AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım’ın, Diyarbakır’da “Kürdistan” ifadesini kullanması, gazeteci Mehmet Sanrı’nın yargılandığı davada beraat gerekçesi oldu.
BOLD-İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan gazeteci Mehmet Sanrı, Yılmaz Güney’in “Kürdistan” kelimesini kullandığı konuşmasını paylaşması nedeniyle hakkında dava açılmıştı. Mahkeme heyeti, duruşmada “Kürdistan” kelimesini “üst düzey yöneticiler kimi zaman kullanıyor” diyerek beraat kararı verdi.
Gazeteci Mehmet Sanri hakkında, içeriğinde “Kürdistan” geçen Yılmaz Güney’in 1984 yılında Paris Kürt Enstitüsü’ndeki Newroz programında yaptığı konuşmayı sosyal medya hesabından paylaşması üzerine dava açılmıştı.
Mehmet Sanri’nın avukatı Pınar Bayram, karar duruşmasında, Binali Yıldırım’ı örnek göstererek, “Yakın tarihte başbakanlık yapan kişi de aynı kelimeyi kullanmıştır” sözleriyle savunma yaptı.
Bugün görülen davada mahkeme heyeti, Kürdistan ifadesinin “Üst düzey yöneticiler tarafından da kullanıldığını” söyleyerek beraat kararı verdi. Cumhur İttifakı’nın Adayı Binali Yıldırım, 6 Haziran’daki Diyarbakır ziyaretinde “Kürdistan mebusları vardı” ifadesini kullanmıştı.
Mahkemenin verdiği beraat kararının ardından sosyal medya hesabından açıklama yapan Sanrı, “Yani Binali Bey de Kürdistan demeseydi, bize cezayı keseceklerdi… Bana öyle geldi…” dedi.
BİNALİ YILDIRIM, KÜRT SEÇMENİNE “KÜRDİSTAN” İFADESİYLE SESLENMİŞTİ
AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, Diyarbakır’da, “İstiklal mücadelesini başlatırken, Ankara’da Büyük Millet Meclisi’ni toplayan Gazi Mustafa Atatürk’ün davet ettiği millet temsilcileri arasında Kürdistan mebusu da, Lazistan mebusu da vardı. Anadolu’nun her tarafından temsilci vardı. Onun için bizi birbirimizden ayırmaya çalışanlara, kardeşliğimizi bozmak isteyenlere asla prim vermeyeceğiz” demişti.
Bu sözlerin ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, isim vermeden AKP İstanbul adayı Binali Yıldırım’ı eleştirmiş “Türkiye’de Kürdistan ve Lazistan yoktur. Bundan sonra da olamayacaktır. Olması yönünde heveslenenler varsa karşılarında daima Milliyetçi-Ülkücü Hareketi bulacaklardır” demişti.