BOLD – Suriye’nin kuzeydoğu kesiminde özerk bir yönetim kuran Demokratik Birlik Partisi (PYD), kanton olarak tanımlanan yedi ayrı bölgede seçim yapacağını duyurdu.
PYD’yi terörist grup olarak tanımlayan Ankara, seçim çalışmalarının ardından Suriye yönetimi ile doğrudan görüşmek için diplomatik çalışmalara başladı.
PYD’nin yapacağı yerel yönetimler seçimini Türkiye’nin tepkisi sonrası ABD’nin talebi ile erteledi.
PYD-YPG’nin, yerel yönetimler oluşturması ve seçim hazırlıkları yapması iktidarı Şam yönetimi ile diyalog kurmaya zorladı.
Rusya’nın arabuluculuğu ile geçtiğimiz yıl rejimle temas kuran Ankara’nın, PYD’nin denetimindeki bölgelerde seçim hazırlığına başlaması sonrası bu alandaki çabalarını arttırması dikkati çekiyor.
Suriye’nin Arap ligine tekrar alınması ile bu ülke ile yeniden ilişki geliştiren ülkeler arasına Irak da katıldı. Suriye ile Irak dışişleri yetkilileri arasında bir süredir devam eden görüşmeler kapsamında Irak Başbakanı Muhammed Şiya Sudani, Suriye rejimi Başkanı Beşar Esad’la telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Irak Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamada, görüşmede ekonomik ilişkiler, güvenlik koordinasyonu, terörle mücadele ve farklı alanlarda ilişkilerin geliştirilmesine yönelik konuların görüşüldüğü belirtildi. Açıklamaya göre Gazze’deki durum ile İsrail’e karşı İslam ve Arapların ortak duruşu da görüşmede ele alınan konular arasında yer aldı.
Resmi açıklamada her ne kadar değinilmese de bölgedeki kaynaklara göre, Sudani’nin Esad’layaptığı telefon görüşmesinin ana gündemi Ankara ile Şam’ı yakınlaştırmak. Bu kapsamda uzlaşma görüşmelerine aracılık etmek istediğini Esad’a resmen ilettiği ileri sürüldü. Irak medyasına açıklama yapan ancak ismini vermek istemeyen bir hükümet yetkilisi, Irak’ın Türkiye ile Suriye arasındaki arabuluculuk çabalarının Bağdat’ta iki komşu ülkeden yetkililer arasında planlı bir toplantıyla sonuçlandığını söyledi.
Yetkili, “El Sudani ve ekibi, açıklanmayan ikili temaslar ve görüşmeler yoluyla olumlu sonuçlar elde etti; hem Şam hem de Ankara, Bağdat’ın arabuluculuğunu önemli ölçüde kabul etti” dedi. Başbakan Sudani’nin bu görüşmeler sonrası Esad’la telefon görüşmesi gerçekleştirmesi dikkat çekti.
Kuzeydoğu Suriye’nin önemli bir kesiminde yönetimi elinde bulunduran PYD’nin yerel seçim kararı gözleri yeniden bölgeye çevirirken uluslararası çapta tartışma yarattı. Ankara karara sert tepkisi gösterirken yönetimi fiili desteklemesine karşın ABD yönetimi de, bölgede seçim koşullarının bulunmadığını açıkladı. Tepki ve açıklamalar sonrası Kuzeydoğu Suriye Seçim Komiserliği, daha önce 11 Haziran’da yapılacağını açıkladığı seçimlerin Ağustos ayına ertelendiğini duyurdu
PYD-YPG’yi PKK’nin bir kolu olarak görüp “terör örgütü” olarak değerlendiren Ankara, Suriye’nin kuzeyindeki fiili özerk yönetim modelini, Suriye’nin toprak bütünlüğüne karşı ve Türkiye açısından güvenlik tehdidi oluşturan bir süreç olarak değerlendiriyor. Suriye’nin kuzeyindeki seçim gündemine başından bu yana tepkili olan Ankara’nın, bölgedeki gelişmeleri yakından izlemesine karşın geçmişte bölgede benzer iki seçim yapıldığı hatırlatılıyor. İlk belediye seçimlerinin 2015, ikinci seçimin ise 2017 yılında yapıldığı bildirildi.
Ağustos ayına ertelenmesine karşın belirsizliğini koruyan seçimlere bölgedeki siyasi partiler farklı yaklaşıyor. Merkezi Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde bulunan, Mesud Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokratik Partisi’nin (KDP) siyasi çizgisinde Suriye’de faaliyet gösteren partiler, seçimleri boykot ediyor.
Cezire, Deyr Ez Zor, Rakka, Fırat, Menbic, Afrin-Şehba ve Tabka dahil 7 bölgede altı büyükşehir, 40 şehir ve 105 beldede yapılacak seçime bazıları ittifakla 30 siyasi parti katılacak. Türkiye’ye yakın grupların kontrolündeki bölgelerde sandık kurulmasına izin verilmeyecek.
Barzani çizgisinde faaliyet gösteren siyasi partilerin çatı örgütü Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ise seçimleri boykot eden en önemli siyasi yapı olarak öne çıkıyor. Erbil merkezli Rudaw TV’ye konuşan Konsey’in Başkanlık Kurulu üyesi Süleyman Oso, partilerinin seçimler için kayıt yaptırmadığını çünkü “seçimlerin adil olmayacağını” söyledi. Oso ayrıca “PYD’nin askeri anlamda güçlü olduğunu ve binlerce kişilik güvenlik gücünün insanları kendi adaylarına oy vermeye zorlayacağını” savunarak katılımlarının süreci meşrulaştıracağını kaydetti.