Gündem
Saray’da Meclis’i by-pass etme hazırlığı: Yasa çıkartmaya gerek yok


Beştepe Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ilerleyen dönemlerde birçok konuda yasa çıkarma yerine, kararname veya ikincil mevzuatla düzenleme yoluna gidilmesi amacıyla çalışma başlatıldığı öğrenildi.
Hükümete yakın Türkiye gazetesinin “Meclis’in yükü hafifleyecek” başlığı ile duyurduğu habere göre, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) özellikle son yıllarda sıkça başvurulan “torba yasa” yöntemi ve ikincil mevzuatlarla yapılabilecek değişikliklerin bile kanun teklifi metinlerine taşınması rahatsızlığa neden oldu.
ÇALIŞMA MASAYA YATIRILDI
Cumhurbaşkanlığı’nda oluşturulan bir heyetin bu rahatsızlığı masaya yatırdığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunulmak üzere çalışma başlatıldığını öğrenildi. Yapılan çalışmada yasa metinlerinin kısa ve öz olması, ana çerçevenin yasalarda çizilmesi, alt detaylarının ise yönetmelik veya kararnamelerle düzenlenmesine yönelik bir çalışma yapıldığı öğrenildi.
ERDOĞAN, TBMM’Yİ “YASA ÜRETME FABRİKASI” DİYE ELEŞTİRDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir süre önce kurmayları ile yaptığı toplantıda TBMM’nin “yasa üretme fabrikası” hâline dönüştürülmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdiği öğrenildi. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) kurmayları da, Meclis’in her seferinde en küçük bir mevzuat değişikliği için uzun mesailer harcadığını, çoğu zaman ikincil mevzuat veya kararname konusu yapılabilecek düzenlemelerin bile yasa metni hâline getirildiğini hatırlattı.
AKP bünyesindeki bu tartışmalardan sonra, partinin hukukçu kurmayları ve Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki Hukuk Politikaları Kurulu, bu konuda yeni bir sistemin işletilip işletilmeyeceğini masaya yatırdığı öğrenildi.
600 MİLLETVEKİLİNE NE GEREK VAR
600 milletvekilinin görev yaptığı TBMM’nin baypas edilmesine neden olacak olan çalışmada özellikle yönetmelik veya başka idari kararlarla yapılması mümkün olan mevzuat değişikliklerin, her seferinde yasa teklifi olarak Meclis’e getirilmesinin önüne geçilmesinin amaçlandığı ortaya çıktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onay vermesi durumunda, önümüzdeki süreçte birçok konuda yasa çıkarma yerine, kararname veya ikincil mevzuatla düzenleme yoluna gidileceği ifade ediliyor. Saray kurmaylarına göre, yasaların gereğinden fazla ayrıntılı olduğu, bir yönetmelikte olması gereken unsurların da yasa metinlerine yazılmasının uygun olmadığı düşünülüyor.
Bunlar da ilgini çekebilir
-
Siyaset 128 milyar dolara kilitlendi
-
Gergerlioğlu’ndan mektup: Bu karar insan haklarına darbedir
-
Saray koronavirüs haritasını da değiştirdi
-
Erdoğan ve saraylarını korumak için bir yılda 263 milyon TL harcandı
-
Emeklilik dilekçesi veren EYT’li gözyaşlarına boğuldu
-
“Tıpkı Merve Kavakçı gibi bizi de Meclis’ten kovalamak istiyorlar”


