SELÇUK ADIGÜZEL I BOLD ANALİZ
15 Temmuz Türkiye’deki rejimin diktatörlüğe evrildiği, bugün yaşadığımız mafya devleti ve suç şebekelerinin itibarlı hale geldiği sürecin miladı oldu. Gönül isterdiki 15 Temmuz Projesinin en büyük aktörlerinden birini karşısında bulan muhalif vekiller sorularına cevap alana kadar Fidan’ı zorlasınlar. Ama tutanaktan elde ettiğim bilgiye göre; 28 muhalif vekilden sadece 3 tanesi Fidan’a 15 Temmuz soruları sordular.
CHP den Veli Ağbaba, Utku Çakırözer, Tahsin Ocaklı. Diğer partiler 15 Temmuz’da gerçekte ne olduğuyla ilgilenmiyor görünüyor. Bu milletvekillerinin sorduğu soruları tek tek buraya taşımak yerine, çok önemli gördüğüm ve ileride rejim unsurlarını yargılamanın önünü açacak hususları tahlil edelim.
15 TEMMUZ ÖNCESİ MİT TARAFINDAN ‘’DIŞ MAKAMLARA’’ BİLDİRİLEN DARBE İHBARI
CHP Milletvekili Veli Ağbaba çok önemli sorular sordu. Ama bence en önemlisi şu soruydu. ‘’MİT’ in Komisyona gönderdiği raporda , … şöyle bir bölüm var: MİT tarafından daha önce dış makamlarla paylaşılan not da F../PDY’nin darbe girişiminde bulunabileceği bildirilmiş. Acaba Başbakan, Cumhurbaşkanı “Haberimiz yok ” dediğine göre, dış makamlar neresidir, bunu sizlere sormak istiyorum.’’
Burada Ağbaba Hakan Fidan’ın 15 Temmuz komisyonuna verdiği yazılı cevabı refere ediyor. Bu yazıda özetle şu deniyordu; “TSK içinde 15 Temmuz öncesinde darbe hazırlıkları tespit ettik, ama TSK içinde istihbarat toplama yetkimiz olmadığı için kim olduklarını bulamadık ve bunu ilgililerine bildirdik. (Bu önemli hususu açmadan önce şunu ifade edeyim. Ben 15 Temmuz’un sonradan öğrenilen değil baştan beri planlanan bir proje olduğuna inanıyorum.) Bürokrasi geçmişi olan ve yazışma usullerini bilen biri olarak DIŞ MAKAMLAR kelimesini açayım. Dış deniyorsa MİT dışında bir kurum anlaşılır doğal olarak. Makam kelimesi genelde üst pozisyondaki kurum ve kişiler için kullanılır. Örneğin izin/onay alacaksanız …….MAKAMINA şeklinde yazarsınız. Bu yazının yazıldığı tarihte MİT’in üstünde Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı dışında kurum yok.
“‘DARBEYİ ENİŞTEMDEN ÖĞRENDİM” SÖZÜ KOMİK BİR BAHANEYMİŞ”
Demek ki en azından Cumhurbaşkanı önceden bu bilgiyi almış ve enişte komik bir bahaneymiş. İkincisi MİT’İn TSK içinde istihbarat toplama yetkisi yok demek başka bir komedi. Darbe istihbaratı, darbe yapacağı iddia edilen kişilerin bilgisi olmaksızın alınamaz. Kaldı ki bu yetki yoksa Sadık Üstün koordinasyonunda TSK’da 1 yıl fişlemeyi neye göre yaptınız? 15 Temmuzda MİT ile irtibatlı onlarca askerin varlığı mahkeme kayıtlarına girdi. Peki, önceden biliniyorsa ne olmuş ve bundan ne çıkar? Hukuk döndüğünde -ki kaçınılmaz olarak dönecek- 15 Temmuz Projesi dava konusu olacak. Başta Erdoğan, Hulusi Akar ve Hakan Fidan bu yargılamanın muhatabı olacak. Çünkü bir darbe hazırlığı varsa öncesinde hukuken alınması gereken tedbir savcılığı harekete geçirmek, muhtaplara gözaltı yapmak ve askeri tesislere girişlerini yasaklamak olmalıydı. Bunu önceden öğrenip kan dökülme pahasına kullanmak, halkı sokaklara çağırıp güvenliklerini tehlikeye atmak müebbet suçunu gerektirir. Neden mi? Çünkü İzzet Özgenç ve bir çok hukukçu bu konuda kasti/bilinçli ihmali olan tüm kamu görevlileri, darbe yaptığı iddia olanlarla aynı cezayı alır diyor. Hukuk döndüğünde meclis tutanaklarına giren bu sorular savcılar için ihbar niteleiğinde olacak.
