BOLD – Avusturya’nın Türkiye yerine ABD’ye iade ettiği, dolandırıcılık ve kara para aklamakla suçlanan Sezgin Baran Korkmaz, dün itibariyle ABD’ye teslim edildi. Amerikan Adalet Bakanlığından yapılan açıklamada “kara para aklama”, “elektronik dolandırıcılık” ve “hukukun işleyişini engelleme” suçlamalarıyla yargılanacak olan Korkmaz’ın Utah eyaletine bağlı Salt Lake City kentine getirildiği belirtildi. Peki suçlu bulunması halinde en az 20 yıl hapis cezası ile karşı karşıya kalacak olan Korkmaz’ı ABD’de neler bekliyor?
Bu konuda bir açıklama yapan Korkmaz’ın Türkiye’deki avukatı Volkan Dülger, müvekkilinin Utah Eyaleti’nde St. Lake City’de kalacağını söyledi. Euronews’e konuşan Dülger’e göre Korkmaz, normal bir hapishanede kalacak. Yargılamanın buradaki federal mahkeme tarafından yapılacağını ifade eden avukat Dülger, Korkmaz’ın kalacağı hapishanenin ağır suçluların kaldığı bir yer değil, normal koşulları olan bir hapishane olduğunu söyledi.
Korkmaz’ın iddianamesinde ‘kara para aklama’, ‘dolandırıcılık’ ve ‘adaleti yanıltma’ suçlamaları olduğunu hatırlatan avukatı, “Sonuçta hükümlü değil, tutuklu olarak gidecek. Ama tam olarak nerede nasıl biz de bilmiyoruz. ABD güvenlik amacıyla detayları paylaşmıyor, biz de önümüzdeki hafta öğreneceğiz.” dedi.
YARGILAMA 70 GÜN İÇİNDE BAŞLAYACAK, NE KADAR SÜRECEĞİ BELLİ DEĞİL
Yargılamanın yetmiş gün içinde başlaması gerektiğini fakat ne kadar süreceğinin de savunma makamının isteyeceği süreye bağlı olacağını belirten Dülger, “Teknik olarak ABD adım attıktan sonra, yetmiş gün içinde yargılamasının başlaması gerekiyor. Savcılık dosya hakkında tüm detayları biliyor fakat savunma makamı bilmiyor. Dosya bizim avukatlarımıza açıldıktan sonra, süreye ihtiyaç olabilir. O nedenle bunun kararını avukatlarımız verecek. Ve Utah Eyaleti’ndeki St. Lake City mahkemesinin başlama tarihi uzayabilecek. Sezgin Beyi ABD’de en başından beri yanında olan üç avukatı savunacak.” bilgisini paylaştı.
Sezgin Baran Korkmaz’ın “vergisini ödeyen bir iş insanı” olduğunun altını çizen ve normal koşullarda bu yargılamadan beraat çıkacağını düşünen Volkan Dülger’in iddiasına göre müvekkili Korkmaz’a yöneltilen suçlamalarla ilgili bir “mantık hatası” bulunuyor. Dülger, “Normal şartlarda buradan beraat çıkması gerekir. Ama ben iddia makamının elindeki delilleri bilmediğim için net konuşmam doğru değil. Müvekkilimin söyledikleri üzerinden yola çıkarak buradan beraat bekliyorum.” dedi.
BERAAT EDERSE TÜRKİYE’YE DÖNECEK
Bu yargılamanın ABD-Türkiye ilişkilerinde siyasi bir bağlantı gibi gösterilmesini “boşa bir çaba” olarak değerlendiren Dülger, “Basın bunu merak ediyor, siyasi mi değil mi diye de merak ediyor. Ama alakası yok. Sezgin Bey’in siyasi bir durumu da yok. Türkiye’deki pek çok iş insanının Tayyip Bey ile fotoğrafı var, Sezgin Bey’in bir ya da iki. Kaldı ki onun devlet ile tek bir işi yok. Kendisi de bu yargılamada mücadele edeceğini ve beraat edeceğini söylüyor. Çok iyi üç avukatı var en başından beri. Sezgin Bey ‘Ben iş insanıyım’ diyor, ‘Yatırımcı buldum, saklamadan, vergileri ödeyerek bir sistem yarattım’ diyor. Ben buna bakarak konuşuyorum. Beraat çıkınca da hayatına Türkiye’ye gelerek devam edecek, bu insan bir aile babası, ailesi ile yaşamına devam edecek.” dedi.
SOYLU’NUN UYARISI İLE YURTDIŞINA KAÇTI
Korkmaz hileli satışlar, modern tefecilik ve mafya ile ilişkileri üzerinden anılıyor. Türk Hava Kurumu’nun (THK) Laleli Tayyare Evleri’ni illegal bir şekilde ele geçirmeye çalıştığı iddiası ile hakkında suç duyurusu yapıldı. “Adli makamları yanıltmak, iftira, dolandırıcılık, şantaj ve çete yöntemleri kullanmaya” kadar uzanan bir dizi iddia bu dosyada yer aldı. Ayrıca ABD’de yaşayan iş insanı Bora Jet’in eski sahibi Yalçın Ayaslı, firmasının Korkmaz’a yapılan satışı ile ilgili “kapsamlı gasp” iddiasıyla ABD’nin New Hampshire eyaletinde dava açtı.
