Asgari ücrete yapılan yüzde 26’lık 2019 zammı bile Türkiye’de işçilerin Avrupalı işçilerin çok gerisinde kalan maaşlarını düzeltmeye yetmedi.
Asgari ücretin euro bazında 2016 yılı seviyesine gelebilmesi için brüt 3 bin 682 TL olması gerekiyor. Oysa son zamla Türkiye’de brüt asgari ücret 2 bin 558 lira olarak belirlendi.
2019 YILI İÇİN 417 TL ZAM GELDİ
Türkiye’de asgari ücret, 2019 yılı için net 2 bin 20 lira olarak belirlendi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda oy birliği ile alınan karar gereği yeni yılda asgari ücretliler maaşlarını yüzde 26,05 oranında (417 TL) zamlı alacak.
Üç çocuklu ve eşi çalışmayan bir asgari ücretlinin eline, Asgari Geçim İndirimi (AGİ) ile beraber 2 bin 155 lira geçecek.
Türk Lirası’nın değer kaybıyla birlikte 2018 sonbaharında Avrupa’nın en düşüklerinden biri haline gelen Türkiye’deki asgari ücret, 2019 zammının ardından bir miktar toparlandı.
BRÜT ASGARİ ÜCRET 246 EUROYA DÜŞMÜŞTÜ
Brüt asgari ücret Ağustos ayında 246 euro seviyesine kadar düşmüştü.
1 Ocak’tan itibaren brüt asgari ücretin 2 bin 558 TL olacağı açıklandı. Bu miktar, 25 Aralık 2018 kuruyla 423 euroya denk geliyor.
BBC Türkçe’de Onur Erem’in araştırmasına göre, Ağustos’tan itibaren hem Türk Lirası’nın kaybettiği değerin bir kısmını geri kazanması, hem de yüzde 26’lık 2019 artışıyla birlikte Türkiye’de asgari ücret, gerisine düştüğü Karadağ, Makedonya ve Sırbistan gibi ülkelerdeki asgari ücretin tekrardan üzerine çıkacak.
HÂLÂ AVRUPA’NIN ÇOK GERİSİNDE
Ancak bu miktar Fransa, Almanya, İngiltere gibi Batı Avrupa ülkeleri ile Yunanistan, İtalya ve İspanya gibi Güney Avrupa ülkelerinin hala çok altında. Türkiye’de asgari ücret 2018’e kadar Polonya, Slovakya, Çekya ve Macaristan gibi ülkelerin üzerinde seyrediyordu.
2018’de TL’nin değer kaybıyla birlikte bu miktar bu ülkelerin gerisinde kalmıştı. 2019’daki artış ise Türkiye’deki asgari ücreti tekrardan bu ülkelerin üzerine taşımaya yetmedi.
Türk Lirası’nın en düşük seviyesinden bir miktar yükselmesi ile birlikte 4 Ekim 2018 itibarıyla asgari ücretin euro karşılığı 225 euro oldu. Fakat bu miktar, asgari ücretin euro bazında zirve yaptığı 2016 yılının yüzde 45 gerisinde.
2016’DA BRÜT ASGARİ ÜCRET 518 EURO
2016’da aylık brüt asgari ücretle 518 euro almak mümkündü. 4 Ekim 2018 kuruyla aynı miktarda euro alabilmek için brüt asgari ücretin 3682 TL olması gerekiyor. Ancak brüt asgari ücret aylık 2029 TL ile bu oranın çok gerisinde. Türkiye’deki asgari ücret Batı Avrupa ülkeleri ve Yunanistan’a kıyasla her zaman daha düşüktü.
Fakat Türkiye’de asgari ücretle çalışan işçiler tarihsel olarak bazı Doğu Avrupa ülkelerinden daha yüksek maaş alıyordu. 2001 yılında Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz ve kur şokuna rağmen asgari ücret Slovakya, Çekya, Romanya, Litvanya gibi ülkelerin üzerinde kalmıştı.
