TİHV’in İşkenceye Karşı Komite’ye sunduğu raporda, TİHEK’in BM ilkelerine aykırı “soruşturma” yürüttüğü aktarıldı. Raporda kurumun, 7 yılda yapılan 4 bin başvurudan yalnızca 15’inde “ihlal” tespit ettiği vurgulandı.
Üyelerini AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın atadığı ve sivil toplum örgütlerinin kuruluşu sırasında karşı çıktığı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na (TİHEK) karşı eleştiriler sürüyor.
Birgün’den Deniz Güngör’ün haberine göre, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) tarafından Birleşmiş Milletler (BM) İşkenceye Karşı Komite’ye sunduğu alternatif raporda, TİHEK’in işkence ve kötü muamelenin önlenmesi ve ortadan kaldırılması mücadelesine zarar verdiği ortaya konuldu.
TİHEK’in BM’nin kılavuz ilkelerine aykırı bir şekilde “soruşturma” yürüttüğü belirtilen raporda, kurumun 2016 ila 2023 yılları arasında kendisine yapılan 4 bin 708 başvurunun yalnızca 15’inde “ihlal” tespit ettiğine dikkat çekildi. Aynı zamanda raporda, TİHEK tamamen yürütmeye bağlı bir yapı olduğuna ilişkin değerlendirmenin de İşkenceye Karşı Komite ile paylaşıldığı aktarıldı.
Ülkede Ulusal Önleme Mekanizması (UÖM) olduğu iddiasıyla faaliyet gösteren TİHEK’e ilişkin daha önce komitenin ve BM İşkenceyi ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezayı Önleme Alt Komitesi’nin (SPT) tavsiyelerinin dikkate alınmadığı ve sorunların kaygı verici boyuta ulaştığı aktarıldı. Raporda aynı zamanda, 2018’de yürürlüğe giren Kanun Hükmünde Kararnameler ile İhtiyari Protokol’de (OPCAT) belirtilen ilkelerden, Paris İlkeleri’nden ve SPT’nin Kılavuz İlkeleri’nden201 uzak olan kurumu bu ilkelerden daha da uzaklaşıldığı vurgulandı. Raporda, işkence ve kötü muamelenin önlenmesi ve ortadan kaldırılması amacıyla kurulan TİHEK’in söz konusu mücadeleye doğrudan zarar verdiği de ifade edildi. Kurumun UÖM’lerin “işkence veya kötü muamele ile ilgili şikâyetleri soruşturmaz veya karara bağlamaz” kuralına aykırı hareket ettiği vurgulandı. Raporda, TİHEK’in İhtiyari Protokül’ün yetkilerine aykırı davrandığına dikkat çekilirken “UÖM kapsamındaki başvurularını incelemek, araştırmak, karara bağlamak ve sonuçlarını takip etmek” yasasıyla soruşturma süreci işlettiği aktarıldı. Raporda, “İşkence ve diğer kötü muamele iddialarının İstanbul Protokolü başta olmak üzere ilgili diğer uluslararası standartlara uygun olmayan yöntemler ile ele alınması, etkili soruşturmaların önünü açmak yerine iddiaların savcılıklar tarafından etkili ve hızlı bir şekilde soruşturulmasının önünü kapatmaktadır” denildi.
Raporda TİHEK’e işkence ve kötü muameleye ilişkin yapılan başvurulara verilen “ihlal yapılmadığı” kararları şu şekilde sıralandı:
2018: 598 başvurudan 1 ihlal kararı
2019: 965 başvurudan 1 ihlal kararı
2020: 679 başvurudan 1 ihlal kararı
2021: 529 başvurundan 2 ihlal kararı
2022: 956 başvurudan 5 ihlal kararı
2023: 981 başvurudan 5 ihlal kararı
BAĞIMSIZ DEĞİLLER
TİHEK’in tüm üyelerinin yapılan değişikliklerle birlikte Cumhurbaşkanı tarafından atanmasının önünün açıldığı vurgulanan raporda, bunun kurumu yürütmeye bağladığı ve “bağımsız” olmadığı vurgulandı. Raporda ayrıca, kurumda görevli olmak için “kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu veya özel sektörde en az 10 yıl çalışmış olmak” ve “bilgi ve deneyimi bulunanların çoğulcu temsiline özen gösterilir” ibarelerinin kaldırıldığı aktarıldı. Buna göre, kurumda görev almak için yetkinlik şartının aranmıyor ve iddia edilenin aksine “çoğulcu temsiliyet” sağlamada yasal zorunluluk bulunmuyor.