Türkiye’deki tüm şirketlerine ve mal varlığına mahkeme tarafından el konulmuş olan Korkmaz, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, uluslararası kara para aklama suçlamasıyla aranıyor. Amerika’nın Utah Eyaleti’nde de vergide sahtecilik yapmaktan ceza alan bir şirketle ilişkisi mevcut. Türkiye’yi eşi ile birlikte 5 Aralık 2020 tarihinde terk etti.
Sedat Peker, Kormaz’ı bizzat İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bakanlığa çağırıp “hakkında dosya hazırlandığını ve kaçması için uyardığını” öne sürdü. 2 Mayıs 2021 tarihinde hakkında açılan soruşturmalar tamamlanan Korkmaz’ın 6 şirketi üzerinden 132 milyon dolar kara para akladığı gerekçesiyle 7 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi.
2020’de Korkmaz’ın da aralarında bulunduğu 14 kişi hakkında benzer şekilde mal varlıklarına el konulması talebinde bulunulmuştu. Bu kişiler arasında ABD’deki dolandırıcılık davasının sanıkları olan Mormon tarikatı üyeleri Jacob Kingston, Isaiah Kingston, Rachel Kingston ve Sally Kingston kardeşler de yer alıyor.
Kingston kardeşlerin ABD Hazinesi’ni dolandırmasıyla ilgili davaya bakan Utah Federal Savcılığı’nın talebi üzerine gerçekleştiği söylenen tedbir kararı “suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesini” düzenleyen 5549 sayılı yasa uyarınca alındı. ABD’deki kararında atıf yapılan yasanın 17. maddesi suç gelirinin aklanmasının yanı sıra “terörün finansmanı suçunun işlendiğine dair kuvvetli şüphe bulunan hallere” dair düzenlemeyi de içeriyor.
2020’nin son haftasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında Korkmaz’ın da aralarında bulunduğu SBK Holding ve alt şirketlerinde yönetici olan 19 kişi hakkında bir kez daha gözaltı kararı verildi. Ne var ki, Korkmaz da dahil bunların 8’i yurtdışındaydı. Diğeri ise gözaltına alındı. Sadece Kâmil Feridun Özkahraman isimli 1 kişi tutuklanırken diğerleri adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
BİR GARİP İLİŞKİ ÜÇGENİ: KORMAZ, AKP VE KİNGSTON KARDEŞLER
Bu yeni soruşturma ABD’deki dolandırıcılık davasıyla ilgiliydi. Davanın sanığı Kingston kardeşler, Türkiye’ye gönderdikleri paranın dekontlarını, Korkmaz ve Türkiye irtibatlarıyla ilgili iletişim bilgilerini Amerikalı savcılarla paylaşmışlardı. Bunun üzerine Utah Federal Savcılığı da mahkemeye başvurarak Korkmaz’ın Türkiye’deki varlıklarının ABD tarafından geri alınmasını talep etmişti.
Şirketlerinden elde ettiği gelirler bir kenara Korkmaz’ın esas gelirinin ABD’de Kingston kardeşlerin yaptığı dolandırıcılıktan aldığı komisyondan ileri geldiği öne sürülüyor. Yenilenebilir enerji şirketi kurup biyoyakıt üreten ve satan kardeşler aslında herhangi bir üretim yapmıyorlar ama yapmış gibi gösterip Amerikan devletinden milyonlarca dolar teşvik alıyorlardı. Ayrıca kendilerine vergi indirimi de sağlanıyordu.
Birçok farklı banka hesabı aracılığıyla 3 milyar dolardan fazla bir miktarı yakıt alım-satımı yapmış gibi göstermişlerdi. Bu şekilde 2014-2018 yılları arasında 511 milyon doları dolandırıcılıkla elde ettiklerini mahkemede kabul ettiler. Kabul edilen suçlamalar arasında, 134 milyon dolarlık kısmın Lüksemburg ve Türkiye’deki şirketlere gönderilmesi de vardı. Her iki ülkedeki şirketler de Korkmaz’a aitti.
AKP VE KİNGSTON KARDEŞLER BAĞLANTISI
Korkmaz’ın AK Parti ile bağlantısını sağlayan ismin Ekim Alptekin olduğu belirtiliyor. Alptekin’in AK Parti iktidarıyla kurduğu iyi ilişkiler sayesinde Türk Amerikan İş Konseyi’nin (TAİK) başkanlığına getirildiği ve 2017 yılında Washington’daki Trump Otel’de bir toplantı düzenlediği bu toplantıya da Sezgin Baran Korkmaz’ın sponsor olduğu aktarılıyor. Korkmaz bu toplantıda yaptığı konuşmada ABD’de iş hayatına girişini, Kingstonlarla nasıl tanıştığını anlatarak bulunduğu yere gelmesinde Ekim Alptekin’in çok büyük katkısı olduğunu belirtiyor.
Alptekin Ekim 2016’da ABD’de hakkında açılan bir soruşturma nedeniyle kısa süreliğine Türkiye’ye dönmüş ve dolandırıcılık paralarının Türkiye’de piyasaya sokulmasında kullanılan Mega Yönetim A.Ş’nin yönetim kurulunda yer almış Nisan 2017’de istifa etmişti. Alptekin’in adı daha sonra Fethullah Gülen’in iadesi için “komplo kurmak” ve “yabancı bir devlet adına kayıt dışı temsilci olarak hareket etmek” iddialarıyla gündeme geldi. Alptekin bu iddiaları reddediyor.