Türkiye’de asgari ücret euro bazında Ağustos ayında çoğu Doğu Avrupa ülkesinin gerisine düşmüştü. 2016’da Türkiye’de asgari ücretle çalışan bir işçi Polonya’daki işçiden yüzde 20 daha fazla maaş alırken Ağustos itibarıyla yüzde 42 daha az kazanıyordu.
4 KİŞİLİK AİLE EN AZ 6 BİN LİRA KAZANMALI
Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde endüstri ilişkileri, emek tarihi ve çalışma hukuku üzerine çalışmalar yürüten Doç. Dr. Aziz Çelik’e göre 2018 asgari ücreti, TL’nin değer kaybından önce bile 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının altındaydı.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) ayrı ayrı yaptığı hesaplamalara göre Ağustos 2018 itibarıyla 4 kişilik bir ailenin aç kalmamak için 1.800, yoksulluk yaşamamak içinse 6 bin lira kazanması gerekiyor.
KOMİSYONDA HÜKÜMET İŞVERENİN YANINDA
Cumhurbaşkanlığına bağlanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu eleştiriliyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçi örgütleri, işverenler ve hükümetten 5’er temsilci bulunuyor.
En az 2 yılda bir toplanması gereken kurul, son dönemde her yıl sonu toplanarak bir sonraki yılın zam oranını belirliyor. Komisyon bu yaz pek çok yapı gibi doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlandı. Türk-İş Danışmanı Enis Bağdadioğlu, bu toplantılarda hükümetin işverenin yanında yer almasından şikayetçi.
ASGARİ ÜCRETİN MALİYETİ İŞVERENDEN ALINDI TOPLUMA YANSITILDI
Dr. Aziz Çelik de kurulda genelde sermaye ve hükümet temsilcilerinin uzlaşarak karar verdiğini ve işçi sınıfının temsilcilerinin taleplerinin karşılanmadığını söylüyor:
“Asgari ücret artışı konusunda sermayedarların direncini kırmak için hükümet asgari ücretin işverene maliyetini düşürücü yöntemler kullandı. Vergi ve sigorta prim teşvikleri yapıldı. Böylece asgari ücret artışının bir bölümü bütçeden veya işsizlik sigortası fonundan karşılanmış oldu. Asgari ücretin maliyeti işverenlerden alınıp topluma ve işçilere yansıtıldı.
“Sendikalar asgari ücret konusunu topluma mal etme ve yönde bir toplumsal talep ve beklenti yaratma konusunda zayıf kaldı. Sendikalı işçilerin önemli bir bölümünün asgari ücretten fazla ücret alıyor olması sendikaların asgari ücret etrafından güçlü bir mücadele yürütmesini engelledi. Oysa asgari ücret genel ücret seviyesini yukarı çeken bir etkiye sahip. Öte yandan büyük sendikaların son yıllarda hükümetin etki alanında olması asgari ücret etrafında güçlü bir mücadele için ciddi bir açmaz oluşturuyor.”
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, eskiden kanunla düzenlenmiş olan kurulun cumhurbaşkanlığına bağlanabilmesi için önce bir kanun hükmünde kararname ile İş Kanunu’nun ilgili maddesinin iptal edildiğini, çıkarılan cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kurulun cumhurbaşkanlığına bağlandığını söyledi.
Çerkezoğlu böylece “kanunla düzenlenen konular hakkında cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz” kuralının etrafından dolanıldığını söyleyerek uygulamayı eleştirmişti:
“Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun cumhurbaşkanlığı teşkilatı içine alınması CBK ile komisyonun yapısının değiştirilmesine olanak tanımaktadır. TBMM’nin kanunla yapabileceği bir değişiklik cumhurbaşkanının iki dudağı arasına terk edilmiştir. Cumhurbaşkanı Asgari Ücret Tespit Komisyonun üye bileşimini istediği gibi değiştirebilecek ve müdahale edebilecektir.”