BOLD – Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), “ByLock” adlı şifreli mesajlaşma uygulamasını kullandıkları iddiasıyla silahlı terör örgütü üyeliğinden mahkumiyet kararı verilmesine ilişkin 1000 başvuruyu kapsayan beş davayı Türkiye hükûmetine tebliğ ettiğini açıkladı.
Mahkeme Yazı İşleri Müdürü tarafından yayınlanan basın açıklamasında, mahkemenin, ByLock kullanımına dayalı terör suçlarından mahkumiyet kararlarına ilişkin 1.000 başvuruyu Türkiye’ye tebliğ ettiği belirtildi.
Söz konusu beş davaya ilişkin olgu beyanları taraflara sunulduğu belirtilen açıklamada Mahkeme’nin internet sitesinden de dava adları ve numaraları paylaşıldı.
European Court notifies 1000 applications to the Turkish Government concerning convictions based on use of ByLock messaging application as follow-up to the Yüksel Yalçinkaya v. Türkiye judgmenthttps://t.co/d9ZJ3AnQ9a#ECHR #CEDH #ECHRpress pic.twitter.com/yzh1ohPL7b
— ECHR CEDH (@ECHR_CEDH) December 18, 2023
Açıklamada mahkemenin davalarla ilgili kararları daha sonraki bir aşamada verileceği belirtilirken, şu ifadelere yer verildi: “Görünürde, başvuranlar tarafından Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 7. Maddesi (kanunsuz ceza olmaz) ve 6 § 1 Maddesi (adil yargılanma hakkı) kapsamında dile getirilen temel meseleler, Mahkeme’nin Büyük Dairesi’nin Eylül 2023 tarihli Yüksel Yalçınkaya/Türkiye (no. 15669/20) davasında zaten karara bağlanmıştır. Bu kararda Mahkeme, dosyasında benzer şikâyetleri içeren 8.000’den fazla başvuru bulunduğunun altını çizmiştir. Bu 1000 görünür takip başvurusu, Türk hükûmetine bildirilen ilk gruptur. Bu çerçevede Mahkeme, taraflara herhangi bir soru yöneltmemeye veya başvurulara ilişkin herhangi bir görüş talep etmemeye karar vermiştir. Ancak Hükümet, ön itirazlara ya da Mahkeme’nin Yüksel Yalçınkaya davasında karara bağladığı hukuki meselelere değil, esasen başvuruların olgusal yönlerine atıfta bulunduğu sürece görüşlerini sunabilir.”
Başvuranların 1,000 Türk vatandaşı olduğu belirtilen açıklamada başvuruların 2019 ve 2023 yılları arasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapıldığı, esas olarak Gülen Hareketi’ne üyelik suçlamalarını içerdiği ve suçlamaların da Bylock kullanımına dayandırıldığı, bu durumun Bylock kullanan herkesin, ilkesel olarak, yalnızca bu temelde silahlı terör örgütü üyeliğinden mahkum edilebileceği anlamına geldiği ve başvuranların da yargılanmalarının ve mahkûm edilmelerinin Avrupa Sözleşmesi’nin 7. maddesi uyarınca kanunsuz ceza olmaz ilkesini ve/veya Sözleşme’nin 6 § 1 maddesi uyarınca adil yargılanma hakkını ihlal ettiğinden şikâyet ettikleri kaydedildi.