BOLD – NATO’da Türkiye’yi temsil ederken ihraç edilen KHK’lı Deniz Kurmay Albay Mehmet Dağcı, son günlerde artan savaş söylemleriyle ilgili sosyal medyadan uyarı paylaşımı yaptı. Durumun Türkiye aleyhine olduğunu madde madde açıklayan Dağcı, “Diplomasi, bürokrasi ve güvenlik kadroları boşaltılmış bir devlet savaş kazanabilir mi?” diye sordu.
GELİŞMELERİ HAFİFE ALMAK SON DERECE YANLIŞ
KHK’lı Deniz Kurmay Albay Mehmet Dağcı’nın paylaşımı şöyle:
Ortadoğu’daki gelişmeleri hafife almak da, iç siyaset malzemesi yapmak da son derece yanlış olur. Türkiye hem kuzeyden, hem de güneyden iki büyük savaşın ortasındadır. Her iki savaşın da genişleme riski, bölgedeki diğer ülkelere sıçrama ihtimali artmaktadır.
BATMAKTA OLAN ÜLKE EKONOMİSİ OLASI BİR HARP DURUMUNU DESTEKLEYEBİLİR Mİ?
Durum bu iken, asıl sorulması gereken sorular şunlardır:
1) İçerde milli birlik ve bütünlük sağlanmadan, dışarıdan gelecek herhangi bir tehdit bertaraf edilebilir mi?
2) Batmakta olan ülke ekonomisi olası bir harp durumunu destekleyebilir mi?
3) 50 binin üzerinde donanımlı personelin tasfiye edildiği Türk Silahlı Kuvvetleri, bir harp ya da harekata hazır mı?
4) Yetişmiş pilotlarının yüzde 80’ni tasfiye edilen Hava Kuvvetleri, hava üstünlüğünü sağlayabilir mi? Havadan gelecek tehditleri bertaraf edebilir mi? Uzun menzilli füze ve güdümlü mermilere karşı savunma kalkanımız var mı?
KADROLARI BOŞALTILMIŞ BİR DEVLET SAVAŞ KAZANABİLİR Mİ?
5) 30-40 yıllık tecrübe ve donanım gerektiren komuta kademesi hapis ve sürgünde olan bir ordu, sevk ve idame edilebilir mi?
6) 6 Şubat depreminde kışlada tutulan, ani reaksiyon gösteremeyen ordumuz, harpte ani reaksiyon gösterebilecek durumda mıdır?
7) Ülkeye kayıtsız olarak sokulan kaçakların harp durumunda doğuracağı iç güvenlik riski değerlendiriliyor mu?
8) Diplomasi, bürokrasi ve güvenlik kadroları boşaltılmış bir devlet savaş kazanabilir mi?
FIRSAT VARKEN HATADAN ÇARK EDİLMELİ
Önce bu sorulara yanıt verilmeli, yıllardır yapılan hatalardan fırsat varken çark edilmelidir! Unutulmamalıdır ki; hamaset gerçek bir harp durumunda, telafisi mümkün olmayan acı ve felaketlere kapı aralar! Eğer gaflet uykusundan bugün uyanmaz isek, yarın çok ama çok geç olabilir!
Ortadoğu’daki gelişmeleri hafife almak da, iç siyaset malzemesi yapmak da son derece yanlış olur. Türkiye hem kuzeyden, hem de güneyden iki büyük savaşın ortasındadır. Her iki savaşın da genişleme riski, bölgedeki diğer ülkelere sıçrama ihtimali artmaktadır. Durum bu iken, asıl…
— Mehmet Dağcı (@Dagci_Dagci) October 3, 2024