ORHAN KAYA | BOLD
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay hapis ve siyasi yasak kararı verilmesi Türkiye’nin bir numaralı gündemi haline geldi.
İmamoğlu, mahkemeden kendisine siyasi yasak kararının verileceğini anlamış olacak ki, karar öncesi halkı Saraçhane’ye çağırdı. İmamoğlu’nun çağrısına ilk destek de Altılı Masa’nın büyük ortağı Meral Akşener’den geldi. “Ankara’dan yola çıktım” diyen Akşener, karar açıklandığında İmamoğlu’nun yanındaydı ve ona sarılarak desteğini gösterdi. Akşener, tavrı ve açıklamalarıyla adeta Cumhurbaşkanı adayını ilan ediyordu. Kritik davanın olduğu gün Almanya’ya giden CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, büyük bir hata yaptı.
Erdoğan, hâkimi özel olarak belirlenmiş davada İmamoğlu’na ceza verilmesini sağlayan isim. Hâkimler Savcılar Kurulu’nun Erdoğan ve AKP’nin kontrolünde olduğunu sağır sultan dahi biliyor. Erdoğan’ın Adalet Bakanlığı eski bürokratı, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı üzerinden HSK ve yargıyı kontrol ettiği yargı kulislerinde sır değil.
ERDOĞAN’IN BİR TAŞLA KUŞ SÜRÜSÜ VURMA PLANI
Aslında Erdoğan, İmamoğlu’na siyasi yasak kararıyla bir taşla iki kuş vurmak istedi. Erdoğan’ın hedefi, İstanbul 2023 seçimlerinde en fazla çekindiği isim olan İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığının önünü kesmek, ikinci olarak ise sahada kaptırdığı İstanbul’u masada kazanmak. İmamoğlu’na siyasi yasak kararı Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi kesinleşirse İmamoğlu siyasi yasaklı hale gelecek. Bunun için önümüzdeki Nisan ayına kadar Türkiye gündemi çok hareketli olacak. Eğer Erdoğan, siyasi yasak kararını Cumhurbaşkanlığı adaylarının resmi olarak açıklanacağı nisan ayına kadar Yargıtay’a kalmadan kesinleşmesini sağlarsa İmamoğlu hem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğundan hem de Cumhurbaşkanlığı adaylığından olacak. Bakalım Erdoğan’ın evdeki hesabı çarşıya uyacak mı?
EKREM İMAMOĞLU’NUN SUÇU…
Ekrem İmamoğlu’nun suçu İstanbul seçimlerini iptal eden YSK üyelerine ‘ahmak’ demek değili tabii ki. İktidarın tüm gücüne rağmen AKP’nin adayı Binali Yıldırım’ı ve Tayyip Erdoğan’ı ve hatta YSK’yı 800 bin oy farkla mağlup etti. Çeyrek asırdır Erdoğan’ın kontrolünde olan ve gözbebeği gibi gördüğü İstanbul’u elinden alıvermişti. Erdoğan, tarihe ikinci 31 Mart vakası olarak geçen bu hadiseyi bir kenara not etti. İmamoğlu’nun ikinci büyük suçu ise Erdoğan’ın tek adama dönüştürdüğü Cumhurbaşkanlığı koltuğuna göz dikmesi oldu. İmamoğlu, hâl ve açıklamalarıyla muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı olacağı mesajını her fırsatta verdi. 2023 seçimlerine ekonomik kriz ve yüksek enflasyon ile hazırlanan Erdoğan, yaklaşan tehlikeyi gördü ve aylar öncesinden davada çıkacak kararı ve yargıdaki isimleri Hakimler ve Savcılar Kurulu eliyle ayarladı.
HÂKİME, ‘İMAMOĞLU’NU SİYASİ YASAKLI YAP’ TALİMATI
Peki Erdoğan ve ekibi, İmamoğlu operasyonu nasıl gerçekleştirdi? 21 Haziran’daki duruşmadan bir kaç gün önce yayınlanan HSK kararnamesi ile davaya bakan hâkim Hüseyin Zengin kendi talebi olmaksızın Samsun’a atandı. Cumhuriyet Yazarı Barış Terkoğlu, Zengin’e bazı savcılar aracılığıyla “İmamoğlu’na iki yıldan fazla ceza vererek, siyasi yasaklı yapmanın telkin edildiğini” yazmıştı. Zengin’in cezanın adaletsiz olacağını söyleyerek talebi reddettiği, adliyeyi yöneten bir ismin hükumet ile görüşerek Samsun’a atamasını yaptırdığını belirtmişti. Bu değişikliğin ardından dava 21 Eylül’e ertelendi.
HâKİM DEĞİŞTİ OLANLAR OLDU
Hâkim Zengin’in yerine İstanbul 11’nci Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Mehdi Komşul atandı. 21 Eylül’deki duruşmada avukatlara ceza vermeyeceği sinyalleri veren Komşul, İmamoğlu lehine bilirkişi raporu ve hukukçu görüşlerine karşın ‘talimat’ iddialarına doğrular şekilde 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyasi yasak kararı verdi.
Kararı veren Komşul’un 2014 yılında AKP tarafından oluşturulan Yargıda Birlik Derneğinin 3131 nolu üyesi olduğu ortaya çıktı. Komşul’un bu mahkemeye atanmadan önce Mart 2016’da İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi üyeliğine atandığı bilgisi önemli. İstinaf olarak bilinen Bölge Adliye Mahkemesi, Yargıtay üyeliğinden sonra gelen yerel mahkemelerin üzerinde kıdemli bir görev. Komşul bu görevden HSK kararıyla Ağustos 2022’de alınıp önce İstanbul Anadolu 11’nci Asliye Ceza Hakimliğini, sonra da İmamoğlu davasına bakan mahkemeye sürülen hakim Hüseyin Zengin’in yerine atanıyor. Komşul’un atanması, HSK ve Anadolu Adliyesi Adalet Komisyonu koordinesinde gerçekleşiyor. İmamoğlu kararı, aylar öncesinden ‘ben geliyorum’ demiş. Komşul’un 2015 yılında mahkemede görevli katip ve yazı işleri müdürünü taciz ettiği iddiasıyla HSK’da soruşturma geçirdiği ve bununla tehdit edildiği de öne sürüldü.
HSK, İMAMOĞLU’NA OPERASYON YAPARKEN CHP VE İYİ PARTİ’NİN SEÇTİĞİ ÜYELER NE YAPTI?
İmamoğlu kararı AKP’nin 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmasının ardından HSK’yı kontrol altına alması, 15 Temmuz sonrası yani 2016’da 4 bine yakın hakim ve savcıyı ihraç edip tutuklaması sonrası adalet sisteminin iktidarın bir aygıtına dönüştüğünü anlamak istemeyenlere bir kez daha gösterdi. Altılı Masa ve İmamoğlu’na operasyonu çeken HSK’ya CHP ve İYİ Parti, AKP ile anlaşıp üyeleri paylaşmamışlar mıydı? HSK’daki CHP ve İYİ Parti’nin seçtiği 3 üye operasyondan habersizler miydi? Olanlar bir kez daha gösterdi ki Erdoğan’a muhalif olan kesimler ilkesel olarak başta Kürtler, KHK’lılar, Gülen Hareketi olmak üzere toplumun tüm kesimine yapılan adaletsizliğe karşı çıkıp yargı sistemini düzeltmedikçe AKP yargısı daha çok isme cezayı keser.