BOLD – İsrail’de Binyamin Netanyahu hükumetinin getirmek istediği yargı reformu etrafında dönen tartışmalar hafta sonunda daha da şiddetlendi.
İsrail’de Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Savunma Bakanı Yoav Gallant’ı “tartışmalı yargı reformunu durdurması için çağrı yaptıktan sonra” görevden almasının ardından on binlerce kişi protesto için sokağa indi. Gallant, Netanyahu’ya ülkede ciddi fikir ayrılığına sebep olan, toplu protestoları tetikleyen ve ordu içinde rahatsızlığa neden olan, yargının yetkilerini kısıtlayan ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören reformu geri çekmesi için çağrı yapmıştı.
İsrail tarihinin en aşırı sağcısı olarak nitelendirilen hükumetin Savunma Bakanı’nın çağrısı nedeniyle görevden alınması, Netanyahu’nun hukuk devletine ciddi zararlar vereceği konuşulan reformdan geri adım atmayacağını sinyali olarak görüldü.
BAKANLARDAN GERİ ADIM ATILMASINA DESTEK
İsrail basınının aktardığına göre Gallant’ın görevden alınması tepki çektikten sonra Kültür ve Spor Bakanı Miki Zohar, Diaspora İşleri Bakanı Amichai Chikli ve Ekonomi Bakanı Nir Barkat; Netanyahu’nun reformu geri çekmesi durumunda kararı destekleyeceklerini ifade etti. Reformun en büyük destekçilerinden Adalet Bakanı Yariv Levin’in ise geri adım atmaya niyeti olmadığı belirtiliyor.
Parlamento bu hafta, reformun kalbinde olan yasa tasarılarından birini görüşecek. Tasarının onaylanması durumunda bütün yargı atamalarında son sözü söyleme hakkı iktidar koalisyonunda olacak.
GALLANT’IN KOVULMASI HALKI SOKAĞA DÖKTÜ
Gallant’ın reformu durdurma çağrısından sonra kovulduğu haberi hızlı şekilde yayıldı. Gallant, görevden alınmasıyla ilgili olarak, “İsrail devletinin güvenliği her zaman olduğu gibi benim hayatımın amacı olacak” dedi. Pazar günü kararın ardından on binlerce İsrailli, Kudüs’te sokaklara inerek reformu ve Gallant’ın kovulmasını protesto etti. Protestocuların, Netanyahu’nun evinin yakınlarındaki bazı bariyerleri aştığı bildirildi.
Kudüs’te Netanyahu’nun evine yaklaşanlara polis tazyikli su ile müdahale etti. Yine binlerce kişi Kudüs’te parlamento binasının etrafında toplandı. Tel Aviv’de ise protestocular şehrin “atardamarı” olarak bilinen Ayalon Otoyolu’nu bloke etti. Ülkenin en aktif otoyollarından olan Ayalon, eli İsrail bayraklı protestocularla doldu.
ÜNİVERSİTELER GREV KARARI ALDI
Öte yandan ülkede üniversiteler de yargı reformundan geri adım atılmamasına karşı süresiz grev kararı aldı. Üniversitelerin rektör ve yönetimleri, yayımladıkları ortak yazılı açıklamada, hükumetin yargı düzenlemesini protesto etmek için bu hafta itibariyle tüm derslerin ve bilimsel araştırmaların durdurulmasını kapsayacak şekilde süresiz grev ilan ettiklerini duyurdu.
CUMHURBAŞKANI’NDAN ÇAĞRI: YASAMA SÜRECİNİ HEMEN DURDURUN
İsrail Cumhurbaşkanı Yitzak Herzog, pazar günü Netanyahu’nun Savunma Bakanı’nı kovmasıyla büyüyen protestoların ardından yargının yetkilerini kısıtlayan ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören tartışmalı reformun durdurulması için çağrıda bulundu. Twitter üzerinden yapılan açıklamada hükumete seslenen Herzog, “İsrail halkının birliği için, sorumluluğunuzu yerine getirmek için, bu yasama sürecini hemen durdurmanız için çağrı yapıyorum” yazdı. İsrail’de normal şartlarda törensel görevler üstlenen ve sembolik bir pozisyon olan Cumhurbaşkanı’nın günlük siyasi tartışmalardan uzak kalması bekleniyor. Ancak Herzog’un çağrısı, reform çabalarının halkta sebep olduğu bölünmeyi endişe verici seviyede gördüğüne işaret ediyor.
NEW YORK BAŞKONSOLOSU İSTİFA ETTİ
İsrail’in New York Başkonsolosu Asaf Zamir, yargı reformuna karşı olduğu için görevinden istifa etti. Yazılı açıklama yapan Zamir, “doğru olan ve demokratik değerlere karşı sorumluluğu ve ahlaki yükümlülüğünden” dolayı istifa ettiğini duyurdu. Savunma Bakanı’nın görevden alınmasını ise “tehlikeli bir karar” olarak tanımladı.
YARGI REFORMU İLE NE DEĞİŞTİRİLMEK İSTENİYOR?
T24’ün derlediğine göre Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak’ta Yüksek Mahkeme’nin yetkilerini sınırlandıran yargının, hâkimlerin seçimi üzerindeki etkisini azaltan bir “yargı reformu” planladıklarını duyurmuştu. Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükumetinin, yargının bazı yetkilerini Meclis’e devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükumet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime yol açmıştı.
Ülkedeki en yüksek yargı makamı olarak görev yapan İsrail Yüksek Mahkemesi, Meclis’in çıkardığı kanunları, anayasa taslağı olarak kabul edilen “temel yasalara” aykırılık gerekçesiyle bozma yetkisine sahip. Netanyahu hükumeti, açıkladığı yargı düzenlemesinde, Yüksek Mahkeme’nin, Meclis’in çıkardığı kanunları bozma yetkisinin büyük ölçüde elinden alınacağını belirtmişti.
Hükumetin yargının yetkilerini kısıtlayan ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören yargı düzenlemesi, İsrail içinde ve uluslararası alanda yoğun şekilde eleştirilmişti. Cumhurbaşkanı Herzog’un, taraflara “iç savaş” uyarısı yaparak sunduğu alternatif tasarı da iktidar tarafından reddedilmişti.
İsrail ordusunda savaş pilotları, denizaltı subayları, siber güvenlik uzmanları, özel kuvvetler gibi birimlere bağlı binlerce yedek asker, hükumetin tartışmalı yargı düzenlemesini uygulaması durumunda görevlerine devam etmeyeceklerini veya eğitimlere katılmayacaklarını açıklamıştı. İsrail’de iç ve dış istihbarat teşkilatları, diğer güvenlik kurumlarının çalışanları da yaptıkları açıklamalarla hükumetin yargı düzenlemelerine karşı itirazlarını duyurmuştu.
Devam eden tartışma ve tepkilere rağmen “yargı reformu” kapsamındaki “başbakanın görevden alınmasını zorlaştıran” yasa tasarısı 23 Mart’ta Meclis’ten geçmişti. Yarın Meclis’e getirilmesi planlanan yasa tasarısı, hükumetin, Yüksek Mahkeme üyelerinin belirlenmesinde öncelikli söz sahibi olmasını ve böylelikle Yüksek Mahkeme Başkanı’nı belirleyebilmesini öngörüyor.
Netanyahu öncülüğündeki koalisyon, yargı düzenlemesine karşı çağrı yapan Gallant ve diğer Likud milletvekillerinin hükumetten desteğini çekmesi durumunda tartışmalı yargı paketini geçirmekte Meclis çoğunluğunu kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.