BOLD – Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, İsviçre’de başlayan Barış Zirvesi öncesinde Ukrayna ve Moldova ile katılım müzakerelerine başlama kararı aldı. Bu karar, AB’nin Ukrayna’ya desteğinin güçlü bir işareti olarak yorumlanıyor. Ancak tam üyelik yolunun uzun olduğu belirtiliyor.
AB’nin dönem başkanlığını yürüten Belçika’dan yapılan açıklamada, ilk hükumetlerarası konferansların 25 Haziran’da yapılacağı bildirildi. Bu kararın önümüzdeki hafta yapılacak AB Bakanlar toplantısında resmen onaylanması bekleniyor. AB ülkeleri, daimi temsilcilerinin Cuma günü düzenlediği toplantıda aslında Rusya’ya yönelik 14. yaptırım paketini ele almayı planlıyordu. Ancak Almanya’nın itirazları nedeniyle bu konuda henüz uzlaşma sağlanamadı.
GÖRÜŞMELERİN ÖNEMİ
AB ile Ukrayna ve Moldova arasında başlatılacak katılım müzakereleri, özellikle Kiev’e yönelik önemli bir destek mesajı. İsviçre’de başlayan Ukrayna Barış Konferansı’nın hedefi, Rusya’nın Ukrayna topraklarından tamamen çekilmesini amaçlayan Ukrayna barış planı için geniş bir uluslararası destek sağlamaktır. AB Komisyonu, Ukrayna ve Moldova ile AB katılım müzakerelerinin başlaması için gerekli şartların sağlandığını bir hafta önce duyurmuştu. Bu şartlar arasında yolsuzlukla mücadele, ulusal azınlıkların daha iyi korunması ve oligarkların siyasi etkisinin sınırlanması gibi unsurlar bulunuyor.
REFORM ŞARTLARI
Rusya’nın saldırısına uğrayan Ukrayna ve küçük komşusu Moldova ile katılım görüşmelerine başlama kararı, geçen yıl Aralık ayında düzenlenen AB zirvesinde temel olarak alınmıştı. Ancak müzakerelerin başlaması için tüm reform koşullarının yerine getirilmesi gerektiği belirtilmişti. Ayrıca, müzakerelerin çerçevesini belirleyen ilkeler ve rehberler üzerinde tüm AB ülkelerinin anlaşması şartı konulmuştu. Ukrayna’daki insanlar için, AB katılım müzakerelerinin açılması, Rusya’ya karşı verilen mücadeleyi sürdürmenin değeri olduğu anlamına geliyor.
UZUN BİR YOL
Katılım görüşmelerinin başlamasından AB üyeliğine kadar ne kadar süreceği ise belirsizliğini koruyor. Örneğin, Türkiye 1999 yılında AB adaylığı statüsü kazanmış olmasına rağmen, hukuk devleti alanında gerilemeler gibi sebeplerle halen üyelikten uzak bir konumda. Teorik olarak, bir aday ülkenin hiçbir zaman AB üyesi olamaması da mümkün. Ukrayna için de, Rusya’nın saldırganlığı sona ermeden AB üyeliğinin gerçekleşmeyeceği düşünülüyor. Çünkü bu durumda Kiev, AB Anlaşması’nın 42. maddesi 7. fıkrası uyarınca askeri yardım talep edebilir ve AB de savaşın tarafı haline gelebilir.