Filmlerin odak noktası olan sahneler vardır. Hem bütün bir hikâyeyi içinde barındırır hem de hikâyenin nasıl gelişeceğine dair ipuçları verir hem de “insan” hakkında önemli mesajlar içerir.
BOLD– Matrix filmindeki “virüs” sahnesi ile sinema tarihinde yer edinmiş filmlerden bazı sahneleri sizlerle paylaşmaya başlamıştık. Bu gün sıra bir başka büyük bütçeli yapım olan “Hobbit- Beklenmedik Yolculuk” filminde.
NEDEN KÜÇÜK BUÇUKLUK?
“Galadriel: Mithrandir, neden Buçukluk?
Gandalf: Saruman, kötülüğün sadece büyük bir güç kullanılarak kontrol altında tutulabileceğine inanıyor. Ama ben öyle düşünmüyorum. Karanlığı uzakta tutan şeyin sıradan halkın küçük günlük işlerinin, nezaket ve sevgi gibi basit davranışlarının olduğunu fark ettim. Neden mi Bilbo Baggins? Belki de korktuğum için ve o bana cesaret veriyor.
KİMSE KÜÇÜK ŞEYLERİ ÖNEMSEMİYOR
İnsanlığı kötülüğe karşı koruyacak unsurlar olarak hep inanç, toplumsal normlar, adalet, devlet gibi kavramlardan söz edilir. Oysa toplumlar ve insanlık bireylerden ve bireyler arası ilişkilerden oluşur. Bireysel ilişkilerin iyilik üzerine kurulmadığı ya da yeterince güçlü olmadığı toplumlarda ne düzen korunabilir ne birlik.
Bir toplumu güçsüz ve kolay boyun eğer hale getirmek mi istiyorsunuz? Yapacağınız şey bellidir. Akrabalık, komşuluk vb bütün bağları koparacak düşmanlıklar icat edin. Gazetelerle TV’lerle, internetle üfleyin insanlar arasındaki bağlara. Kimse en yakınına dahi güvenemesin. Sosyal yapı da ahlak da ekonomi de kendiliğinden gümbür gümbür çökecektir.
Ne diyordu Kitap: “Düğümlere üfleyenin şerrinden…”
DÜNYAYI GÜZELLİK KURTARACAK
Bizi güzellik kurtaracak… Komşumuzu, evladımızı, anne-babamızı, arkadaşımızı, dostumuzu sevmek… Ne olursa olsun sırt çevirmemek, merhameti elden bırakmamak, affetmeyi bilmek… Bir merhabayı, hal hatır sormayı çok görmemek…
Bizi güzellik kurtaracak… Karanlığın inadına güzellik… Sıradan yaşamlarımızın içindeki küçük güzellikler… Ahmet Kaya’yı hatırlayın… Kötüye karşı neyimiz var ki “kan içindeki yüreğimiz”den başka…