10 yılı aşkın bir sürede iç siyasette ciddi bir sorun haline gelen Suriyeli sığınmacılar 2023 seçimleri yaklaşırken halkın bir numaralı gündemi oldu. Türkiye, 2011’deki iç savaştan kaçan Suriyelilere kucak açtı. Ancak AKP hükumetinin göç politikasındaki yanlışlar ve Erdoğan’ın mültecileri AB’ye karşı ‘silah’ gibi kullanması sorunu büyüttü. İşte, Erdoğan’ın birbirini tutmayan açıklamalarıyla pimi çekilmiş bombaya dönüşen mülteci politikası…
BOLD ANALİZ – AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, neredeyse her konuda olduğu gibi Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılar konusunda da sürekli birbiriyle çelişen açıklamalar yaptı. AKP’li Cumhurbaşkanının bir yıl, bir ay hatta bir kaç gün arayla yatıkları açıklamalar bile birbirini tekzip etti.
2011’de başlayan savaşın ardından 2016’ya kadar “Sizler muhacir oldunuz, bizler Ensar olduk sizin için” diyen Erdoğan’ın 2016’dan itibaren söylemleri değişmeye başladı.
Zaman zaman Suriyeli sığınmacıları batıya bir tehdit unsuru olarak kullandı, “kapıları açarız” diye tehditler savurdu. Zaman zaman da “40 milyar doları bu işte harcayan Türkiye, evelallah bir 40 daha harcar.” dedi.
Ekonomik krizle birlikte toplumsal hassasiyetin artması üzerine “3.5 milyon Suriyeli de ilanihaye burada kalmayacaklar herhalde. Ülkelerine dönecekler” dedi aylar sonra, “Ana muhalefet, ‘Biz seçimi kazandığımızda mültecileri ülkelerine göndereceğiz’ diyor. Biz göndermeyeceğiz. Ensarın ne olduğunu biliyoruz” ifadelerini kullandı.
İşte Erdoğan’ın 2011’den itibaren Türkiye’ye gelmeye devam eden Suriyeli sığınmacılar konusunda ‘baş döndüren’ açıklamaları.
“SİZLER MUHACİR OLDUNUZ, BİZLER DE ENSAR OLDUK SİZİN İÇİN”
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2014 yılı Ekim ayında Kobani’de Kürt gruplarla IŞİD arasında savaşın kızıştığı günlerde Gaziantep’te yaptığı konuşmada, “Bizler Türkiye olarak yaklaşık dört yıldır sizleri burada misafir etmenin memnuniyeti sevinci ve haklı gururu içerisindeyiz. Sizler Muhacir oldunuz. Mecburiyet içerisinde yurtlarınızı terk ettiniz. Bizler de Ensar olduk sizin için tüm imkanlarımızı seferber ettik. Kim ne derse desin sizler bize asla yük değilsiniz.” dedi.
“KİM NE DERSİN SİZ BİZE YÜK SEĞİLSİNİZ”
Erdoğan aynı konuşmada sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kim ne derse desin siz bize yük değilsiniz. Siz bizim için şeref ve bereketsiniz. İsterdik ki ki sizi çok daha iyi şartlarda misafir edelim. Ancak şu an itibariyle topraklarımızda 1.5 milyon mülteci var. Bu kadar büyük kitleyi ağırlamak kolay olmuyor. Elimizden geleni yaptık ve daha da yapacağız… Bizim dinimizde ayrım yok. Avrupa şu ana kadar 130 bin Suriyeli kabul etti ve kapılarını kapadı. Biz 1.5 milyon kardeşimizi misafir ediyoruz.”
“3,5 MİLYON SURİYELİYE VATANDAŞLIK VERECEĞİZ”
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2016 yılı Temmuz ayında yaptığı bir açıklamada “Türkiye, Suriye’den gelenlerin de vatanıdır” ifadelerini kullandı ve Türkiye’deki 3,5 milyon Suriyeliye vatandaşlık vereceklerini söyledi.
Erdoğan, “Kardeşlerimizin içerisinde inanıyorum ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak isteyenler de var. Konuyla ilgili olarak İçişleri Bakanlığımızın attığı adımlar var. Ellerinden geleni bakanlığımız oluşturduğu ofisle takip etmek suretiyle bu kardeşlerimize, bu yardımı, bu desteği yaparak onlara vatandaşlık imkanını vereceğiz” diye konuştu.
