HASAN KURTOĞLU I BOLD ANALİZ– Kahramanmaraş merkezli 41 bini aşkın ölümün meydana geldiği iki büyük depremin ardından Osmaniye’de konuşan Erdoğan, “Yaşanan can kayıplarında ihmali, kusuru, kastı olanlar varsa bunların hesabını hukuk önünde sormak boynumuzun borcudur. Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız” dedi.
Marmara’da yaşanan depremin ardından dönemin siyasileri tarafından benzer sözler verilse de gerçek suçlular yargı önüne hiç bir zaman çıkarılmadı. Yargı önüne çıkarılan bir kaç müteahhittin cezası da ertelendi. Ya da zaman aşımından davalar düştü. Müteahhitlere ruhsatı veren, yapıları denetleyen, imar izni veren kurum ve belediyelerden yargı önüne çıkarılan olmadı.
MARMARA DEPREMİNİ SONRASI NE OLDU
Merkezi Gölcük olan 1999 yılında yaşanan Marmara depreminde büyük çapta can ve mal kaybı meydana geldi.
7.4 şiddetindeki deprem Ankara’dan İzmir’e kadar geniş bir alanda hissedildi. 2010 yılında yayımlanan Meclis araştırması raporuna göre 18 bin 373 kişi öldü, 48 bin 901 kişi de yaralandı. 285bin 211 ev, 42 bin 902 iş yeri de hasar gördü.
Deprem sonrası ilk 6 ay sonunda, ölü sayısının 9 binden fazla olduğu Kocaeli’de tutuklu sanık olmadı. Yaklaşık 4 bin kişinin hayatını kaybettiği Sakarya’da 5’i kooperatif yöneticisi, biri mimar, biri mühendis 7 sanık tutuklandı. 2 bin 500 kişinin hayatını kaybettiği Yalova’da 76 ceza davası açıldı ancak günah keçisi seçilen Veli Göçer dışındaki bütün sanıklar serbest bırakıldı.
Depremden sonra yapım hatalarından çöken binaların müteahhitlerine yaklaşık 2.100 dava açılmıştır. Bu davalardan 1.800’ü kamuoyunda Rahşan Affı olarak bilinen Şartlı Salıverme ve Erteleme Yasası ile cezasız sonuçlandı. Geriye kalan üç yüz davanın yüz on kadarında ceza verildi. Ve bu cezaların birçoğu ertelendi.
Bunun dışında kalan davalar ise 16 Şubat 2007 tarihinde yedi buçuk yıl geçtikten sonra zaman aşımına uğradı ve düşürüldü.
Aynı yıl Düzce’de binlerce kişinin hayatını kaybettiği Düzce depreminde ceza alan müteahhitlerden biri Erdoğan’a şuan danışmanlık bile yapıyor. Bir diğeri ise şuan AKP’den milletvekili.
Kahramanmaraş depremleri sonrası yıkılan binaların müteahhitlerini yakalamak için seferberlik başlatılmışken, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 1999 depreminin ölüm müteahhitlerinden Hamza Cebeci’yi danışmanı olarak atadığı ortaya çıktı. Bir başka ölüm müteahhiti Fahri Çakır ise AKP milletvekili yapıldı.
DEPREMZEDENİN İSYANI: KİM VERDİ BU BELGEYİ SANA
Geçtiğimiz günlerde yaşadığımız ve şuana kadar 41 bin kişinin hayatına mal olan depremlerin asıl sorumları yargı önüne çıkarılıp çıkarılmayacağını ilerleyen günlerde göreceğiz.
Depremde evi yıkılan ve yakınlarını kaybeden bir depremzede depremler önce aldığı evin müteahhidini arayarak depreme dayanıklılık belgesini istediğini anlattı.
Gaziantep Nurdağı'nda 20 saniyede çöken binanın altından kendi imkanlarıyla çıkan depremzede; "Buranın deprem bölgesi olduğunu biliyorum. Müteahhidi aradım, elinde depreme dayanıklılık belgesi vardı. Güvendim, aldım. Kim verdi bu belgeyi sana, nasıl aldın?" pic.twitter.com/QSvnvLKt35
— Ruşen Takva (@RusenTakva) February 19, 2023
Tanıdığı olan müteahhidin belge göstermesinin ardından evi almaya karar verdiğini söyleyen depremzede, ” Benim evim 20 saniye dayanmadı depreme. Üzerime düşen dolabı kıramadık, betonu elimizle kırdı. Arkadaş kim verdi sana bu belgeyi ya. Nasıl aldın?” diye sordu.
KENDİSİNE UZANACAK YARGILAMALARI YAPTIRIR MI?
Erdoğan bugün yine sorumluların cezalandırılacağını söyledi. Yıkılan binaların müteahhitlerinin yanı sıra binalara dayanıklılık belgesi, ruhsat izni verenlerin de yargı önüne çıkarılmalı.
Erdoğan’ın yıkımın fazla olduğu bölgeleri tekbir imza ile risk kapsamından çıkarması, imar barışı adı altında kaçak kat ve yapılara ruhsat vermesi onu diğerleriyle suç ortağı yapıyor.
Kimsenin gözünün yaşına bakılmayacağını söyleyen Erdoğan’ın, iktidarda olduğu sürece ucu partisine ve kendisine dokunacak yargılamalara müsaade etmesi de beklenmiyor.