Akademisyenlerle ilgili hazırlanan bir rapor üniversitelerde neden bilimsel veri üretilmediğini ortaya koydu. Rapora göre akademisyenler üniversitede gizlice izlenme, tehdit, hedef gösterilme, ihbar ve işten atılma korkusu taşıyor.
BOLD – İnsan Hakları Okulu’nun “OHAL’de İnsan Hakları Alanında Akademisyen Olmak” raporu yayımlandı. Ülkü Doğanay ve Ozan Değer tarafından hazırlanan rapor 21 Temmuz 2016 – 19 Temmuz 2018 tarihleri arasında yürürlükte olan Olağanüstü Hal’in (OHAL) Türkiye’de insan hakları alanında yürütülen akademik çalışmalar üzerinde nasıl bir etkisi bulunduğunu araştırıp raporlaştırdı
AKADEMİSYENLERİN İHRAÇ EDİLME ENDİŞESİ VAR
t24’ten Aylin Kaplan’ın haberine göre raporla OHAL öncesinde başlayan ancak OHAL uygulamalarıyla birlikte alenileşen baskıların akademik çalışmalar ve eğitim faaliyetleri bakımından ne gibi sonuçlar doğurduğunun ortaya koyması hedeflendi. Araştırma sonuçlarına göre akademisyenler derslerin gizlice izlenmesi, öğrenciler ve meslektaşları tarafından ihbar ve görevinden ihraç edilme endişesi taşıyor.
AKADEMİK ÖZGÜRLÜK ZEDELENDİ
Araştırmanın sonucuna göre akademik özgürlükler OHAL süresince ve sonrasında önemli ölçüde zedelendi. Her ne kadar, akademisyenlerin bağlı bulundukları üniversiteye ve çalışma konularına göre OHAL sürecini farklı biçimlerde deneyimlediklerinden söz edilebilirse de ihraçlar, soruşturmalar, gözaltı ve tutuklamalarla ve linç kampanyalarıyla oluşturulan korku atmosferi, doğası gereği iktidar tarafından sevilmeyen konular üzerinde çalışan insan hakları akademisyeni hem öğretim elemanları hem de öğrenciler düzeyinde olumsuz etkilediğine dikkat çekildi.
ÇOK SAYIDA DERS HOCASIZ KALDI
OHAL sürecinde yaşanan ihraçlardan, insan hakları alanında veya bu alanla ilgili çalışmalar gerçekleştiren akademisyenleri de etkilediği, bu sebeple özel uzmanlık bilgisi gerektiren çok dersin hocasız, pek çok tezin ise danışmansız kaldığı raporda yer aldı. İhraçlar nedeniyle üniversitelerdeki görevlerine devam eden akademisyenlerin yaptıkları işe duydukları inançlarının zayıfladığı belirtildi.
OTOSANSÜR YAPMAK ZORUNDA KALDILAR
Bu süreç içinde, akademisyenlerin iş güvencelerinin ortadan kalkması ve özlük haklarının korunmasına dair mekanizmaların her zaman olduğundan daha zayıf hale geldiği belirtilen raporda, öğrenciler ve meslektaşlar tarafından ihbar edilme, müfettişler ya da istihbarat elemanları tarafından gizlice derslerin izlenmesi endişesi, bir yandan akademisyenler ve öğrenciler arasındaki güven bağını zedelediği belirtildi. Ayrıca akademisyenlerin derslerinde, araştırmalarında, tezlerinde ve yayınlarında kısmen ya da tamamen otosansüre başvurmak zorunda bırakıldıklarının altı çizildi.