1984’te yürürlüğe giren “Birleşmiş Milletler İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Küçültücü Muamele ve Cezaya Karşı Sözleşme” kapsamında beş yılda bir Cenevre’de yapılan ve imzacı devletlerin sözleşmeye ne kadar uyup uymadığını denetleyen komite toplantısı kapsamında 8-26 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilen oturumlarda Türkiye heyetine insan hakları ihlalleri ile ilgili sert eleştiriler getirilmişti.
ÇIPLAK ARAMA DEVAM EDİYOR
Raporda yeni mevzuata rağmen mahkumların transferleri veya hastane ziyaretleri sırasında ya da avukatları veya aileleri ile görüştüklerinde yasaya aykırı olarak çıplak arama (Türk tarafının nitelemesi ile “detaylı arama”) yapıldığına vurgu yapıldı.
Raporda ayrıca yeni doğum yapmış kadın mahkumların yetersiz sağlık hizmetleri ve uygun beslenme imkanı olmadan tutulduğu, bebeklerini emzirebilmek için gerekli koşulların sağlanmadığı ve doğum sonrası hastanede tutuklanarak kelepçelendiklerinin altı çizildi.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET CEZALARI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
İşkenceyi Önleme Komitesi raporunda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının gözden geçirilmesi istendi. “Devlet, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını kaldırmak için Ceza Kanunu ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu gözden geçirmeyi düşünmelidir. Bu bağlamda, devlet, müebbet hapis cezası çeken mahkumların makul bir süre sonra tahliye veya ceza indirimi umuduna sahip olmalarını sağlamalıdır.” denildi. Raporda ayrıca, “Abdullah Öcalan, Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş’ın aileleri ve avukatları ile görüşme ve iletişim kurmalarını derhal kolaylaştırmalı ve bu tür temaslara herhangi bir sınırlama getirilmemelidir” denildi.
ZORLA KAÇIRILMALARDAN ENDİŞE DUYUYORUZ
Raporda, “Afganistan, Arnavutluk, Azerbaycan, Kamboçya, Gabon, Kosova, Kazakistan, Lübnan ve Pakistan gibi ülkelerde Hizmet/Gülen hareketiyle ilişkilendirilen bireylerin, Türk istihbarat teşkilatı (Millî İstihbarat Teşkilatı) ile koordinasyon halinde, sistematik olarak zorla kaçırıldığı ve zorla geri getirildiği iddialarından endişe duymaktadır. Bu kaçırmaların, zorla kaybetme ve diğer işkence ve kötü muamele biçimlerini içerdiği iddia edilmektedir” şeklinde yayınlanan ibarede BM İşkenceyi Önleme Komitesinin zorla kaçırmalardan endişe duyduğu dile getirildi.
‘DETAYLI ARAMAYA GEÇTİK’ SÖYLEMİ TEPKİ ÇEKMİŞTİ
Adalet Bakanlığı yetkilisinin, BM İşkenceyle Mücadele Komitesi toplantısında “2021’de çıplak aramaya son verdik, detaylı aramaya geçtik” söylemi tepki çekmişti. Birleşmiş Milletler İşkenceyi Önleme Komitesinin Cenevre’de gerçekleştirilen 80. oturumda Türkiye’ye sert eleştiriler yöneltilmiş, raportör Bakhtiyar Tuzmukhamedov, Türk heyetinin çıplak aramayla ilgili yanıltıcı bilgiler verdiğini söylemişti.
Raportör Tuzmukhamedov, Türk heyetini uyarmış ve “Raporunuzun 158. paragrafında çıplak aramaya gerekçe olarak AİHM kararına atıf yapıyorsunuz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Hollandalı Van der Ven kararında ‘Rutin çıplak arama işkencedir’ diye hükmetmiş. Oysa Türk hükümeti, aynı kararda yer alan ‘Belli durumlarda çıplak arama gereklidir’ ifadesini Türkiye’deki çıplak aramaları haklı çıkarmak için burada bize sunuyor. Bunu bizi yanıltmak için yaptığınıza inanmak istemiyorum.” demişti.