BOLD – Adalet Bakanlığı’nın hakkında “Kırmızı Bülten” çıkarılmasını talep ettiği sanatçı Ferhat Tunç, kararı şaşkınlıkla karşıladığını açıkladı.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Tunç, “Doğrusu çok şaşkınım! Adalet Bakanlığı hakkımda kırmızı bülten çıkartılması talebinde bulunmuş. Ülkeden ayrılmama neden olan, hakkımda açılmış davaları avukatım Fatma Hopikoğlu aracılığıyla takip etmekteyim” dedi.
Ferhat Tunç hakkında sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla 2018’de dava açılmıştı. 10 ayrı tweetin yer aldığı iddianame, Büyükçekmece 7’nci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmiş, davada ‘örgüt propagandası’ suçlamasıyla 1 yıl 11 ay 12 gün hapis cezası verilmişti. Almanya dönüşü havaalanında gözaltına alınan sanatçı serbest bırakılmış, ardından hakkında tekrar yakalama kararı çıkarılmıştı. Ancak ocak ayında Ferhat Tunç’un istinabe yoluyla beyanlarına başvurulmasına dair mahkemenin talebini değerlendiren Almanya Darmstadt Savcılığı, ifade ve düşünce özgürlüğüne işaret ederek Türkiye’nin iade talebini reddetmişti.
Doğrusu çok şaşkınım!
Adalet Bakanlığı hakkımda kırmızı bülten çıkartılması talebinde bulunmuş. Ülkeden ayrılmama neden olan, hakkımda açılmış davaları avukatım Fatma Hopikoğlu aracılığıyla takip etmekteyim. İkamet ettiğim Almanya'da ifademin alınması için her seferinde talebimiz…— FERHAT TUNÇ (@ferhatttunc) November 20, 2023
Adalet Bakanlığı’nın kırmızı bülten talebi hakkında açıklama yapan Ferhat Tunç, şu ifadeleri kullandı: “Doğrusu çok şaşkınım! Adalet Bakanlığı hakkımda kırmızı bülten çıkartılması talebinde bulunmuş. Ülkeden ayrılmama neden olan, hakkımda açılmış davaları avukatım Fatma Hopikoğlu aracılığıyla takip etmekteyim. İkamet ettiğim Almanya’da ifademin alınması için her seferinde talebimiz oldu. Almanya, tüm davalarla ilgili Türk yargısının ifademin alınması yönündeki talebini her seferinde geri çevirdi; hakkımdaki iddiaların düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu belirterek. Adalet Bakanlığının ‘kırmızı bülten’ talebinde, ‘yurt dışında faaliyetlerimi sürdürdüğüm’ belirtilmiş. Doğrudur, yeni eserler üretirken, Almanya başta olmak üzere birçok ülkede konserler de veriyorum. Tek faaliyetim, sürgün koşullarında nefes almamı sağlayan müziğimdir. Anlaşılan odur ki burada yaptığım eserler ve konser faaliyetim, Türkiye için bir tehdit sayılıyor! En son ‘Çapulcu’ adlı eserime bozulmuş olduklarını da aklımdan geçirmedim değil. Bunun için yapabileceğim bir şey yok. Interpol’ün Türkiye’nin bu talebini kabul etmeyeceğini ve geri çevireceğine inanıyorum. Böylesine keyfi dayatmalarla sürgünde de olsam seyahat özgürlüğümle birlikte sanatsal faaliyetlerimin engellenmesine izin vermeyeceğim. Talebin reddedilmesi için hukuki itirazlarım olacak elbette. Türkiye Adalet Bakanlığını bu konularda daha dikkatli olmaya davet ediyorum. Ayıptır, günahtır! Geçmiş yıllardan ders çıkarılmalı; bu hamleler ülkenin tarihinde kara bir leke olarak kalır!”