Türkiye, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kilitlenirken iktidar ve muhalefetin sandık planı merak ediliyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, devletin gücünü kullanarak dört koldan seçim planını yürütüyor. 6 muhalefet partisi ise kurdukları masa etrafında ‘güçlendirilmiş parlamenter sistemi’ konuşmaktan öteye geçemiyor. Her gün gelen zamlar karşısında bunalan halk, muhalefetin hangi kadro ve programla ekonomik krizi bitireceğini merak ediyor.
BOLD ANALİZ – 2023 yılında yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi Cumhur İttifakı mevcut AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı aday gösterdi. Erdoğan ise yeniden adaylık konusunda resmi bir açıklama yapmadı.
SEÇİM KANUNU DEĞİŞTİREREK BAŞLADI
Adaylığına kesin gözüyle bakılan Erdoğan, seçimi kazanmak için işi baştan sıkı tutuyor. İlk adımı Seçim Kanunu’nu değiştirerek atan Erdoğan, barajı yüzde 10’dan yüzde 7’ye indirirken öbür taraftan da AKP’den ayrılan Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun önünü kesecek düzenlemeler yaptı. Eski sistemde, ittifak eden partiler önce tek oymuş gibi ittifaklar arasında bölünüyor, sonra milletvekilleri çıkıyor ve milletvekilleri kendi aralarında pay ediliyordu. Ancak bu avantaj artık yok. Bir nevi çevre barajı getirildi.
İMAMOĞLU’NA DAVA, YAVAŞ’I ÖNE ATMA
Yargı eliyle muhalefeti dizayn eden Erdoğan’ın muhtemel rakiplerinden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na da 4 yıl hapis istemiyle dava açıldı. İmamoğlu’nu saf dışı bırakmak isteyen AKP ve Erdoğan’ın, davanın sonucuna göre yeni adımlar atmasına kesin gözüyle bakılıyor. Anketlerde Erdoğan’dan fazla oy alan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın ismi öne atılarak yıpratma süreci başlatıldı. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ Yavaş’ın bilgisi ve rızası dışında ismini öne sürerek Millet İttifakı’nı salladı.
HDP’Yİ KAPAT KÜRT OYLARI KAP
Kürt seçmenin oyunu bölmek için HDP’ye açılan kapatma davası da Erdoğan’ın seçim planlarının bir ayağını oluşturuyor. Anayasa Mahkemesi’nin seçim öncesinde HDP’yi kapatmasıyla Kürt oylarının AKP’ye gelmesi planlanıyor. HDP yöneticileri ise partilerinin kapatılması halinde Türkiye İşçi Partisi ve EMEP gibi sol partilerin listelerinden seçime girmeyi düşünüyor.
6’LI MASAYI DAĞITMA GİRİŞİMLERİ
Erdoğan’ın sandık öncesi hayata geçirmek istediği diğer bir adım ise 6 partinin bir araya geldiği muhalefet masasını devirmek. CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA ve Gelecek Partileri arasında fitne çıkarmak için havuz medyası yazarları ve AKP teşkilatı harıl harıl çalışıyor. 6’lı masada yer alan partilerin teşkilatları arasında bilgi ve dosya taşıma trafiğinin arttığı Ankara kulislerinde konuşuluyor.
BOMBALI SALDIRILAR 2015 SEÇİMLERİNİ HATIRLATTI
7 Haziran 2015 seçimlerinde tek başına iktidarı kaybeden AKP ve Erdoğan’ın uyguladığı ‘kaos planının’ 2023 seçimlerinde de kullanılacağının sinyalleri geçen hafta verildi. Bursa’da cezaevi personelini taşıyan araca el yapımı patlayıcı ile saldırı düzenlendi. Ardından Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın ve AKP’lilerin yönettiği TÜGVA’nın İstanbul’daki şubesinde EYP patlatıldı. Siyaset bilimciler, önümüzdeki dönemde benzer faili meçhul eylemlerin devreye sokulacağını kaydediyor.
HALK, HANGİ KADRO VE PROGRAMLA BU KRİZDEN KURTULACAK?
Bütün bu adımların yanı sıra muhalefetin doğru yere odaklanamaması Erdoğan’ın seçim planının en büyük ayağını oluşturuyor. Türkiye tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşarken, halk hayat pahalılığı yüzünden inim inim inliyor. 4 bin 253 liraya yükseltilen asgari ücret kiralar ve faturalara yetmiyor. Emekli 1.100 liralık bayram ikramiyesine zam yapılmamasına tepkili. Öğrenciler yol parası ödeyemiyor.
5 yerden maaş alan ve şatafat içinde yaşayan AKP’liler hariç milletin cevabını aradığı soru şu: “Bizi kim, hangi kadro ve programla bu krizden çıkartacak?”