BOLD – Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği Cambridge Analytica, elindeki verilerle seçime müdahale etmiş bir özel şirket. Fahrettin Altun yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı İletişim Dairesi de çıkarılan cumhurbaşkanı kararnamesiyle bu türden verilerin hepsine ulaşabiliyor.
CAMBRIDGE ANALYTICA NE İŞE YARIYOR, ALTUN VE EKİBİ TARAFINDAN KULLANILABİLİR Mİ?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarıyla gündeme gelen Cambridge Analytica, İngiltere’de ve ABD’de seçmen davranışlarını değiştirmek için veri sistemleri üzerinde oynayan bir şirketin adı. Şirket, ‘tüketici, takipçi, seçmen davranışlarını değiştirmek isteyen’ iş dünyası ve siyasi partilere hizmet sunmak üzere 2103’te Londra’da kuruldu. 2018’de 87 milyon Facebook kullanıcısının özel bilgilerini ele geçirdiği anlaşılınca şirketin foyası da dökülmeye başladı. Soruşturma sırasında söz konusu verilerin 2016’daki ABSD başkanlık seçimi ve Brexit (Britanya’nın Avrupa Birliği’nden çıkışı) oylaması öncesinde de kullanıldığı ortayı çıktı. Şirket, skandalın patlak vermesinin ardından kapatıldı.
Kısacası şirket, “tüketici, takipçi, seçmen davranışlarını değiştirmek isteyen” iş dünyası ve siyasi partilere hizmet sunan bir veri analiz şirketi olarak çalışıyordu. Zaman içinde kullanıcı verileri usulsüz şekilde elde edildiği belirlenen kişi sayısı 90 milyona yaklaştı.
Şirketin, ABD’de Donald Trump’ın başkan seçilmesinde ve İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkma (Brexit) süreçlerinde, seçmen davranışları üzerinde etkili olduğu düşünülüyordu.
Skandal, İngiliz The Observer gazetesinin haberi ile gün yüzüne çıktı. Gazete 2014 yılında, 50 milyon Facebook kullanıcı profilinin İngiltere merkezli Global Science Research şirketi tarafından toplandığını yazdı. Kullanıcı bilgileri bir kişilik testi ile elde edildi. Testi yapmaları için ücret ödenen Amerikalılar ile bu kişilerin Facebook arkadaşlarının sosyal medya verileri ele geçirilmişti.
5 MİLYAR DOLAR CEZA KESİLDİ, ŞİRKET KAPATILDI
Süreçte, Cambridge Analytica’nın seçim sandıklarındaki tercihleri etkileyebilecek ve öngörebilecek güçlü bir yazılım kullandığı iddia edilmiş ve bu sistem ‘tam teşekküllü propaganda makinesi’ olarak tanımlanmıştı. Şirketin yöneticisi olan Alexander Nix, “Demokratlar teknoloji devriminde öncülük ediyordu, veri analizleri ve dijital dünya ve Cumhuriyetçilerin rekabet etmekte başarısız olduğu alanlardı. Biz de bunu bir fırsat olarak gördük” demişti.
Şirket ise usulsüzlük yaptıkları iddialarını reddetmiş ve verilerin hiçbirinin ABD’de 2016’daki başkanlık seçimlerinde kullanılmadığını savunmuştu. Facebook’un kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Mark Zuckerberg, kullanıcı bilgilerinin izinsiz paylaşılmasıyla ilgili süreç içinde ABD Kongresi’nde ifade verdi ve özür diledi. Cambridge Analytica şirketi de kapatıldı.
İLETİŞİM BAŞKANLIĞI DA AYNI VERİLERE ULAŞABİLİYOR
24 Temmuz 2018’de çıkarılan cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle İletişim Başkanlığı’na ‘bütün kurumlardan istediği bilgileri alma yetkisi’ verilmişti.
İlgili maddedeki düzenleme şöyleydi: “Başkanlık, görevleriyle ilgili olarak ‘gerekli gördüğü bilgileri’ bütün kamu kurum ve kuruluşlarından ve diğer gerçek ve tüzel kişilerden doğrudan istemeye yetkilidir. Kendilerinden bilgi istenen bütün kamu kurum ve kuruluşları ve diğer gerçek ve tüzel kişiler bu bilgileri istenen süre içinde öncelikle ve zamanında vermekle yükümlüdür.”
CHP, düzenlemedeki ‘gerekli gördüğü bilgileri’ ibaresinin anayasaya aykırı olduğu, gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurmuştu. AYM, 2021’de beşe karşılık 10 oyla iptal talebini reddetmişti.
CHP Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel o günlerde şu şöyle demişti: “83 milyonun verilerinin iktidarın propaganda misyonunu üstlenmiş İletişim Başkanlığı’nın hizmetine hem de AYM eliyle sunulması kabul edilemez. İletişim Başkanlığı yerli Cambridge Analytica olmaya mı hazırlanıyor?”