Yazar Çiğdem Toker, Ankara ve Antep barolarının işkence raporlarını hatırlatarak, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hodri medyan dedi. Toker, “İşkenceye sıfır tolerası görelim” ifadelerini kullandı.
BOLD- Gazeteci-yazar Çiğdem Toker, bugünkü yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yargı reformu paketini açıklarken kullandığı “işkence ve kötü muameleye sıfır tolerans” sözlerine tepki gösterdi. Toker, Sözcü’deki köşe yazısında Ankara Emniyeti’nde ve Halfeti’de gözaltına alınan kişilere uygulanan işkence ve kötü muameleyi hatırlattı.
İŞKENCEYİ KİMLİK ÜZERİNDEN MEŞRULAŞTIRMAK HAYSİYETSİZLİK
Çiğdem Toker, “İki baro, iki işkence raporu” başlıklı yazısında bu işkence iddialarının Ankara Barosu ve Antep Barosu tarafından hazırlanan raporlarla desteklendiğini belirtti. İşkencenin anayasada, ceza hukukunda, uluslararası sözleşmelerde suç olmasının ötesinde bir insanlık suçu olduğuna dikkat çeken Toker, “İşkenceyi ‘şüphelinin’ kimliğine bakarak meşrulaştırma girişiminin de “haysiyetsiz bir durum” olduğunu yazdı.
2019 TÜRKİYE’SİNDE İKİ BARONUN İŞKENCE RAPORU
2019 Türkiye’sinde iki büyük baronun hazırladığı işkence raporlarının ortada olduğunu söyleyen Toker, Erdoğan’ın açıklamasına ilişkin “işkenceye sıfır toleransı görelim” dedi. Toker yazısında Ankara Barosu’nun Ankara Emniyeti’nde cemaat suçlamasıyla gözaltına alınan yaklaşık 100 Dışişleri Bakanlığı çalışanına yönelik uygulanan işkenceyi ortaya koyan raporundan ayrıntıları paylaştı.
GÖZLERİ BAĞLANIP JOP İLE DARP
Toker, “İşkence ve kötü muameleye maruz kaldığını ifade eden 5 kişinin ortak anlatımlarına göre; bu kişiler (bir kişi Cumartesi gecesi, bir kişi cumartesiyi pazara bağlayan gece, üç kişi ise Pazar gecesi) gözaltında tutuldukları koğuşlardan çıkarıldıklarını, Mali Suçlar Soruşturma Bürosu’nun giriş katında bulunan bölüme getirildiklerini, büronun girişindeki dar koridorda kapısında “girilmez” yazılı kapıdan içeri sokulduklarını, karanlık odaya bırakan kişilerin çıktıklarını, karanlık odada yüzlerini karanlık sebebiyle göremedikleri kişilerin, kendilerini önce duvara yasladıklarını, gözlerini bağladıklarını sonrasında diz çöktürdüklerini, bir süre süründürdüklerini, jop ile kafalarına vurulduğunu, konuşmazlarsa…” diye yazdı.
DEVAMINI YAZAMAYACAĞIM!
Toker devamı yazamadığını belirterek, bu kişilerin doktor kontrolünde yanlarında polis olduğu için korkup yaşadıkları işkenceleri anlatamadıklarını da vurguladı. Çiğdem Toker, Antep Barosu’nun Halfeti’de gözaltına alınanlara ilişkin uygulanan işkence ve kötü muameleyi yazdığı raporundan da bazı bölümleri paylaştı.
50 YAŞINDAKİ KADIN İŞKENCEYİ ANLATMAKTAN UTANDI
Toker şunları dile getirdi: “Tablo çok vahimdi. Daha önce de işkenceler yapılırdı. Bu işkenceler yapıldığında iz emare bırakılmazdı. Bire bir görüşme yaptığımız şüpheli şahsın alnında sekiz günlük yara, yaranın üzerinde zımba vardı. Elektrik vermişler sürekli darp etmişler. Geceden sabah 7’ye kadar (…) Yaklaşık 50 yaşındaki kadın işkence tipini anlatamayacağını detayları kadın avukata anlattığını, bize sadece kolunu gösterebileceğini söyledi.”
FLAŞ! Ankara Barosu Avukatları “Diplomatlara İşkence”yi kanıtlayan rapor yayınladı