BOLD – Ünlü siyaset bilimci Ian Bremmer, cumhurbaşkanlığı seçimlerini Erdoğan’ın kazanması halinde “üçüncü Erdoğan döneminin, daha istikrarsız, daha otoriter ve daha öngörülemez bir Türkiye’yi beraberinde getireceği” değerlendirmesi yaptı.
Bremmer, “28 Mayıs’ta bir mucize olmazsa Türkiye’nin geleceği karanlık görünüyor” ifadelerini kullandı.
Dünyanın önde gelen siyasi risk araştırma ve danışmanlık şirketi Eurasia Group’un başkanı ve kurucusu olan ünlü siyaset bilimci Ian Bremmer, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 28 Mayıs’ta yapılacak ikinci turu öncesinde seçimlerin olası sonuçları ve seçim sonuçlarının muhtemel etkilerini konusunda Yunanistan’da yayınlanan Kathimerini gazetesi için bir yazı kaleme aldı.
Finansal piyasalara politik risk kavramını getirmesi, Wall Street’in ilk küresel politik risk endeksini (GPRI) oluşturması ve politik riski akademik bir disiplin haline getirmesiyle tanınan Bremmer, “Türkiye’nin sultanı Erdoğan hiçbir yere gitmiyor” başlıklı yazısında, Erdoğan’ın seçimi kazanma ihtimalinin yüksek olduğunu, bunun ise Türkiye için ‘karanlık bir gelecek’ anlamına geleceğini kaydetti
“İLK TUR SEÇİMLER ÖZGÜRDÜ AMA KESİNLİKLE ADİL DEĞİLDİ”
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 14 Mayıs’ta yapılan ilk turu öncesinde pek çok anketin Erdoğan’ın rakibi, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu önde gösterdiğini, fakat Erdoğan’ın ilk turu önde bitirdiğini hatırlatan Bremmer, “Kağıt üstünde bu seçim Erdoğan’ın 20 yıllık iktidarının en ciddi zorluğuydu” diye yazdı. Ekonominin durumuna, yükselen enflasyon ile Türk Lirası’ndaki değer kaybına ve ‘büyük ölçüde Erdoğan’ın acayip ekonomi politikalarının sebep olduğu hayat pahalılığı krizine’ işaret eden Bremmer, hükümetin 6 Şubat depremlerine ‘kaotik müdahalesinin AK Parti’nin pek çok yolsuzluk ve kötü yönetim skandalına bir yenisini eklediğini’ söyledi.
Gazete Duvar’ın aktardığına göre, muhalefetin bu süreçte ortak adayla seçime gittiğini hatırlatan Bremmer, Erdoğan seçimi ilk turda kazanamasa da ‘Türkiye’nin en popüler lideri olarak kalmaya devam ettiğini’ aktardı. Erdoğan’ın iktidarı üzerindeki pek çok bağımsız denetim ve kontrol mekanizmasını ortadan kaldırarak cumhurbaşkanlığından doğan güçlerinin kapsamını genişlettiğini belirten Bremmer, “Evet; Türkiye’deki seçim özgürdü ama kesinlikle adil değildi” dedi.
ERDOĞAN SEÇİLİRSE…
İkinci tura giden süreçte seçimi ilk turda üçüncü tamamlayan Sinan Oğan’ın Erdoğan’a desteğini açıkladığını da hatırlatan Bremmer, bu rakamların Erdoğan’a ikinci turda avantaj sağlayacağı öngörüsünde bulundu.
Erdoğan’ın yeniden seçilmesi halinde iç ve dış politikada neler olabileceğini de değerlendiren siyaset bilimci, Erdoğan’ın ‘Türkiye demokrasisinin içini boşaltan, ekonomiyi umutsuz bir duruma getiren ve ülkeyi geleneksel Batılı müttefiklerinden uzaklaştıran politikaları konusunda daha ısrarcı ve kararlı olacağı’ tahminini paylaştı.
“DAHA İSTİKRARSIZ, DAHA OTORİTER VE DAHA ÖNGÖRÜLEMEZ”
“Erdoğan’ın geleneksel olmayan ekonomi politikasının çok geçmeden sürdürülemez hale geleceğini, bu durumun Türkiye’yi topyekun bir ekonomik krize iteceğini, tek adam rejiminin yavaş yavaş hukuk devletinin yerini alacağını, dış politikada ise denge yaklaşımını sürdüreceğini” öngören Bremmer, “Büyüyen güvensizlik ve gerilime karşın Türkiye’nin ekonomi ve güvenlik konusunda Batı’ya olan bağımlılığı ilişkilerin pragmatizm tarafından yönetilmeye devam edeceği anlamına geliyor” dedi.
Ankara’nın bu süreçte ‘daha güvenilmez bir müttefik olarak görüleceğini ve yanlış hesap riskinin artacağını’ söyleyen Bremmer, “Karşı çıkılmayan güç, karşı çıkılmayan bir hata yapma yetisi anlamına gelir. Üçüncü Erdoğan dönemi, daha istikrarsız, daha otoriter ve daha öngörülemez bir Türkiye’yi beraberinde getirecek. 28 Mayıs’ta bir mucize olmazsa Türkiye’nin geleceği karanlık görünüyor” ifadelerini kullandı.