Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “F-35 projesinden hiçbir hakkı olmayan gerekçelerle dışlanmamızın hesabını tüm platformlarda soracağız. Arkadaşlarıma gerekli görevleri verdim, gerekli görüşmeleri yapıyorlar. Sayın Trump’la ay sonu Japonya’da olacağız. Orada da bu konuları inşallah karşılıklı olarak görüşeceğiz. Biz oraya gitmeden burada bu işi telefonlarla görüşelim, işi başladığımız noktaya geri çevirelim istiyoruz” dedi.
BOLD-Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) grup toplantısında konuşan Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye S-400 savunma sistemlerini bakınız alacaktır demiyorum, almıştır. Biz bu işi bitirdik.” sözleri ile ABD’ye resti çekti.
ABD’nin tüm uyarılarına rağmen S-400’lerde ısrar eden Erdoğan, “İnşallah önümüzdeki ayda bu sistemin ülkemize teslimi yapılacaktır. Bu sistem taarruz değil savunma sistemidir. Ben ülkemi savunmak için gerekli tedbirleri almayacak mıyım? Birilerine mi soracağım?” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Ülkemizin son dönemde yaşadığı sıkıntıların hiçbiri tesadüfi değildir. Her şeyi her yerde konuşma noktasında böyle bir lüksümüz yok. Dar kapsamda konuştuklarımız var, buralarda konuştuklarımız var. Şimdi terör örgütlerinin arkasında neler var? Bunu söylememe gerek yok. Suriye’nin kuzeyinde YPG, PYD, PKK’nın uzantıları değil mi? Bunlara en büyük desteği veren kim? Bizim stratejik ortağımız. On binlerce TIR’larla silah mühimmat gönderdiler mi? Her şeyi gönderdiler. Daha neyi anlatayım.
Şimdi bunların tek hedefi nedir biliyor musunuz? Acaba AK Parti’yi iktidardan nasıl indirebiliriz? Ama indiremeyecekler, bunlara gücü yetmez. Hep söylüyorum la galibe illallah! Yeter ki biz dik duralım, inanarak, azmederek işlerimizi yapalım.
EMEKLİ GENERALLERE GÖNDERMEDE BULUNDU
Şu anda teröristler kaçacak delik arıyorlar. Ama biz terörle mücadeleyi verirken daha önce yine silahlı kuvvetlerinin içerisinden gelmiş birileri bakıyorsunuz bu ülkedeki o milli ve yerli olmaktan uzak yapılarla oralara kendilerine göre bilgileri sufle ediyorlar. Yapılan işlerin yanlış olduğuna varıncaya kadar.
Bakıyorsunuz yeni askerlik yasasıyla ilgili yazıyorlar, çiziyorlar. Siz korkaksınız, korkak! Siz hiçbir zaman bu milletin askeri şanına yakışır bir komuta kademesi olmadınız, olamadınız! Onların da üstüne gitmediniz, gidemediniz. Biz onlarla da çalıştık, neler yaptıklarını gayet iyi biliyoruz. Şimdi sivil hayata döndükten sonra yazıyorlar, çiziyorlar, kendilerine göre çeşitli bilgileri sızdırıyorlar. Bizim abdestimiz var, eminiz, emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz.
KIBRIS’DAKİ SONDAJ ÇALIŞMALARINDAN BAHSETTİ
Suriye meselesini S-400 ve F-35 krizlerinden ayrı düşünmeyiniz. Şu anda hidrokarbon arama olaylarında 4 tane gemiye sahip olduk. Bizden önce böyle bir şey yoktu. Şimdi bizde hem arama hem sondaj, bunlarla çalışmayı yürütüyoruz. Tarihimiz boyunca böyle bir şeye sahip değildik, yoktu ama şimdi var. Çalışmalarımızı Deniz Kuvvetlerimizin refakatiyle yürütüyoruz.
İnşallah bir yerden çıkacak. Çıktığı anda da bizim Kuzey Kıbrıs’taki Türklerin oradaki haklarını hukukunu da biz uluslararası deniz hukukuna dayalı olarak koruyacağız. Kimse bize ‘niye bunu şöyle yaptınız’ diyemez. Adama sorarlar, senin burada ne işin var. Biz garantör ülkeyiz. Haklarımız nelerse bu hakları sonuna kadar koruyacağız. Oradaki Türk kardeşlerimizin hakkını da kimseye yedirtmeyeceğiz, kusura bakmasınlar.
“BİZ BU İŞİ BİTİRDİK”
Türkiye S-400 savunma sistemlerini bakınız alacaktır demiyorum, almıştır. Biz bu işi bitirdik. İnşallah önümüzdeki ayda bu sistemin ülkemize teslimi yapılacaktır. Bu sistem taarruz değil savunma sistemidir. Ben ülkemi savunmak için gerekli tedbirleri almayacak mıyım? Birilerine mi soracağım?