SURİYELİ SIĞINMACILAR ‘PAZARLIK KONUSU’ OLMAYA BAŞLADI
2015-2016 yıllarında Avrupa’ya büyük bir Suriyeli mülteci akını yaşandı. Kısa bir süre içerisinde 1,1 milyon Suriyeli Avrupa ülkelerine ulaştı ve Avrupa 2. Dünya Savaşı’ndan beri en büyük mülteci akınıyla karşı karşıya kaldı.
AKP yönetimi, 2016 yılı başlarında Avrupa Birliği (AB) ile Suriyeli sığınmacılar konusunda görüşmelere başladı. Avrupa Birliği (AB) ilk etapta Türkiye’ye 3 milyar euro yardım yapmayı önerdi. Pazarlıklar sonucunda bu rakam 6 milyar euro’ya çıkarıldı.
Erdoğan, bu tarihten itibaren Türkiye’deki Suriyeli mültecileri batıya bir pazarlık ve tehdit unsuru olarak kullanmaya başladı.
Temmuz ayında 3,5 milyon Suriyeliye vatandaşlık vereceklerini söyleyen Erdoğan’dan batıya ‘kapıları açarız’ tehditleri gelmeye başladı.
“DAHA DA İLERİ GİDERSENİZ SINIR KAPILARI AÇILIR”
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, batıya ilk kez ‘kapıları açarız’ tehdidini 2016 yılı Kasım ayında savurdu.
15 Temmuz sonrası artan insan hakları ihlalleri nedeniyle Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Türkiye ile müzakerelerin geçici olarak askıya alınmasını tavsiye etmesine tepki gösteren Erdoğan, “Kapıkule’ye 50 bin mülteci dayanırsa feryat ettiniz. Bana bak, eğer daha ileri giderseniz bu sınır kapıları da açılır bunu da bilesiniz. Öyle kurusıkı tehditlerden ne ben anlarım ne bu millet anlar, bunu da bilesiniz.” ifadelerini kullandı.
“3,5 MİLYON SURİYELİ İLANİHAYE BURADA KALMAYACAKLAR HERHALDE, ÜLKELERİNE DÖNECEKLER”
2016 yılı Temmuz ayında Türkiye’deki 3,5 milyon Suriyeliye vatandaşlık vereceklerini söyleyen Erdoğan, ekonomik krizin kendisini hissettirmeye başlaması ve toplumsal hassasiyetin artması üzerine söyleme değiştirmeye başladı.
Erdoğan ilk kez 2018 yılı Şubat ayında Suriyelilerin ülkelerine dönüşlerinden bahsetmeye başladı ve “3.5 milyon Suriyeli de ilanihaye burada kalmayacaklar herhalde. Ülkelerine dönecekler” ifadesini kullandı.
“KAPILARI AÇMAK ZORUNDA KALIRIZ”
2016 yılında Suriyeli mültecilerle ilgili AB ile varılan anlaşma kapsamında Türkiye’ye aktarılan paranın sürekli az olduğundan dem vuran Erdoğan, 2016 yılı Kasım ayında dile getirdiği “daha da ileri giderseniz kapıları açarız” yaklaşımını 2019 yılı Eylül ayında bir kez daha tekrarladı.
AKP’li Cumhurbaşkanı, “Bizim yaptığımız harcamalar 40 milyarı buldu. AB’den gelenler, uluslararası kuruluşlar vasıtasıyla gelenler AFAD ve Kızılay’a geliyor. 3 milyar Euro gibi bir destek geldiği ifade ediliyor. Verilen sözleri bunlar tutmadılar, biz ise verseler de vermeseler de bu adımı atmaya devam edeceğiz.” dedi.
“Sizler Muhacir oldunuz. Bizler de Ensar olduk sizin için” ve “Sizler bize yük değilsiniz. Siz bizim için şeref ve bereketsiniz” diyen Erdoğan, 5 yıl sonra şu ifadeleri kullanacaktı:
“Bir taraftan geliyor bir taraftan geri gönderiyoruz. Bunlar var. Ama bizi bu yolculuk bizi farklı yere doğru götürebilir. Oldu, oldu olmadı; biz de kapıları açmak zorunda kalırız. Destek verecekseniz verin. Vermeyecekseniz kusura bakmayı bir yere kadar katlandık katlanıyoruz. Bu yükü sadece biz mi çekeceğiz. AB ve Batı dünyasından gereken desteği alamadık almak için de bunu yapmak zorunda kalabiliriz” dedi.
