BOLD- Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş’ın yargılandığı Kobanî davasının 24’üncü duruşmasının 1’nci oturumu, geçen hafta Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görüldü.
DEPREMDE YOK KUMPAS DA VAR
Duruşmaya Yüksekdağ’ın mahkemeye heyetine söylediği şu sözleri damga vurdu: “Saraydakiler sizden karar istiyor. İnsanlar can çekişirken, mahkemeler ve savcılar bizim için çalıştı. Devlet depremde yok ama kumpas davasında bağımsız yargıyı bize bir silah olarak doğrultmak için var. Siz seçim propaganda merkezisiniz. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adayı olarak karşısındaki rakibi devre dışı bırakmak için bu karara ihtiyacı var. Bu kararı kullanarak siyaset yapıyor. Bu kadar hayati bir dönüm noktasında sizin kararlarınız siyasetin merkezine giriyor. AKP-MHP, bu zamana kadar bizlerin esaretini kullanarak seçim politikası yürüttü.”
Devleti yöneten AKP ve ortağı MHP, depreme müdahalede, failli meçhul siyasi suikastları çözmede, Türk siyasetçi ve bürokratlarının bulaştığı uyuşturucu trafiğini araştırmada, yolsuzluğa bulaşmış kabine üyelerini yargılamada yok ama muhalefete kurulan her kumpasın arkasında var.
Kahramanmaraş’taki yıkıcı depremin ardından 3 gün bölge arama kurtarma ekipleri ve yardımlar gönderilmedi. Sevdikleri enkaz altında kalan depremzede kaderine terk edildi. Acılar taze iken seçim planları alt üst olan Erdoğan ağız dolu küfür ve hakaretlerle halkın karşısına çıktı.
Deprem sonrasında da iktidarın tavrı değişmedi. 50 bin insanın hayatına mal olan binaların imar planlarını verenlere dokunulmadı. Etkili bir soruşturma yürütülmezken birkaç müteahhittin dışında gözaltına alınan da olmadı.
SİNAN ATEŞ CİNAYETİ
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş başkent Ankara’da güpegündüz suikasta uğrayarak hayatını kaybetti.
Kamunun vicadnını yaralayan cinayeti ile ilgili soruşturmada ise skandal üstüne skandal yaşanıyor. İlk olarak MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’un da bulunduğu bir evde gözaltına alınan Tolgahan Demirbaş’ın yakalanmasına ilişkin polislerin tuttuğu tutanak kayboldu. Savcılık bu nedenle Kılavuz ile ilgili işlem yapmadı.
Daha sonra tutanak dosyaya girse de Kılavuz’un adının tutanaktan çıkarıldığı görüldü.
Geçen haftalarda da suikastı soruşturan savcı Ayhan Ay’ın dosyadaki yetkileri kaldırıldı. Cinayet soruşturmasının tamamlanmasından çok soruşturmanın akamete uğratılması çabası göze çarparken, hükumet ve ortağından konuya dair hiçbir açıklama yapılmıyor.
KOKAİN DOLU UÇAK VE GEMİLER
Ay geçmiyorki Güney Amerika’dan Türkiye’ye yola çıkan kokain dolu bir gemi yada uçak yakalanmasın. 2021 yılının Temmuz ayında Kolombiya’dan Türkiye’ye gelen 5 ton kokain yüklü geminin yakalanmasının ardından benzer haberler sık sık basında yer aldı.
Brezilya’da ise Cumhurbaşkanlığına ait eski bir uçak 1 buçuk tona yakın kokainle yakalandı.
Mersin limanında da yakın zamanda 1,5 ton kokain elegeçirildi.
Sedat Peker’in ifşaları sonrasında kokainlerin siyasetçi ve ailelerinin da içerisinde yer aldığı bir organize suç örgütüne ait olduğu ortaya çıktı. Bu isimlerden en tanınanı ise Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım. Hükumet iddiaların araştırılması bir yana yayın yasaklarıyla konuşulmasına bile izin vermedi.
DEVLETİ KAZIKLAYAN BAKAN
Ruhsar Pekcan, Ticaret Bakanlığı döneminde kendi firmasından, başında bulunduğu bakanlığa yaptığı dezenfektan satışı skandalıyla görevi bırakmak zorunda kaldı.
Skandalın ardından ‘affını’ isteyen Pekcan, hem görevinden hem de yaptık yolsuzluktan dolayı affedildi. Pekcan’ın yaptığı milyonluk vurgun yanına kar kaldı.
Hayati bir seçime giren AKP ve adayı Erdoğan, son 5 yıldaki kötü yönetim yüzüden kendilerini iktidara taşıyan halk desteğini kaybetti. Erdoğan ve kurmaylarının amacı, yükselişteki muhalefeti durdurabilmek.
Rakibinin oyunu bölebilmek için muhalif görülen isimleri desteklemekten geri durmayan iktidar, muhalifetin sesini duyurduğu kanalları da RTÜK eliyle cezalandırıyor.