Yeni eğitim öğretim yılı 9 Eylül’de başlasa da devlet okullarındaki temizlik ve personel sorunları hâlâ çözülemedi. Bu sorunlar, özellikle dezavantajlı bölgelerde daha büyük bir kriz haline gelmiş durumda. İstanbul’da bir ilkokulda ortaya çıkan uyuz salgını ise hijyen eksikliklerinin en somut örneği olarak gündemde. Veliler, yetersiz kalan temizlik hizmetleri nedeniyle okullarda hijyenin sağlanamadığını dile getiriyor.
Karar’dan Seda İncirkuş’un haberine göre, İşsizliğin önüne geçmek için uygulandığı belirtilen İUP, güvencesiz çalışma koşulları ve kısıtlı maddi getirisiyle daha çok hükümetin tasarruf tedbirlerini akla getiriyor. MEB, daha önce İŞKUR’un “Toplum Yararına Programlar” (TYP) uygulaması ile temizlik ve güvenlik personeli istihdam ederken, bu yıl İUP uygulamasına geçti. İUP kapsamında görevlendirilen personel ilk ay haftada 5 gün, sonraki süreçte ise haftada 3 gün çalışıyor. Personeller, günlük 566,73 lira “cep harçlığı” alırken, emekliliğe yansıyan sigorta primlerinden mahrum kalıyor. Toplamda en fazla 140 gün çalışabilen bu personellerin iş güvencesi bulunmaması, uygulamanın ciddi eleştirilere maruz kalmasına yol açıyor. Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, iş güvencesi ve sosyal haklardan yoksun olunduğu için bu programa talebin düşük olduğunu belirtti.
OKUL MÜDÜRLERİ VELİLERDEN YARDIM TALEP EDİYOR
Birçok okulda temizlik personeli eksikliği ciddi boyutlara ulaştı. Ataşehir’deki 100. Yıl Cumhuriyet Anadolu Lisesi, personel yetersizliğinden dolayı velilerden dönem başına 500 lira talep etti. Okul yönetimi, temizlik hizmeti için yaptıkları anlaşmanın maliyetini velilere aktararak, çözümsüz kaldıklarını dile getirdi.
YUSU TEKİN HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
İUP’nin düşük ücret ve sosyal güvencesizlik temelinde eleştirilmesine birçok sendika destek verdi. Eğitim-Sen, bu uygulamanın özellikle kadın emeğinin sömürülmesine yol açtığını belirterek, işsizliğin görünürde azaltılmasına yönelik bir adım olduğunu savundu. Sendika, İUP’nin kadınlar açısından güvencesiz istihdam koşullarını dayattığını ve cinsiyetçi bir istihdam politikası oluşturduğunu açıkladı. Eğitim-İş Sendikası ise temizlik sorunlarının sorumlusu olarak Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i göstererek hakkında suç duyurusunda bulundu. Bakanlık önünde açıklama yapan Sendika Başkanı Kamer Özbay, “Öğretmenler ellerinde süpürge ve faraşla, öğrencileriyle birlikte okullarını temizlemeye çalışıyor.” dedi.
DEVLET OKULUNDA UYUZ SALGINI
İstanbul’da bir ilkokulda yaşanan uyuz salgını, temizlik krizinin en dikkat çekici sonucu oldu. Veliler, okullarda yeterli temizlik personelinin bulunmadığını ve bu sebeple sınıfları kendilerinin temizlemeyi düşündüklerini ifade etti. Bu durum, devlet okullarındaki hijyen sorununun artık öğrenci sağlığını tehdit edecek boyutlara ulaştığını gözler önüne seriyor.
ŞANLIURFA’DA İUP’YE YOĞUN TALEP
Bazı bölgelerde ise durum daha da iç karartıcı. CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Şanlıurfa’da iş bulamayan birçok vatandaşın İUP’ye başvurduğunu ve bu programın maddi yetersizliğine rağmen insanların zorunluluktan dolayı başvuru yaptığını belirtti. Eğitim Gücü Sendikası Şanlıurfa Şube Başkanı Mustafa Kutlu da bir okulda temizlik personelinin olmadığını ve sınıfların pislik içinde olduğunu vurgulayan fotoğraflar paylaştı.
SORUN TBMM GÜNDEMİNDE
Gelecek Partisi İstanbul Milletvekili İsa Mesih Şahin, MEB’in temizlik personeli yetersizliği sorununu TBMM gündemine taşıdı. Bakan Yusuf Tekin’e, temizlik personeline verilen düşük ücretin tasarruf tedbirleriyle bağlantılı olup olmadığını ve bu konuda ne gibi şikayetler alındığını sordu. Ayrıca, Bakanlığın temizlik personeli eksikliğini gidermek için bir planı olup olmadığını öğrenmek istediğini belirtti.
Sonuç olarak, devlet okullarında yaşanan hijyen sorunu, temizlik personeli eksikliği ve İUP’nin güvencesiz çalışma koşulları, velilerden öğretmenlere kadar birçok kesimi rahatsız etmekte. Okullarda baş gösteren sağlık sorunları, bu krizlerin öğrenciler üzerinde de ciddi sonuçlar doğurabileceğini ortaya koyuyor.