BOLD – Gazeteci Levent Kenez, Bold Plus’tan İsmail Sağıroğlu’nun sorularını yanıtladı. Kenez, Erdoğan’ın HÜDA PAR’ın desteğine neden ihtiyaç duyuyor sorusuna, “Örgütlü bir yapısı var HÜDA PAR’ın. İşte 150-160 bin oyu var denilerek küçümseniyor ama bazen örgütlü olmak size çok daha fazla güç kazandırır. Dinamizm vardır. Erdoğan çaresiz. Her deliği kapatmaya çalışıyor. Bugün yüz kişi bir dernek kursanız AKP’ye destek vermek istiyoruz deseniz sizi muhatap alırlar, ilgilenirler.” Dedi.
Seçim öncesi karşılaşılabilecek kötü senaryolara da dikkat çeken Kenez, “Kürt sorunu üzerinden Türkiye’yi kaşımak angaje etmek çok kolay. Kontrollü sınır ötesi operasyonunda gelecek şehitlerle beraber onların cenaze törenlerinde ellerini tabuta koyarak yapacağı işte bağırmalar çağırmalar. HDP il başkanlıklarına yapılacak saldırılar sloganları tahmin edebiliyoruz. O ortamla birlikte seçime gidebiliriz. Çok uyanık olmak lazım. Provokasyon başladıktan sonra yapmayın etmeyin seçim için yapıyorlar deseniz de işe yaramıyor. Bunun işe yaramadığını 7 Haziran 1 Kasım 2015 seçimlerinde gördük.” Dedi.
İşte Kenez’in açıklamalarından öne çıkan bölümler;
FATİH ERBAKAN NEDEN U DÖNÜŞÜ YAPTI
Fatih Erbakan’ın sunduğu metinde AKP’yi bağlayıcı bir ifade yok. Bütün maddeleri şöyle özetleyebiliriz, “yaparız, ederiz, bakarız, gayret göstereceğiz.” Zaten TRT’de dün akşam canlı yayındaydı. Biliyorsunuz, Cumhur ittifakına katılmayacağını açıkladığı zaman TRT bunu yayından keserek almıştı, çok aşağılayıcı bir şekilde. Ama ittifaka katıldıktan sonra canlı yayın konuğu oldu. İşte Türkiye’deki rejimi çok net özeti. Eğer biat edersen, eğer Erdoğan’la beraber yürürsen sana kapılar açılır. Eğer reddedersen, senin yayından keser alırız. Bir millet vekili pazarlığı olduğunu düşünüyorum. Cumhur ittifakı kazansa da kazanmasa da mecliste yer almış olacaklar. İktidarın nimetleri ile buluşacaklar. Kirli bir siyaset. Refah Partisi bu siyasetin ne kadar kirli olduğunu bir kez daha göz önüne serdi. Erbakan, ‘Son 20 yılın günahlarının ortak olmayacağız’ demişti. Şimdi yani ne oldu da son 20 yıl bir anda temizlendi?
EN SAĞCI BİRLİKTELİK KURULDU
Cumhur ittifakı, çok sağcı bir ittifak ve belki de şu ana kadar Türkiye Cumhuriyeti’nde oluşturulan ittifaklardan en radikali olarak diyebiliriz. Mustafa Destici HÜDA PAR’a biraz itiraz etti, devamını getiremedi. MHP aynı şekilde. Çünkü HÜDA PAR, HDP’nin çok daha ötesinde; federalizm istiyor. Ayrılıkçılığı çok daha fazla körükleyecek şeyleri savunuyor. Şeriatın gelmesini istiyor. Yani eğer HDP’den bir rahatsızsanız HÜDA PAR’dan on rahatsız olmanız lazım. İşlenen cinayetler olsun, farklı konular olsun. Neticede bir rant dağıtan sistem olduğu için “rahatsızım” diyor ama aynen yoluna devam ediyorlar.
ERDOĞAN ÇARESİZ
Erdoğan HÜDA PAR’la neden ittifak yapıyor? Örgütlü bir yapısı var HÜDA PAR’ın. İşte 150-160 bin oyu var denilerek küçümseniyor ama bazen örgütlü olmak size çok daha fazla güç kazandırır. Dinamizm vardır. Erdoğan çaresiz. Her deliği kapatmaya çalışıyor. Bugün yüz kişi bir dernek kursanız AKP’ye destek vermek istiyoruz deseniz sizi muhatap alırlar, ilgilenirler. Çünkü bu Cumhurbaşkanlığı seçimi yarı yarıya. Hangi şehirden aldığınızın bir önemi yok.
