TANER DEMİR I BOLD
Türkiye’de siyaset hiçbir dönem normal seyrinde yürümedi. 27 Mayıs 1960 darbesiyle başlayan ve her 10 yılda bir darbelerle sekteye uğrayan Türkiye’nin demokrasi yürüyüşü, Erdoğan’ın Türk tipi başkanlık sistemine geçişiyle tamamen rafa kalktı.
Şimdi gündem Ekrem İmamoğlu ama bugüne gelene kadar Türkiye’de yaşanan hukuksuzlukların, insan hakkı ihlallerinin ve işkencelerin listesi uzayıp gidiyor.
HDP’Lİ 3 BÜYÜKŞEHİR, 5 İL, 45 İLÇE, 12 BELDE BAŞKANLARI GÖREVDEN ALINDI
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile geçilen tek adam rejimiyle yasama-yürütme-yargı Saray’a bağlandı. Erdoğan’ın emriyle karar veren yargı, siyaseti de dizayn etme aracına dönüştü. HDP’nin karizmatik eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ı Edirne Cezaevi’ne hapseden yargı, Kürt milletvekillerini Türkiye’nin çeşitli yerlerindeki mahpuslara doldurdu. Bununla da yetinmeyen Erdoğan rejimi, HDP’nin 3 Büyükşehir, 5 İl, 45 ilçe ve 12 belde belediyesinin seçilmiş başkanları görevden alınarak yerine kayyım atandı. Tıpkı 1990’larda Kürt milletvekillerinin Ulucanlar Cezaevi’ne doldurulması ve HADEP’in kapatılması gibi.
6-7 EYLÜL’ÜN TORUNLARI 900 ŞİRKETE EL KOYDU
1955 yılının 6-7 Eylül tarihinde İstanbul’da yaşayan Rum vatandaşların evlerini ve iş yerlerini yağmalayanların torunları 2022 yılında mağazaları taşladı. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli biraz daha ileri gidilmesini isteseydi, BİM, ŞOK ve A101 gibi üç zincir marketlerin el değiştirmesi içten bile değildi. Tıpkı 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu yapan polis ve savcılardan intikam almak için Gülen Hareketine yakın işadamlarının mallarına çökülmesi gibi. Aralarında Koza Altın, İstikbal, Bellona, Naksan Plastik, Sürat Kargo, Akın Çorap, Aynes, Uğur Derin Dondurucu gibi dünya markası bulunan 900 şirkete el konulması gibi.
İMAMOĞLU’NDAN İKİNCİ ERDOĞAN ÇIKAR MI?
Erdoğan’ın uydurduğu terör örgütüyle 2 milyon kişinin soruşturma geçirdiği, 130 bin kişinin KHK ile memurluktan atıldığı Türkiye’de hakim ve savcılar 2014 yılından beri siyasetin emrinde hareket ediyor. Gülen Hareketi mensubu oldukları gerekçesiyle bebekler, yaşlılar, hastalar, kadınlar Bank Asya’ya para yatırdıkları için cezaevlerine atılıyor. Bu ortamda Yüksek Seçim Kurulu üyelerine ‘ahmak’ dediği gerekçesiyle İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen siyasi yasak tartışılıyor.
TÜRKİYE DE SİYASET DE DEĞİŞMEDİ
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken şiir okuduğu için cezaevine gönderilen Tayyip Erdoğan, arkasından AKP Genel Başkanı, Başbakan, Cumhurbaşkanı ve Türk tipi başkan oldu. İBB seçimlerini Erdoğan’ın adayı Binali Yıldırım’a karşı iki kez kazanan İmamoğlu’nun da aynı yolu yürüyeceğini düşünenler var. İmamoğlu’ndan ikinci Erdoğan çıkarmak isteyenler ile Erdoğan’ın kaybetmesiyle yargılanmaktan korkanların köpürttüğü tartışma Türkiye’ye ne kazandıracak bunu zaman gösterecek. Ama değişmeyen bir gerçek var: Türkiye aynı Türkiye, siyaset aynı siyaset…