MİT-TSK ’15 TEMMUZ PROJESİ PLANLAMA’ TOPLANTILARI TUTANAĞA GİRDİ
CHP Milletvekili Veli Ağbaba’nın sorduğu bir başka önemli soru. ‘’Yine Kara Havacılık İddianamesinde darbeden bir iki gün önce Özel Kuvvetler Komutanlığının yemin töreninde Genelkurmay Başkanı Sayın Hulusi Akar ile Mit Müsteşarı Sayın Hakan Fidan ’ın gözlerden uzak sohbet ettiği söyleniyor. Acaba ne konuştunuz? Darbe konuşuldu mu, darbeyi konuşmak hiç aklınıza geldi mi, bunu da merak ediyorum.’’ Bu sorudaki hususa açıklanamayan başka toplantıları ekleyelim. 13 Temmuz’da Hulusi Akar, Hakan Fidan, Yaşar Güler, Zekai Aksakallı MİT Çiftlik yerleşkesinde ne toplantısı yaptı? 14 Temmuzda Özel Kuvvetler Komutanlığının yemin töreninde Kemal Eskintan Özel Kuvvetçi bazı askerlerle ne planlaması yaptı? Zekai Aksakallı ve Hakan Fidan başbaşa ne konuştu? Bu törenden erken çıkan Yaşar Güler ve Kemal Eskintan gece 12.00 den sonra MİT Çiftlik yerleşkesinde başbaşa ne görüştü? Hiçbir şey devletin dehlizlerinde saklı kalmaz. Şimdi bildiklerimiz zamanı gelince ortaya çıkacakların habercisi.
İHBARCI BİNBAŞI O.K GÜNÜ GELİNCE ÇOK BAŞ AĞRITACAK
CHP Milletvekili Utku Çakırözer’in Fidan’a yönelttiği sorunun altını çizmek gerekir. ‘’15 Temmuza giden sürece ilişkin olarak başında olduğunuz Kurumun ihmali olabileceğine ilişkin düşünceniz oldu mu? Darbe günü MİT’e gelen Binbaşı O. K. tam olarak neyi haber verdi; hareketlilik mi, darbe mi? ’’ Bu sorudaki hareketlilik mi darbe mi kısmı çok önemli. İhbarcı Binbaşı O.K. nın verdiği tek ifade var, bu ifade ilgilileri zora soktuğu için apar topar MİT kadrosuna alındı ve detaylı ifade verilmesinin önüne geçildi. Bu ifadesinde Binbaşı O.K. yaptığı ihbarın darbe girişimi olduğunu açıkça belirtiyor. Ama Hulusi Akar ve Hakan Fidan ikilisi olayı sürekli MİT’e yapılacak bir saldırı ve kaçırma girişimine indirgemek istiyor. Neden? Çünkü eğer darbe ihbarı yapıldıysa Akar ve Fidan yaptıklarıyla veya yapmadıklarıyla yine kendilerini hakim önünde bulurlar. Sonucunda kasten darbeye yol vermeye uzanacak ihmali hareketlerinin hesabını vermek zorunda kalırlar. Bu bakımdan söz konusu hususun tutanaklara girmesi de çok önemliydi.
