BOLD – 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleme kararı alıp Cumhur İttifakı’na katılan Yeniden Refah Partisi, bugünlerde 30 maddelik ittifak protokolünün uygulanması çağrısı yapıyor.
‘SEÇİM SONRASI YAPILAN ZAMLARA KARŞIYIZ’
Gazete Duvar’ın sorularını yanıtlayan Yeniden Refah Partisi Siyasi İşler Başkanı Suat Kılıç, partisinin hâlâ ittifakta yer aldığını söyledi. Seçimlerin ardından yapılan zamlara karşı olduklarını fakat “pişmanlığın” başka bir kavram olduğunu ifade eden Kılıç, bugün de “Kılıçdaroğlu- Erdoğan” tercihinde Erdoğan’ı destekleyeceklerini söyledi.
Yerel seçimde alacakları tutumla ilgili soruları yanıtlayan Kılıç İstanbul’da CHP’li bir ismin kazanmasını istemediklerini kaydetti, ittifak koşuluyla ilgili, “Belli yerlerde, Yeniden Refah’ın adayları desteklenirse, belli yerlerde AK Parti’nin adayları desteklenebilir” dedi.
AK Parti’de uzun yıllar siyaset yaptıktan sonra Yeniden Refah Partisi’ne katılan eski Bakan Suat Kılıç şunları söyledi:
‘HÂLÂ CUMHUR İTTİFAKI’NDAYIZ’
Cumhur İttifakı’nda çatlak olduğu yorumları yapılıyor. Siz hâlâ Cumhur İttifakı’nda mısınız?
Biz hâlâ Cumhur İttifakı’ndayız. 30 madde önümüzde ve bu protokolden vazgeçmiş değiliz. Bu protokolü sadece iki parti arasında imzalamadık. Bu protokol aynı zamanda iki partinin tabanları arasında imzalanmış bir toplumsal sözleşmedir. Bu protokolün maddeleri bizim için hâlâ önemli ve geçerliliğini korumaya devam ediyor.
‘PROTOKOLDEKİ MADDELERE UYAMIYORLAR’
Ne diyor protokol? Yeni vergiler koymayın, ekonomiyi zamlarla finanse etmeyin. Ödenmiş vergileri tekrar almayın. Var olan vergilerin oranını artırmayın. Dolaylı vergilerle ekonomiyi finanse etmekten vazgeçin. Ekonomik anlamda orada söylediklerimiz bunlar. Peki protokoldeki bu maddelere uyabiliyorlar mı? Maalesef uyamıyorlar. Çünkü yirmi yılın hatalarıyla ekonomiyi finanse etmeye çalışıyorlar. Ekonomi adına bildikleri bu. Bilinenleri yapmaya devam ettikleri için bugüne kadar can sıkıcı, toplumu bunaltan, enflasyonu yükselten, faizleri şişiren yanlışlar da aynıyla devam ediyor. Bu finansman modeli doğru bir model değil. Türkiye’nin kaynağı dışarıdan bulması lazım ama yüksek faizle borçlanarak değil. Doğrudan sıcak sermayeyi yatırımlarla ülkeye çekmek gerekiyor. Bunun için de hukuk güvenliğinin, vergi güvenliğinin tesis edilmesi, Türkiye’nin iyi bir yatırım cennetine yeniden dönüştürülmesi lazım.
‘YANLIŞ GÖRDÜKLERİMİZE YANLIŞ DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ’
Biz Cumhur İttifakı’na katılmakla aynılaşmadık. İttifaka girmemiz o günün koşullarında siyasal ve toplumsal bir zaruret halini aldı. Türkiye, Erdoğan ve Kılıçdaroğlu seçenekleri arasında sıkışınca biz doğal olarak milli, manevi değerler konusundaki beklentilerimize daha olumlu cevaplar vereceğine, terörle mücadele ve terör örgütlerinin susturulması konusunda daha kararlı adımlar atacağına inandığımız Erdoğan’dan yana tavrımızı belirledik. Ama bunu yaparken doğruya doğru yanlışa yanlış deme ısrarımızı ifade ettik. Dün olduğu gibi bugün de yarın da doğru gördüklerimize doğru, yanlış gördüklerimize yanlış demeye devam edeceğiz.