Gezi Parkı olaylarının sponsoru olduğu gerekçesiyle bir yılı aşkın süredir tutuklu bulunan Osman Kavala’nın akademisyen ve hak savunucusu arkadaşlarının yeraldığı 20 kişiye yönelik operasyonun “Erdoğan’a rağmen” yapıldığı yönünde bir tartışma başladı.
Tartışmanın fitilini gazeteci Aslı Aydıntaşbaş ateşledi. Aydıntaşbaş tutuklamalar sonrası sosyal medya hesabında şunları yazdı:
““Görünmez el” yine devrede. Türkiye Kaşıkçı cinayetinden sonra geniş bir manevra alanı yakaladı. Avrupa ve ABD ile yakınlaşma yaşanıyor, içeride normalleşme arzusu telaffuz ediliyor. Tam o anda görünmez el devreye giriyor. Normal mi? “
Aydıntaşbaş’ın bu görüşüne Murat Yetkin de destek verdi. Yetkin “gizli el” tabirini somutlaştırarak “MHP’liler” dedi.
Yetkin’in “Son gözaltı dalgasından Cemaatcilerin yerini alan MHP’liler mi sorumlu?” başlıklı yazısına göre bu kuşku son dönemde AKP çevrelerinde dile getiriliyor:
“Ancak AK Parti çevrelerinde son zamanlarda bir kuşkunun baş gösterdiğinden de söz ediliyor. Acaba Emniyet ve yargıdan temizlenen Cemaatçilerin yerini onların yerini alan ve çoğu MHP çizgisindeki kadrolar da kendi siyasi gündemleri uyarınca bulundukları devlet görevlerini istismar ediyor olabilirler mi?”
Cevap Erdoğan’dan geldi
Yetkin ve Aydıntaşbaş’ın savunduğu liberal çevrelerde de oldukça destek bulan görüşe cevap AKP Grup Toplantısı’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi. Erdoğan yapılan operasyona sahip çıktı ve bir kez daha Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala’yı Gezi eylemlerinin finansörü olmakla suçladı.
20 akademisyenin Kavala ile ilişkili olduğunu dile getiren Erdoğan, operasyona tepki gösteren uluslararası kamuoyuna “Bunlar kendi ülkenizde yapılsa feryat figan bağırırsınız. Bunları külahımıza anlatın” sözleriyle seslendi.
Erdoğan’ın bu sözlerinin ardından “operasyonların gizli el ya da MHP’liler tarafından yapıldığı” tartışması son buldu.