BOLD – Bağımsız Maden İşçileri Sendikası, Erzincan’ın İliç ilçesine bağlı Çöpler köyünde Kanada ve ABD menşeili Anagold Madencilik’in işlettiği Çöpler Altın Madeni sahasında 13 Şubat’ta yaşanan kayma ile ilgili bir rapor yayımladı.
Sendika facianın 9. gününde, ilk andan itibaren bölgede olan heyetinin gözlemleri ile hazırladığı “Öncesi ve Sonrası ile 13 Şubat” raporunu paylaştı. Sendika yöneticileri, uzman ve avukatlardan oluşan sendika heyetinin Erzincan İliç’e ulaştığı ilk andan itibaren bulunduğu süreç içerisinde yaptığı görüşmeler, gözlemler ve bulgular ile hazırlamış olduğu raporda şirketin işçiler üzerindeki baskısı gözler önüne seriliyor. Çalışmada işçilerin yevmiye kesintisi ile cezalandırıldığı ve aleyhlerinde sürekli tutanak tutulduğu belirtiliyor. Ek olarak işçilerin sendikal özgürlüklerinin gasp edildiği de vurgulanıyor.
İŞÇİLER MAKUL SINIRI AŞAN SİYANÜRE MARUZ KALDI
13 Şubat öncesi dönemde ana firma Anagold ve Çiftay başta olmak üzere taşeron şirketlerde çalışan işçiler için gerekli işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinde önemli eksikler bulunduğunun belirtildiği raporda iş makineleri için yapılan yollarda işçiler tarafından çatlaklar belirlendiği de söylendi. Daha hızlı ve daha fazla üretim için siyanür kullanımında makul kabul edilebilecek sınırların da aşıldığı vurgulanırken bu kullanım yapılırken işçilere cevap olarak buharlaştığı söylendiği de belirtildi.
Raporda işçilere yönelik mobing ve baskıların ayrıntıları da yer aldı. İşçilere uygulanan mobingler içerisinde yevmiye kesintisi ile cezalandırma, işçiler aleyhinde sürekli tutanak tutulmasının olduğu belirtildi. Ek olarak işçilerin sendikal özgürlüklerinin gasp edildiği de vurgulandı.
Anagold madencilikte gerçekleşen faciada ilk andan itibaren bölgede olan sendika heyetimizin gözlemleri ile hazırlamış olduğu "Öncesi ve Sonrası ile 13 Şubat" raporunu kamuoyunun bilgisine sunarız.https://t.co/wspToi1mmV pic.twitter.com/mcYz1Ajme4
— Bağımsız Maden İş (@bagimsizmadenis) February 20, 2024
HEDEF DÜNYANIN EN UCUZ MADENİ OLMAK
Bağımsız Maden İşçileri Sendikası’nın 10 maddelik raporunda ortaya çıkan en temel gerçek “Daha hızlı ve daha fazla üretim için bütün sınırlar aşılması” oldu. Raporda yer alan tespitler, şu şekilde özetlendi:
CEO Edward Dowling’in deyimiyle “Dünyanın en ucuz, düşük maliyetli altın madeni” olma hedefi, çalışmanın her düzeyine yansıtılmıştır.
Liç yığma yapılan alan için uygun standart en fazla %10-12 eğim ve geniş bir alan olmasına rağmen Anagold %75-80 eğim oranına kadar dik bir alanda yığma yapmıştır.
En fazla 25. kata kadar çıkmanın makul olduğu bilinmesine rağmen 13 Şubat’ta yığma alanında 33 kat bulunmaktadır.
13 Şubat günü olayın gerçekleştiği saat 14:28 öncesinde de sahada, liç yığını üzerinde ve sahanın etrafında iş makineleri için yapılmış yollarda (stabilize yığma ve sıkıştırma yapılarak inşa edilmiş olmasına rağmen) olağandışı çatlaklar işçiler tarafından tespit edilmiş, fotoğraflanmış ve hem şirketin risk bildirim sistemi üzerinden hem de diğer yollarla yetkililere bildirilmiştir. Buna rağmen gereken önlemler alınmamıştır.
Avrupa ve ABD’deki işçilerle aynı işi yapan işçiler Türkiye’de güvensiz, güvencesiz, önlemsiz, düşük ücretli ve baskı altında çalıştırılmaktadır. İşçilere dünyada benzer işlerde çalışanlardan en az 7 kat daha ucuza çalışma dayatılmıştır.
Bakanlık denetimlerini de içeren bütün süreçler boyunca Anagold’un etrafındaki siyasi-idari-ekonomik ilişki ağı da tespit edilmiştir.