Erdoğan Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlenen zirve dönüşü uçakta, yandaş gazetecilerden sorulmasını istediği soruları cevapladı. Erdoğan, Merih Demiral’ın Avrupa Şampiyonası’nda yaptığı ‘kurt işareti’ savundu.
Kayseri’de yaşanan gerginliği değerlendiren Erdoğan, “Türkiye’de de ırkçı, akımlar oluşturup kardeşlik iklimini bozmayı amaçlayanlar, karanlık odaklardan aldıkları talimatları yerine getirme gayretindeler” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e “KKTC’ye birlikte gitme” daveti konusunda da konuşan Erdoğan, “Birlikte gitme teklifimizi bir kere yaptık. Bizim bu teklifimiz sonrası kendi uçaklarıyla gideceklerini açıkladılar. Biz bu noktada KKTC’ye MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Bey ile gideriz” ifadelerini kullandı.
‘HIRSIZ, BEN HIRSIZIM DER Mİ?’
Yandaş bir ‘gazeteci’nin “CHP’li belediyelerde eş, dost, akraba ve usulsüzlük iddiaları var. CHP Genel Başkanı Özgür Özel bir televizyon kanalında böyle bir şey olmadığını söyledi. CHP’li belediyelerde işçi kıyımı var ve işçilerin maaşlarını almalarında sıkıntı var? Bununla ilgili düşünceleriniz nedir?” sorusunu cevaplayan Erdoğan sözleri hayli ilginçti:
“Hırsız, ben hırsızım der mi? Veya ben çaldım der mi? Şimdi Özgür Özel Bey kalkıp da bu ahbap atamaları için “ne demek canım biz tabii ki ahbaplarımızı atayacağız” mı diyecek? Onun geçmişteki abileri “biz CHP’den atamayacağız da MHP’den mi atayacağız?” demişlerdi. Şu anda da aynı noktaya geldik. Değişen bir şey yok. İşte daha geçenlerde Manisa’da bir belediyede biliyorsunuz ciddi bir yolsuzluk oldu. Kula, orada bir yolsuzluk oldu ve belediye başkanı bu yolsuzluk neticesinde alındı. Bunu daha farklı belediyelerin takip etmesi mümkün. Çünkü bunlarda alışkanlık ırsidir. Ahbap, yaran bunlar. İstanbul Büyükşehir’den tutun, Ankara’sına İzmir’ine varıncaya kadar bu böyledir. Birçok vatandaş işlerinden atıldı. Nice ağlayanları biz belediyenin kapısında gördük. Şu anda olan da budur. CHP’nin bu konuda geçtiğimiz yıllar boyunca, olumsuz anlamda yaptıkları yapacaklarının teminatıdır.”
Erdoğan’ın bu sözleri İranlı Rıza Zerrab’ın ABD’de itirafçı olup anlattığı ucu AKP’li bakanlara ve iş adamlarına uzanan 17-25 Aralık büyük yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını akıllara getirdi.
17-25 Aralık’ın mirası: Türkiye’de devletin yok edildiği on yıl