Sermaye Piyasası Kurulunca (SPK), yatırım fonlarına ilişkin esaslar tebliğinde yapılan değişikliklerle yatırım fonu kurucusunun, fonun katılma paylarını kendi portföyüne dahil etmesine ilişkin yüzde 20’lik sınır kaldırıldı.
Ayrıca Türkiye Varlık Fonu da fon portföyüne alınacak varlıklar ve ihraççılarına ilişkin sınırlamalardan muaf tutulan kurumlar arasına dahil edildi.
SPK’nın Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde yaptığı değişiklik, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Buna göre, katılma paylarının alım ve satımına ilişkin bölümde yapılan değişiklikle yatırım fonu kurucusunun, fonun katılma paylarını kendi portföyüne dahil etmesine ilişkin yüzde 20’lik sınır kaldırıldı. İlgili madde, yönetmelikte şu şekilde yer aldı:
“Kurucu ve/veya yönetici tarafından katılma paylarının fon adına alım satımı esastır. Kurucu, fonun katılma paylarını kendi portföyüne dahil edebilir ve katılma paylarının satışına başlanmadan önce kurucu ve/veya yönetici tarafından fona avans tahsis edilebilir.”
Maddenin eski hali ise şu şekildeydi:
“Kurucu ve/veya yönetici tarafından katılma paylarının fon adına alım satımı esastır. Kurucu ve/veya yönetici, fonun katılma payı sayısının yüzde 20’sini aşmayacak şekilde katılma paylarını kendi portföyüne dahil edebilir. Ancak katılma paylarının satışına başlanmadan önce kurucu tarafından fona avans olarak tahsis edilen tutar karşılığında alınan katılma payları fonun kuruluşundan itibaren bir yıl süre ile bu oranın hesaplanmasında dikkate alınmaz.”
VARLIK FONU’NA MUAFİYET
Tebliğin fon portföyüne alınacak varlıklar ve ihraççılarına ilişkin sınırlamalar bölümünde yer alan maddeye Türkiye Varlık Fonu da dahil edildi. Böylece Türkiye Varlık Fonu, ilgili maddede yer alan sınırlamalardan muaf tutulacak.
Söz konusu sınırlamalar şu şekilde:
MADDE 17 – (1) a) Fonun toplam değerinin %10’undan fazlası bir ihraççının para ve sermaye piyasası araçlarına ve bu araçlara dayalı türev araçlara yatırılamaz. Bu oranın hesaplanmasında ipotek ve varlık teminatlı menkul kıymetler dikkate alınmaz ve bu varlıklara yapılacak yatırımlar için birinci cümlede belirtilen oran %25 olarak uygulanır; bu fıkranın (b) bendinde yer alan sınırlama ise uygulanmaz.
b) Fon toplam değerinin %5’inden fazla yatırım yapılan ihraççıların para ve sermaye piyasası araçlarının toplam değeri fon toplam değerinin %40’ını aşamaz.
c) Fon toplam değerinin %20’sinden fazlası Kurulun finansal raporlama standartlarına ilişkin düzenlemeleri kapsamında, aynı grubun para ve sermaye piyasası araçlarına yatırılamaz.
ç) Fon portföyüne bir ihraççının borçlanma araçlarının tedavülde olan ihraç miktarının %10’undan fazlası dahil edilemez. Bu oranın hesaplanmasında ihraççının tüm borçlanma araçlarının, borçlanma aracının fon portföyüne dahil edildiği tarihteki tedavülde olan ihraç tutarının piyasa değeri esas alınır.
d) TCMB, Hazine ve Maliye Bakanlığı, ipotek finansmanı kuruluşları ve Türkiye Varlık Fonu tarafından ihraç edilen para ve sermaye piyasası araçları için bu fıkrada yer alan sınırlamalar uygulanmaz. Ancak bu bent kapsamında tek bir varlığa yapılan yatırım, fon toplam değerinin %35’ini aşamaz.
e) (Değişik:RG-23/6/2016-29751) Varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen sermaye piyasası araçları için, ihraççı olarak fon kullanıcıları dikkate alınarak, bu fıkranın; (a) bendinde yer alan %10’luk sınırlama %25 olarak uygulanır, (b) bendinde yer alan sınırlama uygulanmaz, (c) bendinde yer alan %20’lik sınırlama ise %35 olarak uygulanır. Diğer taraftan, 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun çerçevesinde kurulan varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen sermaye piyasası araçları için bu fıkradaki sınırlamalar uygulanmaz.
Eski maddeye göre, fon portföyüne alınacak varlıklar ve ihraççılarına ilişkin sınırlamalara yönelik muafiyetlerden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Hazine Müsteşarlığı ve ipotek finansmanı kuruluşları faydalanabiliyordu.
Öte yandan tebliğde yer alan sınırlamalar bölümüne, kurulun fon türü bazında fon portföyüne alınacak varlık ve işlemlere ilişkin tebliğde yer alan oranlardan farklı asgari veya azami oranlar belirleyebileceğine ilişkin bir madde eklendi:
“(6) Kurul, fon türü bazında fon portföyüne alınacak varlık ve işlemlere ilişkin olarak bu Tebliğde yer alan oranlardan farklı asgari ve/veya azami oranlar belirleyebilir.”
Fon toplam giderinin üst sınırının belirlenmesi ve kamuya açıklanmasına ilişkin tebliğdeki bölüme eklenen bir madde ile de kurula, fon türü bazında yönetim ücretinin üst sınırını belirleyebilme yetkisi verildi:
“(6) Kurul, fon türü bazında yönetim ücretinin üst sınırını belirleyebilir.”