BOLD – Anne ve bebek açısından sağlıklı olan normal doğum iken Türkiye’de sezaryenle doğum sayısı her geçen yıl artıyor. 2021 yılı itibariyle her 100 doğumdan 58,4’ü sezaryenle yapılıyor. Türkiye bu oranla, dünya ülkeleri arasında Meksika’dan (yüzde 58.6) sonra ikinci sırada yer alıyor.
Diken’den Mesude Erşan’ın haberine göre Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) sezaryenle doğumun yüzde 10-15 oranında olmasını ‘kabul edilebilir’ buluyor. Örgüt, yüzde 10’un üzerindeki sezaryen oranının, anne ve bebek ölüm hızını azaltmadığını söylüyor.
Sezaryen ile doğum AKP’nin iktidara geldiği yıl 2002’de oran yüzde 21’i bulmuştu. Yıllar içinde yükselişini sürdürdü, 2008’de yüzde 36,7, 2013’te ise yüzde 48’e çıktı.
EMİNE ERDOĞAN’IN SEFERBERLİK ÇAĞRISI İŞE YARAMADI
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, sezaryen oranın düşürülmesi için seferberlik çağrısı yaptı. Dönemin Sağlık bakanı Recep Akdağ ‘insanlık suçu’ olarak nitelendirdiği sezaryeni azaltmak için, para cezaları, vajinal yolla doğuma (normal doğumu) daha fazla SUT ödemesi gibi farklı uygulamalar denedi. Ancak hiçbir ‘tedbir’ yükselişi engelleyemedi.
AB ÜLKELERİNDE HER 100 DOĞUMDAN 28’İ SEZARYEN
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkelerindeki ortalama sezaryen oranı yüzde 28,9, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde daha da düşük: Yüzde 28,4.
Sezaryenin doğumlardaki oranını DSÖ’nün önerdiği sınırlarda tutmayı başaran ülkeler var. İsrail yüzde 14,8 ile en iyi orana sahip. Hollanda’da sezaryen oranı yüzde 15,2, Norveç’teyse yüzde 15,8.
Birkaç örnek daha verelim, ABD’deki oran yüzde 31,7, Birleşik Krallık’ta yüzde 31,3, Almanya’da yüzde 30,3, Fransa’da yüzde 20,1, Litvanya’da yüzde 18,7, İzlanda’da yüzde 16.
BAKANLIK SEZARYEN DOĞUMU TEŞVİK EDİYOR
Sezaryen oranlarındaki artış devlet, üniversite, özel hastanelerde sürüyor. Bakanlığın hastanelerinde oran 2019’da yüzde 41,8, 2020’de yüzde 42,8, 2021’de yüzde 44,6 olarak kayda geçti. Üniversite hastanelerinde oran oldukça yüksek. 2019’da yüzde 70,4, 2020’de yüzde 71,4, 2021’de ise yüzde 73,1. Sezaryenle doğumların en yüksek oranda yapıldığı hastaneler özeller. Özel hastanelerde oran 2019’da 71,8, 2020’de yüzde 74,1, 2021’de ise yüzde 75,1’i buldu.
HERKES SORUMLU
Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Ateş Karateke, “Bu orandan herkes sorumlu. Yalnızca hekime, bakanlığa ya da hastalara (anneye) yüklenecek bir şey değil. Gebe istiyor, hekim baskı altında, komplikasyon istemiyor. Doğum 6-24 saatlik bir süreç. Hekim risk alsa, hasta kabul etmiyor. Devlet hekimini sahiplenmiyor. Yani ortada kalmış bir iş. Pansuman tedbirler değil, ciddi kararlar almak lazım. Yeni önlemler, güvenceler gerekiyor. Sadece bürokratlar değil, herkes masaya oturup, ortak kararlar almalı” dedi.