Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ‘Yargı Reformu Strajeji Belgesi’ne CHP’den tepki geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Avukat Muharrem Erkek, kanser hastasının asprin ile tedavi edilemeyeceğini dile getirdi.
2 temel perspektif, 9 amaç, 63 hedef ve 256 faaliyet diye açıklanan belgedeye ilişkin konuşan Erkek, Adalet Bakanı ile Müsteşar HSK’dan çıkarılmadan yapılmaya çalışılan faaliyete yargı reformu değil, makyaj denileceğini, adalete güvenin makyajla sağlanamayacağı vurguladı.
BU BELGEDE YALAN VAR
“İçinde adalet olan belgede yalan olmaz! Bu belgede yalan var” diyen Muharrem Erkek, “Reform strateji belgesini boşa düşüren en önemli ifade ise OHAL’e ilişkindir” dedi. Erkek ayrıca, “Bu reform strateji belgesi, kanser hastasını aspirin ile tedavi etmeye çalışmaktadır” ifadelerini kullandı.
DAĞ FARE DOĞURDU
CHP’li Muharrem Erkek’in “Dağ fare doğurdu. OHAL koşullarında, 16 Nisan 2017 referandumunda yapılan suiistimalci anayasa değişikliği ile yok edilen kuvvetler ayrılığı yeniden kurulmadan, Anayasa ile yargıç güvencesi sağlanmadan, Anayasa Mahkemesi ve Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) üyelerinin seçimi düzenlenmeden, Adalet Bakanı ile Müsteşarı HSK’dan çıkarılmadan yapılmaya çalışılan faaliyete yargı reformu değil, makyaj denir ve unutulmasın ki adalete güven ‘makyajla’ sağlanamaz” dedi.
SUYA YAZILMIŞ DİLEKLERDEN İBARET
2009 ve 2015 yıllarında iki kez yargı reformu strateji belgesi hazırlandığını aktadan Erkek, “Geçen bunca yıla rağmen hala aynı başlıklarda reform yapma ihtiyacı duyuluyorsa, bu belgelerin suya yazılmış dileklerden ibaret olduğu anlaşılacaktır. 2019 tarihli belgenin farklı olacağını düşünmek hayalperestlik olur.
ADALETE DAİR EKSİKLİKLER İKTİDARCA KABUL EDİLDİ
Erkek, belgede öne çıkan başlıkların adalete dair en temel ilkelerin eksikliğinin, bizzat iktidar sahiplerince kabul edilmesi anlamına geldiğini belirtti. “Peki, insan sormaz mı 17 yıldır kim iktidarda? Bunlar neden sağlanmadı?” diye sordu.
BASIN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNDE 157. SIRADAYIZ
İktidarın son 16 yılda basın ve ifade özgürlüğü konusunda somut adımlar attığını ileri sürmesini eleştiren Erkek, “Türkiye’nin Sınır Tanımayan Gazeteciler Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 157’nci sırada yer almasından bahsedilmemiştir. Osman Kavala 577 gündür tutuklu olduğu ve iddianamesinin ancak Şubat ayında tamamlandığı ülkemizde hazırlanan reform belgesinde ‘tutuklamanın istisnai bir tedbir olduğu’ vurgulanmaktadır” dedi.
KHK İLE YARGILANMADAN ATILANLAR NASIL AÇIKLANACAK
Erkek şunları dile getirdi: “Belgede OHAL dönemiyle ilgili şunlar yazmaktadır: ‘Başta Anayasa olmak üzere uluslararası yükümlülüklerden kaynaklanan ‘zorunluluk’ ve ‘orantılılık’ kriterlerine hassasiyetle uyulmuştur.’ İçinde adalet olan belgede yalan olmaz! Bu belgede yalan var. KHK ile yargılanmadan işlerine son verilen akademisyenler hangi orantılılıkla açıklanacaktır? Yandaşların atamaları, tayinler, terfiler ve hatta Bakanlıkla ödüllendirildiği süreçte, suçun şahsiliğinin yok edilerek yaşamları karartılan insanlar hangi zorunluluğun sonucudur?”
OHAL ŞARTLARINDA SEÇİM VE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
Erkek, “Askeri okulların kapatılması, tarihimizden miras kalan kurumların lağvedilmesi gibi OHAL’in süresini aşan kalıcı düzenlemeler hangi hukuka göre yapıldı? OHAL’in ilân edilme gerekçesiyle hiçbir ilgisi olmayan, kış lastiğinin dahi içine konulduğu düzenlemelerle açıkça Anayasa çiğnenmişken, hangi hassasiyetten bahsedilmektedir? Ortalama bir demokratik hukuk devletinde OHAL’de seçim yapılır mı? Anayasa değiştirilir mi? Türkiye’de AK Parti OHAL’de hem seçim yaptı hem de Anayasa değişikliği!” ifadelerini kullandı.
FLAŞ! Ankara Barosu Avukatları “Diplomatlara İşkence”yi kanıtlayan rapor yayınladı