BOLD ANALİZ – Dünyanın gelişmiş 19 ekonomisini bir araya getiren G20 zirvesinde uluslararası finansal istikrarının artırılmasına ilişkin görüşme ve çalışmalar yapılıyor. G20 ülkeleri dünya ekonomisinin yüzde 85’ini, dünya ticaretinin ise yüzde 80’ini temsil ediyor. Dışişleri Bakanları Zirvesi bu yıl Endonezya’nın ev sahipliğinde Bali adasında başladı.
Zirvede Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba’da video konferans ile bir konuşma yaptı. Batı’nın gündeminde Ukrayna-Rusya savaşı var.
Zirve gergin başladı. Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Moskova yönetiminin saldırgan tavrını eleştirince Lavrov salonu terk etti.
Lavrov Dmitro Kuleba’nın konuşması sırasında ve ABD Dışişleri Bakanı Antonu Blinken’in Rusya’ya yönelik eleştirilerini yaptığı sırada da salondan ayrıldı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise batılı mevkidaşlarının konuşmalarını eleştirdi. Çavuşoğlu “Çok taraflılık maalesef birçok ülkenin ya da bazı örgütlerin attığı tek taraflı adımlarla zayıflatılmıştır” dedi.
UKRAYNA TAHILINI TÜRKİYE ÜZERİNDEN SATILIYOR
Rusya batıya dönük ambargosunda tahıl ürünlerini de bir yaptırım kalemi olarak kullanıyor. Kendi tahılının ihracını bu kapsamda durdurduğu gibi limanları kuşatarak ve Karadeniz’deki mayınlarıyla Ukrayna tahılının ihracını da imkansız hale getirdi. Dünya Ukrayna tahılının piyasaya arzı için açılacak koridoru bekliyor. Rusya ve Türkiye’nin bir süredir yaptığı görüşmeler henüz bir sonuç vermedi. Zaman aleyhte işliyor ve gün geçtikçe küresel bir krize yaklaşılıyor. Bu kapsamda dünyadaki diğer tahıl üreticileri de muhtemel bir kıtlığa karşı ihracatlarını durduruyor veya azaltıyor. Bu durum krizi daha ciddi bir boyuta çıkaracak.
Türkiye kendi kendine yeten nadir ülkelerden biri iken bugün temel tahıl ürünlerini ithal edecek durumda. Fakat henüz bir kıtlıkla karşı karşıya değil. Bir süredir Rusya’dan tahıl ürünü ihracına da devam ediyordu. Fakat geçtiğimiz günlerde yaşanan bir kriz başka bir gerçeği daha ortaya çıkardı.
Geçtiğimiz hafta Zhibek Zholy adlı Rus bandıralı gemi Ukrayna’nın Rus işgalindeki Berdyansk limanını terk ederek haftasonu Türkiye’nin Karasu limanına geldi. Gemide 7 bin ton Ukrayna tahılı olduğu biliniyor.
Ukrayna’nın adli makamları ellerindeki delillere dayanarak Türkiye Adalet Bakanlığı’ndan tahıllara el konulmasını talep etti.
Fakat Ukrayna’nın başvurusuna cevap verilmeden geminin dün sabah Türkiye’yi terk etmesine izin verildi. Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar geçtiğimiz ay yaptığı bir açıklamada Ukrayna’nın yüzbinlerce ton tahılının bu şekilde Türkiye’nin de dahil olduğu (daha sonra Türkiye’deki kişiler üzerinden diye değiştirdi) belli başlı ülkeler üzerinden satıldığını ifade etti. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada bu durumun “kabul edilemez” olduğu vurgulandı.
TÜRKİYE’NİN TARAFSIZ TARAFLILIĞI
Türkiye Ukrayna-Rusya savaşı başından itibaren tarafsız bir dış politika söylemi kullanıyor. Yer yer Rusya’ya rağmen Ukrayna ile geliştirdiği ilişkiler (örneğin Bayraktar SİHA satışı gibi) Türkiye’nin aslında çıkarcı bir yaklaşım sergilemesine yoruluyordu. Fakat Rusya’ya yönelik yaptırımlar sonrası Rus oligarkların varlıklarının Türkiye’ye taşınması, Rus kara parasının Türkiye üzerinden aklanması, batıya karşı bir koz olarak tahıl krizini kullanması gibi hayati konularda Türkiye Rusya’ya can simidi oldu. Tahıl yüklü gemi olayında olduğu üzere Ukrayna varlıklarının çalınması gibi uluslararası suçlarda Türkiye’nin Rusya’ya olan aleni/somut desteği ve Türkiye’de bu organizasyonda yer alan kişilerin korunması, Türkiye’nin aslında tarafsız olmadığını ve batıya ve uluslararası hukuka rağmen Rusya’nın tarafında yer aldığını gösteriyor.
Bu açıdan bakıldığında, Çavuşoğlu’nun Ukrayna’nın işgaline tepki gösteren batılı mevkidaşlarının tutumunu eleştirmesi çok da yadırganmayabilir.