SEÇİMLERDEN SONRA KAOS YAŞANIR MI?
Erdoğan seçimi kaybedecek, sonucunu tanımayacak şeklinde bir kaos çıkacak mı diye sorarsanız. Bu diğer aktörlerin alacağı pozisyona bağlı. Türkiye’de artık bunlar yaşanmaz diyebileceğiniz bir durum yok. İstanbul seçimlerini kaybettiler ve oyları çaldılar diyerek seçimi yenilediler. Peki oylar çalındıysa bunla alakalı mahkûm olan var mı, yok. Çok daha komiğini söyleyeyim size; İstanbul seçimlerinde sadece belediye başkanı seçimini tekrar ettiler. Neden, belediye meclisinde çoğunluğu elde etmişlerdi. Olası bir kötü durumda belediye başkanlığı ile beraber meclisi de kaybetmeyelim istediler. Yani oylar çalınmış ama sadece belediye başkanlığı pusulasında sandığında çalınmış! Ama kaybettikten sonra durum başka. İktidardan düştükten sonra halk desteğinizi kaybettikten sonra biranda iktidar zamanınızda etrafınızda olan insanları, grupları aktörleri göremeyebilirsiniz. Buna her ne kadar içi boşaltılmış olsa bile orduyu sayabiliriz. Her ne kadar kirli yapılar gelse de emniyet teşkilatını sayabiliriz. Sandıkta meşruiyeti kalmamış bir kişinin etrafında durmak kolay değil.
SEÇİM ÖNCESİNE DİKKAT
Seçime giderken üzücü senaryolar olmasından endişe ediyorum. CHP -HDP, CHP – PKK o kadar çok köpürtülüp o kadar çok nazara veriliyor ki bu daha sonra düğmeye basılacak taktiklerin ön hazırlığı gibi. Ciddi endişelerim var. Çünkü Kürt sorunu üzerinden Türkiye’yi kaşımak angaje etmek çok kolay. Kontrollü sınır ötesi operasyonunda gelecek şehitlerle beraber onların cenaze törenlerinde ellerini tabuta koyarak yapacağı işte bağırmalar çağırmalar. HDP il başkanlıklarına yapılacak saldırılar sloganları tahmin edebiliyoruz. O ortamla birlikte seçime gidebiliriz. Çok uyanık olmak lazım. Provokasyon başladıktan sonra yapmayın etmeyin seçim için yapıyorlar deseniz de işe yaramıyor. Bunun işe yaramadığını 7 Haziran 1 Kasım 2015 seçimlerinde gördük. Kısaca hatırlatırsak AKP çoğunluğu kaybetmişti daha sonra Türkiye’yi kan gölüne döndürerek insanlar “ya maceraya gerek yok” refleksi ortaya çıkmıştı. AKP hiç hakketmediği halde meclis çoğunluğunu elde etmişti. Benim endişelerim özellikle seçime giderken yapılacak provokasyonlara yönelik.
NEDEN SEÇİMLER BİRİNCİ TURDA BİTMELİ?
7 Haziran 1 Kasım arasındaki o tecrübe bizi çok korkutuyor. İkinci tura kaldığı zaman gerçekten bu işin gittiğini ciddiyetine vardıktan sonra bütün böyle çılgınca şeyler yapabilirler. İşte en afaki şeyler teorilerden bir tanesi dövizi serbest bırakırlar. 2 hafta kadar Türkiye’de piyasalar gider gelir görüyor musunuz Türkiye’de iktidarın devam etmesi lazım gibi senaryo dahi devreye konabilir diye düşünerek ekonomistler var. Birinci turda bitmesinin önemli Bir de seçimler, milletvekili seçimleriyle beraber yapılıyor. O yüzden birçok parti müşahidi olacak ama bu iş ikinci tura kalırsa bir kere birçok partinin zaten işi bitmiş olacak, milletvekilliğinden dolayı. Orada usulsüzlük yapmak, orada seçim yolsuzluğu yapmak, seçim hırsızlığı yapmak daha kolay olacak. Muharrem İnce ve Sinan Oğan’ın yarışa girmesinin Erdoğan’ın taktiklerinden biri olduğunu görmek lazım.