CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı’na adayı olmasının Millet İttifakı’nda nasıl karşılanacağına ilişkin tartışmalar sürüyor. Gazeteci Fatih Altaylı, “Kılıçdaroğlu’nun adaylığı İyi Parti’de de ittifakın olası diğer bileşenlerinde de kabul görmüş değil. Hatta daha ileri giderek böyle bir adaylığın ittifakı bozma olasılığı da çok yüksek” dedi.
BOLD – İYİ Parti içinde Kılıçdaroğlu’nun muhtemel adaylığı konusunda iki tür tutum olduğunu ifade eden Habertürk yazarı Fatih Altaylı, “Bir grup Kemal Bey’in adaylığına karşı değil ama bunun tek taraflı olarak, ittifak içinde konuşulmadan dayatılmasından rahatsız. Diğer grup ise Kemal Kılıçdaroğlu ismini adaylık için doğru bulmuyor. Ancak her ikisi da sonuçta aynı kapıya çıkıyor” diye yazdı.
Altaylı, sözlerinin devamında da, “Benim gördüğüm şudur; Kılıçdaroğlu’nun adaylığı İyi Parti’de de ittifakın olası diğer bileşenlerinde de kabul görmüş değil. Hatta daha ileri giderek böyle bir adaylığın ittifakı bozma olasılığı da çok yüksek” görüşünü ifade etti.
CUMHURİYET’TEN FARLI BİR KULİS HABERİ
Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun kulis haberinde ise Millet İttifakı bileşenlerinin Kılıçdaroğlu’nun adaylığını destekleyeceği belirtildi. Haberde SP ve DP kanadının İYİ Parti gibi düşündüğüne dikkat çekilerek, Demokrat Partili yetkililere dayandırılarak şu ifadelere yer verildi: “CHP’nin belirleyeceği bir isim ya da Sayın Kılıçdaroğlu’nun olası adaylığına DP de destek verecektir. Millet İttifakı’nın belirleyeceği aday her kim olursa olsun DP, Türk siyasetinin önünü açmak için elinden geleni yapacaktır.”
SAADET PARTİSİ UZLAŞI İSTİYOR
SP kanadında ise “Türk siyasetinde kutuplaşmalar mevcut ve son bulması gerekiyor. Bu nedenle de SP, daha önce güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmasında olduğu gibi Millet İttifakı ile Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda da ‘uzlaşı’ içinde hareket edecektir. Dolayısıyla CHP’nin belirleyeceği bir ismin ya da Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olmak istemesi normaldir. Her partinin tabii ki programı, hedefi vardır. Asgari ölçüde bazı isteklerden vazgeçmek, birlikteliklerin, uzlaşının gereğidir.” görüşünün hakim olduğu kaydedildi.
Ayşe Özdoğan’ın koğuş arkadaşı: Yüzü gözü şiş ve mosmordu, onu getiren gardiyan bile ağlıyordu