Eylül 2017’den bu yana Frankfurt’ta yaşayan yazar Aslı Erdoğan, Almanca’ya yeni çevrilen kitabı ‘Taş Bina ve Diğerleri’ vesilesiyle salı günü Frankfurt’ta düzenlenen bir programa katıldı. Erdoğan burada yaptığı konuşmada Türkiye’deki tutuklamalarla ilgili “Belki de artık faşizm kelimesini kullanmanın zamanı gelmiştir” dedi.
ELEŞTİREN HERKES İNSANLIK DIŞI MUAMELEYE MARUZ KALIYOR
Türkiye’de hükümeti eleştirenlerin insanlık dışı bir muameleye maruz kaldıklarına dikkat çeken Erdoğan Ahmet Altan’ın müebbet hapis cezasına çarptırılmasını “İlk başta blöf yaptıklarını zannettim, ama gerçekten bu hükümleri veriyorlar” şeklinde değerlendirdi. Erdoğan ayrıca, yazar ve gazetecilerin kamuoyunda görünürlükleri oldukları için diğer mahkumlara göre şanslı olduklarını söyledi.
HER MESLEK GRUBUNDAN İNSAN BASKI ALTINDA
Aslı Erdoğan, avukatlar ya da doktorlar gibi başka meslek gruplarından birçok kişinin de baskı altına alındığını hatırlattı. 52 yaşındaki yazar, kendi meslektaşlarından farklı olarak durumları üzerine haber yapılmayan birçok öğrencinin de cezaevlerinde olduğuna dikkat çekti.
Aslı Erdoğan, Özgür Gündem Gazetesi’ne yönelik soruşturma kapsamında 16 Ağustos 2016’da gözaltına alınmış ve 19 Ağustos’taki duruşmasında örgüt üyeliği, örgüt propagandası, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak suçlamalarıyla tutuklanmıştı. Bakırköy Kapalı Kadın Cezaevi’nde 136 gün hapis yatan Erdoğan, yurt dışı yasağı şartıyla serbest bırakılmış ardından da 2017 Haziran’da çıkış yasağı kaldırılmıştı.
Eylül 2017’de Türkiye’yi terk eden yazar, çeşitli Avrupa ülkelerinde etkinliklere katılmaya devam ediyor. Erdoğan bugüne kadar barış, basın özgürlüğü ve kadın haklarına ilişkin çok sayıda ödüle layık görüldü. Son olarak, Almanya’nın feminist kadın dergisi “Emma”, tarafından 2018 Yılı ‘Simone de Beauvoir Kadın Hakları Ödülü’’ne layık görüldü. Derginin Köln kentindeki merkezinden yapılan açıklamada, Erdoğan için “Türkiye’de özgürlüğün ikonu” ve “savaşını sözcükler aracılığıyla veriyor” denildi.
Avrupa Kültür Vakfı’nın uluslararası yazarlara verdiği Prenses Margaret Ödülü’nü kazanan yazar Aslı Erdoğan, yurt dışına çıkış yasağı kaldırılmadığı için 9 Mayıs 2017’de düzenlenen ödül törenine katılamamış ama törene bir açıklama göndermişti:
“Edebiyat, bir ayna olarak çoktan parçalandı ama kimimiz hala el yordamıyla, cam kırıkları arasında, belki çoktan kuma dönüşmüş bir aynanın yitirilmiş düşleri arasında, ancak kanayan bir elin yakalayıp tutabileceği bir kum tanesi kadar hakikatin peşindeyiz. Hakikati arıyoruz. Ama sözün mucizesi sonsuzdur aslında bir türlü söylenemeyişindedir. Sadece yarayı, yıkımı, yokluğu, kurbanı dilendirmek, seslendirmek adına yazdım” diyen Erdoğan, ödülünü bütün kurbanların sessiz çığlıklarına adadı.
İKİ YILDIR TÜRK EDEBİYATINDAN ÇEVİRİLER YAYINLIYOR
Aslı Erdoğan’ın 2009 yayınlanan kitabı Taş Bina ve Diğerleri adlı kitabı, Liptrom’un desteğiyle ‘Das Haus aus Stein’ adıyla Gerhard Meier tarafından çevrildi, Penguin Verlag yayınevi tarafından yayınlandı. Liptrom, Almanya Federal Dışişleri Bakanlığı ve İsviçre Güney Kültür Fonu tarafından finanse edilen bir organizasyon. 1980 yılında gazeteciler, yayıncılar, tercümanlar, profesörler, yardım kuruluşları ve Frankfurt Kitap Fuarı işbirliğiyle kuruldu. 1984’ten bu yana kurgu eserlerin yanı sıra Asya, Afrika, Latin Amerika ve Arap dünyasından, 2017’den itibaren de Türk edebiyatından kitaplar çeviriyor ve yazarları konuk ediyorlar. Aslı Erdoğan bu kapsamda Liptrom’un Frankfurt’taki merkezine konuk oldu. Frankfurt Allegemein gazetesi de Erdoğan’ın konuşmasını haberleştirdi.