7 Mayıs’ta gözaltına alınan ve hukuksuz bir şekilde ifadeleri alınan çocuklara emniyette ‘namaz kılıyor musunuz’ diye sorup kan kusturmakla tehdit etmişler.
İstanbul Üsküdar’da geçtiğimiz hafta sabah saatlerinde evlerine düzenlenen operasyonlarla gözaltına alınıp Üsküdar Çocuk Şube’ye götürülen iki kız çocuğu, emniyette yaşadıklarını bianet’e anlattılar.
Aranan bir katil veya cani bir terörist gibi Sabah 5’te, yaklaşık 10-15 silahlı polis tarafından evlerine baskın düzenlenen iki çocuk, polis şubesinde yaklaşık 12-13 kız çocuğunun bulunduğunu, en büyüğünün 17 yaşında olduğunu ve çocuklarının hepsinin çok korktuğunu söyledi. Namaz kılmak gibi hiçbir şekilde suç olmayan eylemleri sorgu sırasında suç gibi gösterip kendilerine baskı yapıldığını anlatan çocuklar, “Saçı kapalı bir çocuğa ‘namaz kılıyor musun?’ diye sordular. Sanki namaz kılmak suçmuş gibi bir algı oluşturdular. Sorgu belgelerini de yanlış ve yanıltıcı şekilde doldurdular. Bazı yanıtlarımız bizim söylediğimiz gibi yazılmıyordu. Biz baktık gördük düzeltilmesini istedik.” açıklamasını yaptı.
“BU SİZE KAN KUSTURACAK”
“Karakol’da başınızda duran bir polis memur vardı kadın. Ona sorduk ‘neden buradayız’ diye. Bize dedi ki ‘Siz içerde göreceksiniz, size kan kusturacaklar’. Bir polis geçiyor mesela onu gösteriyor, ‘Bu size kan kusturacak’ diye. Biz anlamadık yani niye oradayız. Ne yaptık ki bize kan kusturacak.”
Polislerin kendilerine ve annelerine küfür ettiğini belirten iki kız çocuğu “Bize ‘size sadece soru soracağız’ dediler fakat bu bir gözaltıydı. Yaklaşık 16 saat karakolda tutulduk. Avukat yoktu ve sorgu süresince baskıya maruz kaldık. Karakol’da başınızda duran bir polis memur vardı kadın. Ona sorduk ‘neden buradayız’ diye. Bize dedi ki ‘Siz içerde göreceksiniz, size kan kusturacaklar’. Bir polis geçiyor mesela onu gösteriyor, ‘Bu size kan kusturacak’ diye. Biz anlamadık yani niye oradayız. Ne yaptık ki bize kan kusturacak.” ifadelerini kullandı.
AÇ BIRAKIP AVUKATLARA İZİN VERMEDİLER
Avukatlarının sorgularda yer almasına izin verilmediğini anlatan çocuklar, “Bizim ailelerimiz bize yemek getirmeye çalışmış, ancak onların getirdiği yemekleri bize vermedikleri gibi, bize de kendileri de akşam saatlerinde yemek getirdi. Bizi aç ve susuz bıraktılar.” ifadelerini kullanarak başka çocukların böyle bir işkence yaşamamaları için şikayetçi olacaklarını şu şekilde ifade ettiler;
“Şükür kurtulduk demiyoruz. Bunlar hepimizde bir travma olarak kaldı. Dün kapı çaldı. Ben korktum. Bu hep olacak. Bir süre böyle devam edecek ve bunu bize yaşattılar. Hiçbir şekilde buna hakları yoktu. Çıktık o çok şükür kurtulduk değil durum. Almayacaktınız o zaman. Bizim orada 16 saat boyunca gördüğümüz muamele bir işkenceydi. 16 saat boyunca bizim yaşadığımız şey işkenceydi. Başka çocuklar da bunları yaşamasın. Bu uygulamalara bir an önce son verilsin.”