İstanbul Üsküdar Devlet Hastanesi yönetimi, koronavirüs şüphesiyle yatırılan hastaya içme suyu vermedi. “Suyu yakınlarınız getirsin” diyen yönetim, sadece yemekle birlikte bir bardak su verildiğini belirtti.
BOLD – Yakınları tarafından Üsküdar Devlet Hastanesi’ne götürülen bir hasta, korona şüphesiyle servise yatırıldı. Ancak hasta, eve dönen yakınlarını bir süre sonra arayarak su getirmelerini istedi. Gazete Duvar’dan Hacı Bişkin’in haberine göre hasta yakınları, sokağa çıkma yasağı olduğu için telefonla hastane yetkililerine ulaştı. Yetkili, kendilerine “Hastanızın ihtiyaçlarını siz getirseniz iyi olur” diye yanıt verdi. Hasta yakınları önce 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradı; 112 yetkilisi polisten yardım istemelerini önerdi. 155’i arayan hasta yakınları “Biz 60 yaş üstü vatandaşlarla ilgileniyoruz” yanıtı aldı. Hasta yakınları Kadıköy Belediyesinden de olumlu yanıt alamadı. Bunun üzerine hasta yakını yasağa rağmen Kadıköy’deki evinden çıkıp Üsküdar’a giderek suyu ulaştırdı. Hastane yetkilisi ise, “Standart olarak yemeklerin yanında su veriliyor. Uygulanması gereken ne varsa o yapılıyor” diyerek hastaya içme suyu verilmemesini savundu.
BAKANLIKTAN İTİRAF GİBİ AÇIKLAMA
Hastalarının ihtiyaçlarını hastane güvenliğine teslim ettikten sonra yaşadıkları durumu sosyal medyada paylaşan hasta yakınlarına Sağlık Bakanlığının resmi Twitter hesabından yanıt geldi. Sorunun çözümü için ailenin iletişim bilgilerini isteyen bakanlıktan bir yetkili, hasta yakınlarına şöyle dedi: “Sizi çok iyi anlıyoruz, gerçekten zor bir durum. 23 Nisan’la birlikte süre uzayınca birimler çok sıkıntılar ve yoğunlukla birlikte ne yapacağını bilmez haldeler. Hastanelerde direkt hastaların sağlık durumuna odaklanıldığından bu tarz temel ihtiyaçlar düşünülmemiş. Su ihtiyacının bağışlarla yürümesi de tabi ki eksiklik. Sizin bir pandemi hastanesine girip iki güvenlik görevlisi ve bir hemşireyle görüşerek su ve temel ihtiyaçları ulaştırmanız da çok kötü. Çok özür dileriz. Şikayetinizi oluşturuyoruz. Fakat bunu hastanızın yapması gerek. Hasta yakınlarından değil hastaların kendisinden gelen direkt şikayetleri esas alıyoruz.”