İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, gençlerin evlenmemesine tepki gösteren AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi. “Benim gençlerimin hayatı, Ak Partili yönetici çocuklarının hayatı gibi değil” dedi.
BOLD – Partisinin grup toplantısında konuşan Meral Akşener, Erdoğan’a “Nasıl ki çalışanlar emeklilikte saraya takıldıysa, pırıl pırıl gençlerimizin mürüvvetleri de damadının dahiyane ekonomi politikalarına takıldı” diye tepki gösterdi.
Akşener’in açıklamaları şöyle:
KENDİ MİLLETİNİ DİNLEMEYEN BİRİ
“Siyasi geçmişinde teröristle müzakere etmek varken, Libya için ‘teröristle müzakere mi olur?’ diyen sayın Erdoğan, Putin söyleyince anında ikna olup, ateşkes ve müzakere çağrısı yaptı. Kendi milletini, kendi ülkesini dinlemeyen biri, bir gün ABD’den gelenlerin, ertesi gün Rusya’dan gelenlerin dediklerini anında anlıyor, ve şak diye yerine getiriyor.
SENİN GÖREVİN TRİP ATMAK DEĞİL
Gözü, kulağı milletine kapalı ama, çıkıp hâlâ yerli ve milli olmaktan bahsediyor. Anadolu’da “el iyisi” diye bir deyim vardır. Bunlarınki de o hesap. Milletine sırtını dönmüş, el alemin dediğinin peşinde koşuyorlar. El iyisi bunlar. Libya meselesinde olan bitene bakıyorum, tablo aynı 2011’deki Suriye işinde olduğu gibi… Senin görevin ülkelere trip atmak değil Sayın Erdoğan. Attığın her tripte, binlerce kişi daha, ekmeğinden oluyor farkında mısın? Sen, 82 milyonun menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu yapacaksın. Senin görevin, başa kim gelirse gelsin, o ülkeyle ilişkileri geliştirmek, ticareti büyütmektir. O ülkelere mal satabilmek, o ülkelerden ihale alabilmek, Türkiye’deki 82 milyonun karnını doyurmaktır. ABD böyle yapıyor. Rusya böyle yapıyor. Avrupa devletleri böyle yapıyor. Bir tek sen beceremiyorsun.
ERGEN SİNİRİNDEN NE ZAMAN KURTULACAKSIN?
Mısır’la köprüleri attın da ne oldu? Mısır Hükumeti, milyarlarca dolarlık ihaleler yaptı, bir tane Türk şirketi davet edilmedi. Türkiye Mısır’a ürün satamaz oldu. Sen egonu tatmin edeceksin diye, binlerce üretici krize girdi. Şimdi aynı Mısır, Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğal gaz sahalarında, Türkiye’nin karşısında yer alıyor. Ülkemizin hasmı oldu. Yahu 17 sene geçti, 18’inci seneye girdin. Sen bu diplomasiyi ne zaman öğreneceksin? Bu ergen sinirinden ne zaman kurtulacaksın?
DİPLOMATİK OLACAKSIN
Türkiye, milli menfaatleri için, Libya’ya da, dünyanın her yerine de asker gönderebilir. Ben, Türk milletinin çıkarları için asker gönderilmesine karşı değilim. Ben, barışı korumak için asker gönderilmesine de karşı değilim. Benim karşı olduğum, bunun akılsızca yapılmasıdır. Benim karşı olduğum, bunun diplomasiye aykırı şekilde yapılmasıdır. Benim karşı olduğum, bunu askerimizin hayatlarını hiçe sayarak yapmandır. Libya’ya asker gönderiyorsan, bunu, tarafsız bir tutumla yapacak kadar diplomatik olacaksın. “Eeeey darbeci, sen kimsin?” diyerek asker gönderilmez. “Libya’da taraflar arası çatışmayı önlemek adına, barış gücü gönderiyoruz.” diyeceksin. Darbeciymiş. Sanırsın bölge ülkeleri demokrasinin beşiği…Yakın dostun El Beşir darbeci değil mi? Mesele ülkenin, milletinin çıkarıyken, o ülkenin iç işlerinden sana ne? Yarın Libya’da senin darbeci dediklerin başa gelirse ne yapacaksın? Suriye’yle kanlı bıçaklı… Mısır’la kanlı bıçaklı… Libya’yla kanlı bıçaklı… Soruyorum sana: Bölgemizdeki ülkelerin hepsini bize düşman ettiğinde, Akdeniz’de tek bir dost ülke bile kalmadığında, Türkiye’ye ne fayda sağlayacaksın?
KANAL İSTANBUL’A HAZİNE GARANTİSİ VERECEKLER
“Yasama da benim, yürütme de… Yargı da benim, ülke de…” diyen zihniyetin Türkiye’yi getirdiği nokta ortada… Son günlerin tartışma konusunu biliyorsunuz: Kanal İstanbul. Bilim insanları uyarıyor. Diplomatik açıdan itirazlar yükseliyor. Askerî açıdan risklerden söz ediliyor. Ama Sayın Erdoğan’ın umurunda değil. “İsteseniz de istemeseniz de yapacağız” diyor. Peki parası nereden çıkacak? Otoyollara, köprülere, havalimanlarına ve şehir hastanelerine yaptıkları gibi, bu kez de kanala Hazine’den gemi geçiş garantisi verecekler. Önümüzdeki 50, belki de 100 yıl, o devasa inşaatın parası, milletimizin sırtına yıkılacak. Tablo tanıdık geliyor değil mi? Biz bu resmi daha önce, Yavuz Sultan Selim Köprüsünde gördük.
İSTANBULLUDAN İNTİKAM ALIYOR
Yol arkadaşlarım; İşin gerçeği ne biliyor musunuz? İstanbullular, İstanbul’u 5 yıllığına, Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu’na emanet etti ya… Durumu hazmedemeyen Sayın Erdoğan da, Kanal İstanbul ile kendince İstanbulludan intikam alıyor…Seçim kaybetmek çok zoruna gitti çoook… Sayın Erdoğan; Senin işin, milletin iradesiyle göreve gelmiş insanlara atarlanmak değil. Millet senden söz verdiğin gibi kendisine “Hizmetkaaaar” olmanı bekliyor. Oraya aktaracağın milyarları, emeklilikte yaşa takılanlar için harcamanı bekliyor.
GENÇLER NEYE GÜVENİP DE EVLENECEK?
Neden evlenmiyorsunuz?” diyor. Haydiiii, buyur buradan yak… Sayın Erdoğan; Nasıl ki çalışanlar emeklilikte saraya takıldıysa, pırıl pırıl gençlerimizin mürüvvetleri de, damadının dahiyane ekonomi politikalarına takıldı. Sorarım sana, ekonominin hali ortadayken, gençler neye güvenip de evlenecek? Öyle bir Türkiye yok Sayın Erdoğan. Benim gençlerimin hayatı, Ak Partili yönetici çocuklarının, Ak Partili ajansçı gençlerin hayatı gibi değil. Babasının, annesinin biriktirdiği üç kuruştan, harçlık almaktan mahcup düşmüş bir gençlik var karşında. Neden evlenmiyorlarmış… İş buldun da evlenmediler mi?”