VE ERDOĞAN KAPILARI AÇTI
2020 yılı Şubat ayında Suriye Ordusu’nun taarruza geçtiği İdlib’de Türk askerlerinin bulunduğu üs Rus savaş uçakları tarafından vurulacak ve 40’a yakın Türk askeri hayatını kaybedecekti.
Erdoğan, saldırı sonrası batıya yönelik ‘kapıları açarız’ tehdidini uygulama imkanı buldu. Türkiye, sınırlarını açtığı ilan etti. Hatta AKP teşkilatlarının birçok şehirdeki Suriyeliyi zorla Yunanistan sınırına taşıdığı ortaya çıktı.
“ARTIK KAPILAR AÇILMIŞTIR”
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, sınır kapılarının açılmasına ilişkin 2020 yılı Mart ayı başında yaptığı konuşmada, “Aylar önce ben bir açıklama yaptım, ‘Eğer bir yük paylaşımına Batı girmezse kapıları açarız’ dedim ama bunlar bu işi hafife aldılar. Dediler ki ‘herhalde blöf yapıyor’. Şimdi kapıları açınca telefon telefon üstüne gelmeye başladı, ‘Kapıları kapatın’. ‘Bitti o iş, artık kapılar açılmıştır. Şu anda sizler bu yükten nasibinizi alacaksınız’ dedik. Dün itibarıyla rakam ciddi manada yükseldi ve yükselmeye de devam ediyor.” dedi.
“KAPILARI KAPATMAYACAĞIZ”
Erdoğan, yine aynı günlerde yaptığı başka bir konuşmada, “Yaklaşık 4 milyon insan rejimin kanlı saldırıları sebebiyle sınırlarımıza doğru harekete geçmiştir. 1,5 milyonu şu anda sınırımızdadır. 3,7 milyon Suriyeliyi ülkemizde barındırıyoruz, yeni bir göç dalgasını kaldırabilecek durumda değiliz” dedi ve ekledi: “18 bin göçmen kapıları zorlayarak geçti. Bugün 25 bini bulur. Kapıları kapatmayacağız.”
“40 MİLYAR DOLARI BU İŞE HARCAYAN TÜRKİYE, EVELALLAH BİR 40 DAHA HARCAR”
Erdoğan, aynı günlerde başka bir açıklamasında mülteciler konusunda AB’nin gönderdiği yardımların azlığından şikayet ediyor ve şunları söylüyordu:
“Verecekseniz verirsiniz, vermeyecekseniz vermezsiniz. 40 milyar doları bu işte harcayan Türkiye, evelallah bir 40 daha harcar. Bu milletin bereketli olan kesesi vardır.”
3 AYDA 3 FARKLI AÇIKLAMA
Ve 2022 yılı.
AKP’li Cumhurbaşkanı, bu yıl Suriyeli sığınmacılar konusunda yaklaşık 3 ay içerisinde 3 farklı açıklamaya imza attı.
“BİZ GÖNDERMEYECEĞİZ, ENSARIN NE OLDUĞUNU BİLİYORUZ”
Erdoğan, mart ayında yaptığı açıklamada, “Ana muhalefet, ‘Biz seçimi kazandığımızda mültecileri ülkelerine göndereceğiz’ diyor. Biz göndermeyeceğiz. Ensarın ne olduğunu biliyoruz” dedi.
“BİR AY SONRA GERİ ADIM”
Erdoğan, nisan ayında yaptığı açıklamada ise “Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü ve onurlu geri dönüşleri için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz” diye konuştu.
“1 MİLYON SURİYELİ GÖNDERİLİCEK”
Erdoğan, mayıs ayında İdlb’de düzenlenen briket evlerin açılış töreninde ise gönderdiği video mesajda ise şu ifadeleri kullanacaktı:
“Şimdi de 1 milyon Suriyeli kardeşimizin gönüllü geri dönüşünü sağlayacak yeni projenin hazırlığı içindeyiz.”