80 yaşındaki Ayşe Özer’in, ölümünden sonra hayır için kullanılmak üzere İstihkam Vakfı’na bağışladığı evine el konuldu. Vakıflar Genel Müdürlüğü 2016’dan bu yana biriken kira ödemesi yapılmaması halinde evin bir ay içinde boşaltılmasını istedi.
BOLD – İzmir’de yaşayan Ayşe Özer, vefat ettikten sonra hayır adına kullanılması için vakfettiği evinden çıkarılıyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü, 2016’dan bu yana biriken kira bedelinin ödenmemesi halinde evin 30 gün içinde boşaltılmasını istedi. Oysa bağış sözleşmesine göre evin kullanım hakkı ölene kadar Ayşe Özer’de bulunuyor.
Eşi İsmail Hakkı Özer ile birlikte yıllarca çalışarak aldıkları bir ev ve dükkanı vefatlarından sonra İstihkam Vakfı’na kalmak şartıyla vakfettiklerini söyleyen Ayşe Teyze “Evime el koymaya çalışıyorlar. Bana da nereye gidersen git diyorlar. Eşimle birlikte 40 sene önce çalışarak, dişimizden tırnağımızdan artırarak taksitle aldık bu evi. Dükkan var altında, oraya el koydular. Bu sefer evimizi de almaya kalkıyorlar. Ben nereye gideyim, kimsem yok ki benim.” dedi.
EVİNDEN KOVUYORLAR
İzmir de yaşayan 81 yaşındaki Ayşe Özer, 40 yıl önce eşiyle beraber, vefat etmeleri halinde hayır adına kullanılması için vakfettiği evinden, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 30 gün içerisinde çıkarılmak isteniyor.@IzmirValiligi @IzmirVakiflarB ⬇️ pic.twitter.com/TflSVlJZ9J
— M.FatihYaman (@anlamiyoorsun) March 1, 2021
15 Temmuz’dan sonra kapatılan İstihkam Vakfı’nın tüm malları Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredildi. Bunun üzerine Vakıflar İzmir Bölge Müdürlüğü vakfedilen dükkanın işletmesini 2017 yılında devraldı. Tepkiler üzerine Ayşe Teyze’nin evini boşaltma talebini askıya aldı. Vakıflar İzmir Bölge Müdürlüğü, Ayşe Özer’e gönderdiği 22 Şubat 2021 tarihli tebligatta, 2016’dan bu yana evde kiracı olarak oturduğunu, bugüne kadar hiçbir kira ödemediğini, kiraları taksitle ödeyebileceğini, yoksa 30 gün içerisinde evini boşaltması gerektiğini söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığının evine el koyduğu 87 yaşındaki Sıttıka teyze kalp krizi geçirdi
Evinden atılmak istenen Sıttıka Teyze konuştu: Böyle hainlik yapılır mı?


Türkiye’deki insan hakları ihlallerine ve kadın cinayetlerine dikkat çekmek için New York’un ünlü caddelerinden 42. Cadde ve 8. Aveneu’ya dijital reklam panoları yerleştirildi.
BOLD – Merkezi ABD’de bulunan insan hakları kurumu Advocates of Silenced Turkey (AST), Türkiye’deki insan hakları ihlallerine ve üç kat artan kadın cinayetlerine dikkat çekmek için New York’un en kalabalık bölgesi olan Manhattan’daki sokaklara reklam verdi.
“KADIN CİNAYETLERİNİ DURDURUN” YAZILDI
15×15 metre büyüklüğünde, küp şeklindeki 2 dijital reklam panoları, Newyork’un ünlü caddelerinden 42. Cadde’ye ve 8. Aveneu’nun köşesinde yer alıyor. Haftalık milyonlarca kişinin gördüğü reklam panolarına “Türkiye’deki kadın cinayetlerini durdurun” ve “5 bin kadın ve 780’den fazla bebek cezaevlerinde” yazıldı.
“BEBEKLER BİLE SİYASİ TUTUKLU OLARAK CEZAEVİNDE”
AST’nin Başkanı Murat Kaval, amaçlarının yeni açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı’na rağmen Türkiye’de gün geçtikçe artan hak ihlallerini dünyaya duyurmak ve kadınların haklarına dikkat çekmek olduğunu söyledi.
Kaval, “Türkiye’de kadın cinayetleri 3 kat arttı. Her gün yeni bir vahşetle karşılaşıyoruz. Ayrıca binlerce kadın bugün Türkiye’de siyasi tutuklu. Bebekler de siyasi tutuklu olarak cezaevinde. Bu reklamlar ile insanları harekete geçirmeyi amaçlıyoruz. Reklamın alt tarafında ‘milletvekillerini ara’ yazıyor. Amerikalılar’ın milletvekillerini ve senatörleri bilgilendirmesini, ‘bu konuda bir şey yapılmayacak mı diye sormaları’nı istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
KADIN HAKLARI 36 ŞEHİRDE PROTESTO EDİLECEK
Murat Kaval, 6 Mart Cumartesi gününden itibaren Amerika, Kanada, Brezilya, Güney Amerika ve Avrupa’nın 36 şehrinde kadın haklarıyla ilgili protestolar yapılacağını sözlerine ekledi.


