Porsche’siyle bir polisi öldürdü, adam yaraladı, sonra tekrar yaraladı. Hükmü kesinleşti, fakat cezaevinde sadece bir gün kaldı. Rüzgar Çetin’in “baban AKP’li olacak” dedirten hikâyesi…
BOLD– Yönetmen Sinan Çetin ile AKP arasındaki ilişki, “Ben AK Parti hayranı değilim. Ama ben AK Parti’ye yapılan muhalefetten ötürü tiksiniyorum. Sadece karşı tarafa baktığımda o kadar karanlık ki bu tarafta ki aydınlığı tercih ediyorum.” sözleriyle başlamıştı.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) demokrasiden taraf durduğu zamanlar gelen bu destek, “Oyumu Ak Partiye vereceğim.” şeklinde açıklamasıyla devam etti.
Bir sonraki seçimde Sinan Çetin’in tekrar AKP’ye destek açıklaması geldi.
OĞLU’NUN YOLUNA SERPİLEN GÜLLER
AKP İktidarıyla reklam kampanyalarında da ilişkileri olduğu iddia edilen Sinan Çetin’in bu ilişkisi, sık sık suça karışan oğlu Rüzgar Çetin için bir çeşit dokunulmazlık getirdi.
Rüzgar Çetin, bir gece kulübünde karıştığı kavga nedeniyle ‘kasten yaralama’ suçundan 2011 yılında 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılması’na karar verdi.
Çetin beş yıl içinde bu suçu tekrar işlememeliydi. Ama iki yıl sonra başka bir kavgaya karıştı ve yine aynı suçtan ceza aldı.
HAPSE GİRDİ, AMA 1 GÜN İÇİN
Mahkeme, Rüzgar Çetin’in ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılması şartını ihlal ettiğini ve beş yıl içinde yeni suç işlediğini’ hükme bağladı. Artık Çetin’in 1 yıl 8 ay hapis cezasını çekmek için cezaevine teslim olması gerekiyordu.
Çetin, 21 Mayıs 2018’de Maltepe Açık Cezaevi’ne giderek teslim oldu ama adli suçlular için cezaevlerini boşaltmak, siyasi suçlulara yer açmak için çıkartılan KHK kapsamında denetimli serbestlikten faydalandı. Cezaevi yönetimi de hızla ‘iyi hal’ kapsamında Rüzgar Çetin’i aynı gün serbest bıraktı.
BİR POLİSİ ÖLDÜRMÜŞTÜ
Rüzgar Çetin, 2016 yılında alkollü vaziyette Porsche otomobiliyle karşı şeritten seyrederek bir polis otosuna çarpmış ve polis İsmet Fatih Alagöz’ün ölümüne, polis Emre Tetik’in ise yaralanmasına sebep olmuştu.
6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmış, ancak “mağdurların şikâyetinden vazgeçmesi” üzerine tahliye olmuştu.