SURİYELİ MUAZ HATİP’İN AÇIKLANMAYAN KONUMUNA İLİŞKİN DETAYLAR
CHP Milletvekili Utku Çakırözer’in Fidan’a yönelttiği başka bir soru, ‘’Neden o gece Diyanet İşleri Başkanı ve Suriye muhalif liderleriyle yemek programını iptal etmediniz?’’ şeklindeydi. İptal etmek söz konusu olamazdı çünkü Muaz Hatip, 15 Temmuz Projesi’nderol alan önemli bir aktördü. 15 Temmuz öncesinde , İdlib bölgesinden, Kemal Eskintan koordineli Suriyeli cihatçılar provokasyon amaçlı Türkiye’ye sokuldu. Bu girişler MİT’in kullandığı özel sınır kapılarından renkli camlı minibüslerle yapıldı. Bu kişilerden bazıları, askeri linç ederken çekilen görüntülere yansıdı. Bu meselenin de tutanaklara girmesi elzemdi. Çünkü sözüm ona bu cihatçılar Kürtlere ve Ezidilere karşı savaş suçu işlediler ve bunların delilleri mevcut. Yarın bu savaş suçlusu kişilerin 15 Temmuz’da provokasyon amaçlı kullanılması gündem olunca biz ve Dünya 15 Temmuz’u baştan tartışacak.
HAKAN FİDAN CEVABEN KONUŞTU AMA BİRŞEY ANLATAMADI
Hakan Fidan bu denli zor ve cevap bekleyen sorulara cevap vermeyi bırakın yanından bile geçemedi. Hatta cevap vermediği için Veli Ağbaba’nın tepkisine neden oldu. Peki Fidan Ne dedi? ‘’Buraya gerçekten Bakanlıkta görev yapan bütün yönetici ekibimle beraber geldim. Bütün milletvekillerimizin söyledikleri sözleri arkadaşlarımızla aramızda daha önce görev bölümü yapmıştık tek tek not aldılar, tespitlerin hepsini not aldık . Tabii, bu tespitlerden, yapıcı eleştirilerden uygun olanlarını tabii ki gündemimize taşıyacağız; bu bizim görevimiz ama diğer taraftan, zaman zaman bir yarı protest, yarı başka türden amaçlarla yapılan ifadeler de var. Tabii, ben onların sınıflandırmasına girmiyorum ama onları kendi devlet ciddiyetimden dolayı çok fazla gündeme taşımak istemiyorum‘’
HAKAN FİDAN’IN SUSMA TERCİHİ BUNDAN
Öncelikle Plan ve Bütçe Komisyonu toplantılarında görev almış biri olarak söyleyeyim. Milletvekillerinin sordukları sorular Anayasal yetkiyi, Hakan Fidan’ın vermesi gereken cevaplar Anayasal zorunluluğu ifade eder. Sadece zaman kısıtından dolayı sonrasında tüm sorulara yazılı cevap vermek mümkün olabilir. Ama cevap vermemek Anayasa İhlalidir. Devlet ciddiyeti, yarı protest gibi cümlelerle bu sorulardan kaçmak şimdi mümkün olabilir. Bunun Genel Kurul’u var, başka kanun görüşmeleri ve komisyonları var. Hulusi Akar’ın damarına basınca sinirine hakim olamadığı için verdiği açıkları hatırlayalım. Hakan Fidan daha kontrollü gibi görünse de nereye kadar bunu sürdürebilir göreceğiz. Ama konuşursa kesin açık verecek. Çünkü gerçeği anlatıyorsanız açık vermezsiniz. Ama bir kurgu hikayeyi anlatıyorsanız açık vermeniz kaçınılmazdır. Birazda susma tercihi bundan elbette…