Bir buçuk aydır lösemi tedavisi gören 11 yaşındaki Hakan Dağdeviren’in tutuklu annesi Sabriye Dağdeviren, kemoterapi alan oğlunun yanında olamamanın acısını ve hüznünü yazdı.
BOLD – Anne-babası tutuklandıktan sonra lösemi teşhisi konulan Hakan Dağdeviren’in annesi Sabriye Dağdeviren, Karar gazetesi yazarı Elif Çakır‘a mektup gönderdi. 15 gün arayla tutuklanan Sabriye-Gökhan Dağdeviren çifti Eskişehir Cezaevinde tutuklu bulunuyor. 11 yaşındaki oğulları Hakan Dağdeviren ise 27 Ocak’tan bu yana Eskişehir Osmangazi Üniversitesi onkoloji bölümünde tedavi görüyor.
“OĞLUMUN YANINDA KOMŞULARIMIZ NÖBETLEŞE KALIYOR”
Mektubunda çocuklarının bakımını 70 küsur yaşındaki babaanne ve dedelerinin yaptığını belirten Sabriye Dağdeviren, “Hakan’ın yaklaşık 1 yıl hastanede yatacağını öğrendim. Kayınvalidemin sürekli hastanede kalması gerekiyor ama evde aynı zamanda 90 yaşındaki annesinin bakımıyla da ilgilenmek zorunda. Oğlumun yanında komşularımızın nöbetleşe kaldığını öğrendim.” dedi.
“ELİMDEM BİR ŞEY GELMİYOR”
Kemoterapi gören oğlunun yanında olamamanın acısını ve hüznünü anlatan Sabriye Dağdeviren, “11 yaşındaki kemoterapi gören bir çocuğun yanında 1. derece yakını olmayan birilerinin kalması bir anne için ne kadar acı bir durumdur. Haftada bir oğlumdan alacağım haberin dışında elimden bir şey gelmiyor. Bir dakikalığına bir anne bir kadın olarak beni yerinize koyun.” ifadelerini kullandı.
Öğretmen Gökhan Dağdeviren Cemaat soruşturmaları kapsamında Haziran 2018’de tutuklandı. 15 gün sonra eşi Sabriye Dağdeviren’i aldılar. Örgüt üyesi olduğu iddiasıyla yargılanan Gökhan Dağdeviren 19 yıl, eşi ise 6 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sabriye Dağdeviren’in cezası onaylandı, Gökhan Dağdeviren’in dosyası Yargıtay’da bekletiliyor.
“POLİSLER KAPIYI KIRIP GİRDİ, ÇOCUKLAR PERİŞAN OLDULAR”
Geçen ay Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Youtube kanalına konuk olan Hakan’ın dedesi Ali Dağdeviren, torunun yaşadığı travmayı atlatamadığını ve bu yüzden hastalandığını söylemişti. Ali Dağdeviren, “Üç sefer kapıları kırıldı, babaları alındı, çocuğu yolda görmüşler, daha 7 yaşındaydı bundan 5 sene önce polisler çeviriyor ufacık çocuğa ‘Babanı götüreceğiz, baban nerede?’ diye sormuşlar! 9-10 polis kapıyı kırıp girmişler, çocuklar perişan oldular. Hakan babaannesine ‘Baba diye dua ediyorum, dua ediyorum ama hiç karşılık gelmiyor, etmeyeceğim artık dua, babam gelmeyecek’ demiş.” ifadelerini kullanmıştı.
Elif Çakır’ın yazısının tamamı
Acı üstüne acı: Annesi ve babası cezaevinde olan 12 yaşındaki çocuk kanser oldu


Afganistan’da aynı televizyon çalışanı 3 kadın silahlı saldırıda öldürüldü


‘Talimat almışlar HDP’yi kapatacaklar’



Ayşe teyzeyi hayır için bağışladığı evinden kovuyorlar
Popular
-
Analiz1 gün önce
Müge Anlı’nın eskort gafı ve ‘Madde 438’
-
BOLD ÖZEL2 gün önce
Tutuklu Emniyet Amiri Ömer Köse’ye pandemi döneminde su yok
-
BOLD ÖZEL2 gün önce
Anne ve babası tutuklu Serdar’ın feryadı: Mal da mülk de sizin olsun, yeter ki bizi rahat bırakın!
-
Dünya2 gün önce
Türkiye’nin Kuzey Irak operasyonları Tahran ve Ankara’yı karşı karşıya getirdi
-
BOLD ÖZEL2 gün önce
5 aydır karantina hücresinde tutulan Miktad öğretmen siroz oldu
-
Ekonomi23 saat önce
500 ve 1000 liralık banknotlar için hazırlıklar başladı
-
Videohaber1 gün önce
“10 polisin sırayla hukukçu bir kadına tecavüz ettiğine şahit oldum”
-
Spor15 saat önce
Enes Kanter’den Ahmet Altan’a doğum günü hediyesi