Böyle bir sistemi Amerika’dan istedik mi, istedik. Verdin mi, vermedin. Dedin ki, ‘kongre müsaade etmedi’. Müsaade etmediyse başımızın çaresine bakacağız. S-400 gayet uygun fiyatlarla ve üstelik ortak üretime de geçebilme imkanlarını, sözünü almak suretiyle sözleşmemizi imzaladık. Şimdi inşallah kısa zamanda da geliyor. Bu konuda işbirliği yapmak isteyen herkese kapımız açık. Sayın Trump’a da siz de bize bu şartlarda verecekseniz sizden Patriot alırız dedik. Ama buna benzer şartları sürerek evet diyemediler.
“DIŞLANMANIN HESABINI SORACAĞIZ”
Türkiye F-35’lerin aynı zamanda üretim ortağıdır. 1 milyon 250 bin dolar ödeme yaptık. F-35 projesinden hiçbir hakkı olmayan gerekçelerle dışlanmamızın hesabını tüm platformlarda soracağız. Arkadaşlarıma gerekli görevleri verdim, gerekli görüşmeleri yapıyorlar. Sayın Trump’la ay sonu Japonya’da olacağız. Orada da bu konuları inşallah karşılıklı olarak görüşeceğiz. Biz oraya gitmeden burada bu işi telefonlarla görüşelim. İşi başladığımız noktaya geri çevirelim istiyoruz.
Doğu Akdeniz’de hiçbir çıkarlarımızı gözetmeyen hiçbir adım atılmasına müsaade etmeyeceğiz. Suriye’de Fırat’ın doğusunda terör hattını paramparça edeceğiz. Bir gece ansızın gelebiliriz, hep söylediğimiz gibi. Türkiye’ye ekonomik tuzaklarla diz çöktüreceklerini sananlar açık konuşuyorum bu milleti hiç tanımamış demektir. Biz gerektiğinde kan kusup kızılcık şerbeti içtik diyen, istiklali için canını ve malını ortaya koymaktan çekinmeyen bir milletiz.
Siyasi istikrarsızlık oluşturmak için çevrilen numaraların farkındayız ve bu tuzağa asla düşmeyeceğiz. Gerilim siyasetine asla tevessül etmeyecek, demokrasiden taviz vermeden bu uzun ince yolu kat edeceğiz. Bir olacağız, iri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bu mesajların muhataplarımız tarafından doğru şekilde anlaşılacağını ümit ediyorum.
Türkiye bir yandan son bir asırdaki en büyük atılımlarını gerçekleştirirken diğer yandan da aynı dönemdeki en büyük, çok yönlü kuşatmayla karşı karşıyayız. Allah’ın izniyle milletimizle kol kola, gönül gönüle vererek tüm bunların üstesinden gelecek iradeye, kararlılığa sahibiz. AK Parti’nin kendi içinde sağlam durması, hedeflerini güçlü tutması gerekir.
Şu anda İstanbul’da seçim var. Milletvekili arkadaşlarım. Değişik illerden belediye başkanı arkadaşlarım hepsi seferberlik ilan etmiş. Bazıları milletvekili arkadaşlarımız bayram boyunca İstanbul’da oturanlarla farklı çalışma kurmak suretiyle onları seçim bölgesine nasıl taşırız bunun gayreti içerisinde.
“KİŞİLİK, ŞAHSİYET ÇOK ÖNEMLİ BİR ŞEY”
Ama bakıyorsunuz birileri de farklı çalışma gayretine girmek üzere güya bu güçlü yapıyı zayıflatmanın gayreti içerisine giriyorlar. Bu yapıdan bir şeyler koparacağını zannedenler geçmişte de bu tür yollara başvurdular, hatta bazıları grup kurabilecek noktaya bile geldiler. Ama onlardan şu anda hiçbir şey kalmadı. Hepsi gitti, siyaset sahnesinden silindiler.
Şu andaki ana muhalefetin başındaki zatın önünde eğilenler. Nereden nereye? Kişilik, şahsiyet çok önemli bir şey. Bir insan hele hele Müslüman, eşref-i mahluk olarak yaratılmışların en şereflisine layık olmalıdır,bunu korumalıdır.
Karşımızda küresel bir ittifak ve yerel mankurtlar çetesi vardır karşımızda bunu bilmenizi isterim. AK Parti’nin her milletvekili, teşkilat mensubu bu bilinçle, dirayetle, sorumluluk duygusuyla hareket ediyor, etmek zorundadır. Giriştiğimiz her bencil hesabın bedelini koskoca davanın, milletin, tarihin kaderini etkileyeceğini asla unutmamalıyız. Hiç kimsenin bilerek isteyerek böyle bir vebalin altına girmeyeceğine inanıyorum.
Biz istişare yolunu milletimizle hep açık tuttuk, işlettik. Milletin sesine kulak vermek yerine onu istiskale yöneltenler bu partinin mensubu olamazlar. Milleti muhatap almayanı elbette biz de muhatap almayız. Yapılabilecek bir şey yoksa izah edilir, insanların gönlü alınır. Biz tebliğle mükellefiz. İkna ile değil. O Rabbimizin yedinde olan bir şeydir. Bizim siyaset anlayışımız budur.”