BOLD – ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, 14 Mayıs seçimleri için “siyasi darbe” benzetmesi yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında “Uzunca bir süredir yaptığı açıklamaları izliyorum ve kendisinden ülkem hakkında adil ya da doğru hiçbir şey duymadım” dedi.
Türkiye’de sayılı günler kalan 14 Mayıs seçimleri yurt dışından da yakından takip ediliyor. Süleyman Soylu’nun seçimleri “Batı’nın siyasi darbe” olarak nitelemesi de oldukça yankı buldu.
ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, seçimlere ilişkin yaptığı değerlendirmede ABD’deki Kongre baskınını hatırlatarak Türkiye’de de “benzer meseleler olabileceğini” söylemişti. VOA News’e konuşan bir diğer eski büyükelçi ise James Jeffrey ise bu görüşe katılmamakla birlikte, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamalarını eleştirdi.
Büyükelçi Jeffrey’e göre, 16 Nisan 2017 Referandumu’yla kabul edilen cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi için 14 Mayıs, halkın esas karar günü olacak. Ekonomi, 6 Şubat depremi ve demokrasi başlıklarının bu seçimlerde belirleyici olacağını söyleyen Jeffrey, Suriyeli mültecilerin durumu dışında dış politika başlıklarının ise seçimlerde bir etkisi olmayacağını dile getirdi. Türkiye-ABD hattındaki gerilim noktalarını ve seçimlerden sonra ikili ilişkilerin geleceğini de değerlendiren Jeffrey, üslup ve söylemlerin önemine dikkat çekti.
“ABD TÜRKİYE İLİŞKİLERİNDEN SORUMLU DEĞİL”
Kendisine “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bu seçimleri Batı’nın bir darbe girişimi olarak nitelendiren ve seçim sonuçlarının tanınması konusunda bazı endişelere yol açan yorumlarını eminim duymuşsunuzdur. Bu yorumlar endişe yaratıyor mu?” diye sorulan James Jeffrey, şu cevabı verdi: “İçişleri Bakanı’nın söyledikleri bizi her zaman endişelendirir. Çünkü uzunca bir süredir yaptığı açıklamaları izliyorum ve kendisinden ülkem hakkında adil ya da doğru hiçbir şey duymadım. Ancak neyse ki ABD-Türkiye ilişkilerinden o sorumlu değil. Bu işlerden sorumlu olan kişilerin Washington’a ve Washington’un Ankara’daki rolüne bakışları çok farklı.”
KONGRE BASKINININ BENZERİ TÜRKİYE’DE OLUR MU?
Francis Ricciardone’nin değerlendirmesi hatırlatılan Büyükelçi Jeffrey, buna katılmadığını belirterek, “Çünkü 6 Ocak 2021’in (Kongre baskını) Amerikan tarihinde benzersiz bir olay olduğunu düşünüyorum. Bunu örnek göstermek ya da bir şey öngörmek istemem. Söyleyeceğim şey, 1950’den bu yana ABD’de olduğundan yüzde olarak çok daha yüksek oranda oy kullanan Türk halkının demokrasiye olan bağlılığına olan güvenimin tam olduğudur. Demokrasiye bağlılar ve demokratik adil bir sonuç talep edeceklerdir.” diye konuştu.
“TÜRKİYE’DE DEMOKRASİ YIPRANDI”
Türkiye’deki demokrasi, basın özgürlüğü ve medya ortamı açısından şu anki durumu ve bunun ABD-Türkiye ilişkileri üzerindeki etkileri sorulan Jeffrey, “Öncelikle, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın her yıl İnsan Hakları Raporu’nda, denge ve denetleme mekanizmalarıyla ilgili sorunlar, medyanın rolü ve liberal demokrasiyle ilişkilendirdiğimiz diğer konular hakkında yaptığı raporların doğru olduğunu ve insanların bunları ciddiye alması gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca bu koşullar altında meşru bir seçim yapılmasının hala mümkün olduğu kanaatindeyim çünkü Türkler çok iyi eğitimli ve Amerika’nın Sesi (VOA) dahil her türlü bilgi kaynağına sahipler. Ülkelerinin hangi yöne gitmesini istedikleri konusunda düşünerek karar vereceklerdir ve bence sonuçta bu, ortaya çıkacak yeni hükümete de yansıyacaktır.” ifadelerini kullandı.