Çin Hükümeti’nin Uygur Müslümanlarına yaptığı zulüm tüm dünya tarafından kabul edilirken Tayyip Erdoğan, Sincan’da insanların mutlu bir yaşam sürdürdüğünü açıkladı.
BOLD – Pekin’de Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile bir araya gelen AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu bölgedeki insanların mutlu bir yaşam sürdürdüğünü savundu.
Erdoğan, “Çin’in Sincan bölgesindeki insanların Çin’in gelişimi ve refahı içinde mutlu bir yaşam sürdüğü bir gerçektir. Türkiye, Türk-Çin ilişkilerindeki uyumu kimsenin bozmasına izin vermez. Türkiye aşırılığa kesin bir şekilde karşıdır ve Çin ile karşılıklı siyasi güveni ve güvenlik işbirliğini güçlendirmeyi arzu etmektedir” dedi.
Deutsche Welle Türkçe’nin haberine göre; Çin hükümeti Sincan bölgesinde yaşayan Uygur ve diğer etnik gruplardan oluşan Müslüman azınlığa yönelik uygulamaları “teröristlerle mücadele” olarak nitelendiriyor. Birleşmiş Milletler, bir milyona yakın Uygur ve diğer Müslüman azınlık grupların üyelerinin keyfi olarak kamplarda tutulduğunu tahmin ediyor.
KANADA BAŞBAKANI KAYGILARINI BİLDİRMİŞTİ
Çok sayıda ülke de Çin’in Uygur Türkleri’ne yaptıklarını kınayan açıklamalar yapmıştı. Kanada Başkanı Justin Trudeau Çin’in Uygur Türklerini toplama kamplarında zorla tutmasına tepki göstererek, toplama kamplarında zorla tutulan Uygur Türklerinin serbest bırakılmasını gerektiğini belirtmişti. Trudeau Çin’deki Tiananmen katliamının 30’uncu yıl dönümü kapsamında yaptığı konuşmada, Çin’in insan hakları siciline ilişkin “gerçek kaygılarının” bulunduğunu vurguluyarak, “İnsan hakları, protesto hakkı ve ifade özgürlüğüne saygı göstermesi gerektiğini” kaydetmişti. Kanada Dışişleri Bakanı Chrystia Freeland de Çinli yetkililerin “öldürülen, gözaltına alınan veya ortadan kaybolan Çin vatandaşlarının akıbeti hakkında sessizliklerine son vermeleri gerektiğini ifade etmişti.
TÜRKİYE BİRÇOK KEZ TEPKİ GÖSTERDİ
Ankara, Çin’in insan hakları ihlallerine defalarca tepki göstermişti. Örneğin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Şubat ayında Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi oturumunda yaptığı konuşmada, Çin’in Uygur Türkleri ile diğer Müslüman azınlıklara yönelik hak ihlallerinin ciddi endişe kaynağı olduğunu ifade etmiş, bu açıklamalar Çin tarafının tepkisini çekmişti. Dışişleri Bakanlığı da 9 Şubat 2019 tarihli açıklamasında, Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlallerine ve halk ozanı Abdurrehim Heyit’in ölümü üzerine açıklama yapmıştı. Dışişleri açıklamasında, “Keyfi tutuklamalara maruz kalan bir milyondan fazla Uygur Türkünün toplama kamplarında ve hapishanelerde işkence ve siyasi beyin yıkamaya maruz bırakıldıkları artık bir sır değildir. Kamplarda alıkonmayan Uygurlar da büyük baskı altında bulunmaktadır. 21’inci yüzyılda toplama kamplarının yeniden ortaya çıkması ve Çin makamlarının Uygur Türklerine yönelik sistematik asimilasyon politikası insanlık adına büyük bir utanç kaynağıdır.” denilmişti. Dışişleri açıklamasında Pekin Yönetimi’ne çağrı yapılmış, “Çin makamlarını Uygur Türklerinin temel insan haklarına saygı göstermeye ve toplama kamplarını kapatmaya davet ediyoruz” ifadesi kullanılmıştı.