CHP’nin kurultayında 365 delegenin oyunu alarak kadın ve gençlik kotasından Parti Meclisine girin avukat Sevgi Kılıç, “Dün hukukçu kimliğimle ve CHP’li kimliğimle öne çıkmak isterdim. Ben o listede başörtülü olduğum için değil, çalışkanlığım ve azmimle yer aldım” dedi.
BOLD – CHP teşkilatında ilçe başkan yardımcısı olarak görev yaptığını kaydeden Kılıç, “Bir kadına din, dil, ırk, giyim tarzı ya da herhangi bir sebepten bu şekilde katagorize edici sıfatlar yüklemek toplumumuzu ayrıştırır, böler. Günün sonunda da kadına karşı şiddete, eşitsizliğe etki eder ve şiddeti çoğaltır” dedi.
Avukat Sevgi Kılıç, CHP’nin 37. Olağan Kurultayında Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun Parti Meclisi için önerdiği 80 kişilik anahtar listede yer alarak PM’ye seçildi. İstanbul Beykoz İlçe Teşkilatı’nda görev yapan 27 yaşındaki Kılıç, “CHP yönetiminde ilk başörtülü aday” olarak anıldı.
Gazete Duvar’a konuşan Kılıç, medyada başörtüsünün isminden ve kim olduğundan önce konuşulmasının kendisini üzdüğünü söyledi. Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde CHP’yi iktidara taşımak için mücadele vereceklerini belirten Kılıç, şunları söyledi:
BAŞÖRTÜM DEĞİL CHP’Lİ KİMLİĞİM ÖNE ÇIKMALI
“Her şeyden önce başörtülü olarak kategorize edilmek çok üzücü. Çünkü ben öncelikle bir insanım, bu ülkenin bir genciyim. Karşımdaki kişinin bana baktığında başörtümü değil, içindeki beni görmesini isterim. Aynı benim yaptığım gibi… Dün avukat kimliğimle, hukukçu kimliğimle ve CHP’li kimliğimle öne çıkmak isterdim. Çünkü ben o listede başörtülü olduğum için değil, çalışkanlığım ve azmimle yer aldım. Bundan sonra da sahada çalışmaya devam edeceğim.
BU YOLA BAŞ KOYDUM
Ben CHP’de önce gençlik örgütünde ardından da ana kademe olan Beykoz ilçe başkan yardımcısı olarak görev yaptım. Çalışmalarımız genel başkanımız tarafından takdir edildi ve bir ay önce başkanımızdan bir öneri geldi, ben de seve seve bu yola baş koydum. Örgütümüz gençlerin çalışmalarını her zaman izler ve değerlendirir. Bu noktada beni layık gördüler ve anahtar listede yer aldım. Şimdi de PM’deyim. Bu başarının bir ürünü” diye konuştu.
GİYİM TARZIYLA KATEGORİZE ETMEK TOPLUMU BÖLER
Bir kadına din, dil, ırk, giyim tarzı ya da herhangi bir sebepten bu şekilde kategorize edici sıfatlar yüklemek toplumumuzu ayrıştırır, böler. Günün sonunda da kadına karşı şiddete, eşitsizliğe etki eder ve şiddeti çoğaltır. Hiçbir fayda sağlamaz. Ben önce olduğu gibi şimdi de çalışmaya devam edeceğim. Görevimi layığı ile yerine getireceğim. Bu sıfatlar ile bizi bölmelerine izin vermeyeceğim.”
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN ÇEKİLMEK KABUL EDİLEMEZ
Biz bugün kadına karşı şiddetin önlenmesi noktasında İstanbul Sözleşmesi’ni nasıl daha etkin hale getiririz mücadelesi verirken, bugün sözleşmeden çekilmenin konu edilmesi çok yanlıştır, kabul edilemez. Bu yönde de mücadele etmeye devam edeceğiz.”
15 Temmuz Toplama Kampı: Kurbanlardan biri ilk kez konuşuyor