BOLD – Işığın Yükselişi, tarihteki tüm klasik zıtlık öykülerinden yola çıkılarak yazıldı. Karanlık-aydınlık korelasyon metaforu üzerine kurulan müzikal ilk olarak Berlin’de sahne aldı.
Berlin’in ünlü salonlarından Verti Music Hall’de yapılan organizasyonda 23 ülkeden 40 dansçı, 24 solist ve 33 dünya orkestra müzisyeni seyircilere unutulmaz anlar yaşattı. Programı Alman televizyonlarında programlar yapan Carmen Hentschel sundu.
“MASUMİYET İLE GÜNAHIN TARİHSEL ÇATIŞMASINI” ANLATTI
“En kadim öykü” paydasında birleşen ana öyküsü ile Işığın Yükselişi müzikali, tarihsel bir gerçeklikle hareket ederek, masumiyet ile günahın, iyi ile kötünün, karanlık ile aydınlığın tarihsel çatışmasını anlatıyor. Çok renkli bir şarkı repertuarına sahip Işığın Yükselişi Müzikalinde 24 farklı ses rengine sahip genç solistler, çok geniş bir coğrafya ve zaman dilimi aralığından seçkin bir şarkı ziyafetiyle seyircileri adeta büyüledi.
Müzikal için sahne alan tüm dansçılar, solistler, koro ve orkestra kostümleriyle hikayenin tematik uyumu da dikkat çekti.
Müzikalin bir başka özelliği de teknolojinin imkanlarını sonuna kadar kullanması oldu. Müzikal boyunca arkadaki dev ekranda izleyicilerin seyir zevkini yükselten ve o oyunun içselleştirilmesine katkı sağlayan görsellerin akması ilgi gördü.
Tüdesb e. V. Başkanı İrfan Kumru yaptığı açılış konuşmasında 20’den fazla ülkeden 100’den fazla katılımcının bugün Berlin’de sahne almaya hazırlandığını söyledi. Sahneye çıkanların IFLC’nin 20.Yılı’na özel bir müzikal sahnelemeye hazırlandıklarını belirten Kumru “Ekip aylardır buna özel hazırlandı. Bizler için kültürün birleşmesi ve beraberlik büyük bir anlam taşıyor ve bugün onu bu sahnede seyredeceksiniz. Bu müzikal sizi adeta büyüleyecektir.” şeklinde konuştu.
“GENİŞ SOSYO-KÜLTÜREL ARKA PLANI BULUNUYOR”
“Işığın Yükselişi” müzikalini kaleme alan Nedim Hazar, “Müzikalde 7 kıtadan onlarca köklü kültürel renkliliğin işlendiğini Afrika’dan Asya’ya , Latin Amerika’dan Uzak Doğu’ya kadar olduk a geniş bir sosyo-kültürel arka plan bulunuyor. Mugham’dan (Azerbaycan bölgesine ait uzun hava) Horon’a, uzanan muazzam bir müzikal ve görsel şölen oluşturdu.” dedi.
IFLC’DEN VEFA ÖDÜLLERİ
20.Yılı’nı kutlayan IFLC ekibi, geçmişte etkinliklere yarışmacı olarak katılan ve daha sonra IFLC’ye destek vermeye devam eden bazı eski öğrencilere yaptıkları katkılarından dolayı ‘Vefa Ödül’ü verdi. Vefa ödülleri; Alaattin, Şemsi, Ayhan, Sema, Romina, Şule ve Merve’ye verildi.
Berlin milletvekillerinden Frau Miriam Golm, Tüdesb e. V. Başkanı İrfan Kumru ve Aktris-şarkıcı Frau Moon Suk takdim etti.
Berlin Milletvekili Golm yaptığı kısa konuşmada yapılan organizasyonu tebrik etti.
PROGRAM GÜNEŞ DOĞACAK PARÇASI İLE SON BULDU
Aktris Suk ise vefa ödüllerini verirken yaptığı konuşmada ise, organizasyonu ‘olağanüstü ve fantastik’ olarak niteleyerek “ Sahnedeki bütün artistler bugün olağanüstü büyük bir ışık saçtılar. Sahnedeki ışığı biz seyircilere birebir yansıttılar. Karanlığa asla bir şans vermeyin ve savaşa da şans vermeyin.” şeklinde konuştu.
Programın sonunda sahneye çıkan öğrenciler Fethullah Gülen’e ait ‘Güneş Doğacak’i seslendirdi. Kapanış şarkısından sonra öğrencilerin uzun süre birbirine sarılması ise dikkat çekti. Seyirciler bir süre katılımcı öğrencilerle birlikte fotoğraf çektirdi. Bazı öğrencilerin program sonunda arkadaşlarından ayrılırken göz yaşı döktüğü görüldü.