Çin’in yüz binlerce Müslüman Uygur Türkünün geleceğini nasıl belirlediğini ortaya çıkaran belgeler medyaya yansıdı. Belgeler, Çin’in Uygurları işledikleri suçlara göre değil, dini inançlarına ve günlük faaliyetlerine göre belirlediğini ortaya koyuyor.
BOLD – Uluslararası medyaya yansıyan bir rapor, Çin’in çoğunluğu Müslüman Uygurlar olmak üzere toplu kamplara gönderdiği kişileri işledikleri suçlara göre değil, dini inançlarına ve günlük faaliyetlerine göre belirlediğini ortaya koyuyor.
Müslüman azınlığa baskı politikası uygulayan Çin’de çoğu Müslüman bir milyondan fazla etnik azınlık toplu kamplarda tutuluyor.
Yetkililer bugüne kadar gözaltına alınanların aşırı faaliyetlere katıldıklarını gerekçe gösteriyordu ancak bu veri tabanına göre Çin hükumeti dini de bir gözaltına alma gerekçesi olarak kullanıyor.
ÖZEL HAYATA DAİR DETAYLAR
Çin’in batısındaki Sincan’daki 3 binden fazla kişinin kişisel bilgilerinin yer aldığı belgede, bu kişilerin günlük hayatlarına dair çok özel detaylar var.
137 sayfalık, birçok grafiğe de yer veren raporda yer alan kişilerin ne sıklıkla dua ettikleri, ne giydikleri, gün içinde kimlerle konuştukları ve aile bireyleriyle ilişkileri de yer alıyor.
Belgelerden birinde, kamplardan birinde kalan 311 kişinin geçmişleri, dini praitkleri, yüzlerce akraba, komşu ve arkadaşıyla kurduğu ilişkiler detaylı şekilde yer alıyor.
Bilgilerin ardından da son karar yazılıyor: Kampta mı kalmalı, serbest mi bırakılmalı?
Kamptan ayrılan bazı kişilerin de bilgilerinin ardından “geri getirilmeli” ya da “serbest kalabilir” kararı alındığı görülüyor.
“YILLAR ÖNCE BAŞÖRTÜSÜ TAKMIŞTI”
Örneğin 598 numaralı grafikte 38 yaşındaki Helçem isimli bir kadının, kamptan çıktıktan yıllar sonra yeniden gözaltına alınması kararı alınmış. Bunun için de tek bir sebep gösterilmiş: Yıllar önce başörtüsü takmıştı.
PASAPORT İSTEDİ: RADİKAL
Sadece pasaport başvurusu yaptığı için kampa alınmış olanlar da var. Buna göre Şincan’dan dışarı çıkmak isteyen Uygur Türklerine de “radikal” muamelesi yapılıyor.
66 numaralı grafikte, 34 yaşındaki Memettohti isimli bir kişinin “pratikte risk oluşturmadığı” halde sadece pasaport başvurusu yaptığı için kampa geri gönderildiği görülüyor.
“BİMEDEN YABANCI BİR WEB SAYFASINA ULAŞTI”
28 yaşındaki Nurmemet’in de kampa yeniden alınmasının sebebi, “başka bir sorun olmadığı” belirtilerek şu sözlerle açıklanıyor:
“Bir linke tıkladı ve bilmeden yabancı bir web sayfasına ulaştı.”
“YURTDIŞINDA AKRABASI VAR: SADAKATSİZLİK”
Bu 311 kişilik listedeki herkesin yurt dışında yaşayan bir akrabası var. Bu da “potansiyel sadakatsizlik” belirtisi olarak görülüyor ve bu kişilerin tümü, sadece bu gerekçeyle de olsa kamplara gönderiliyor.
“BAŞÖRTÜSÜ TAKIYOR”
Yusuf isimli 65 yaşındaki bir adamın da iki kızının 2014 ve 2015’te başörtüsü ve burka taktığı, oğlunun da siyasal İslam eğilimi olduğu yazılıyor. Ailesiyle ilgili şüphelerden dolayı Yusuf’un “kamptaki eğitiminin devam etmesine” karar veriliyor.
Belgelerde, 88 kişinin sadece “güvenilmez” olduğu için kamplara alınmasına karar verildiği görülüyor. Bu kişiler için başka bir gerekçe gösterilmiyor.
Çin ise Şincan’daki politikasında “halkın dini özgürlüklerine saygı duyduğunu” belirtiyor ve kamplarda aşırılıkçı gruplar ve “terörizmle” mücadele ettiklerini; sadece terör suçlamasıyla ceza almış kişilerin kamplara gönderildiğini söylüyor.
Ancak belgelerde bu kişilere dair suç, soruşturma ya da ceza bilgisine rastlanmıyor. Kamplara gönderilme gerekçesi olarak pasaport başvuruları, bir akrabanın yurt dışında olması, ailesinin eğilimleri ya da “güvenilmez” olması gösteriliyor.
“AİLE PLANLAMA KURALLARINA UYMAMAK”
Listede en fazla yer alan gerekçe ise, Çin’in katı aile planlama kurallarına uymamak olarak gösteriliyor.
İzin verilenden daha fazla çocuk sahibi olmaları, Çinli otoritelerin gözünde Uygur Türklerinin kültür ve geleneklerine, Çin devletine olan bağlılıklarından daha sadık oldukları anlamına geliyor.
İBADET ETMEYE HAPİS CEZASI
Listedeki iki vakanın cezaevine gönderilmesinin kararlaştırıldığı görülüyor.
Listede, aile üyelerinde çocukların veya ebeveynlerin uzun süre hapis yattığı da yazıyor. Bunların bir kısmının nedeni tamamen normal dini pratikler.
Örneğin bir adamın babası, “iki ayrı renge sahip uzun sakal bırakmak ve dini çalışma grubu organize etmekten” beş yıl hapis cezasına çarptırılmış.
Birinin komşusu “yurtdışındaki insanlarla internet üzerinden temasa geçmekten” 15 yıl, bir adamın erkek kardeşi de “telefonunda haince fotoğraflar bulundurmaktan” 10 yıl ceza almış.