ORHAN KAYA | BOLD ANALİZ
Türkiye’den dünyanın dört bir tarafında hizmet veren eğitim gönüllülerinin yıllar önce başlatıtğı Uluslararası Dil ve Kültür Festivali’nin 21’ncisi Frankfurt’ta dün geceki görkemli bir müzikal gösterisiyle final yaptı. Alman misafirlerin de olduğu izleyiciler unutulmaz bir gece yaşadı. Frankfurt’taki Jahrhunderthalle’deki büyük konferans salonu tıka basa doluydu. En Güzel Öykü Müzikali, Türkçe, Almanca ve İngilizce çok sayıda şarkı seslendirildi.
İki perdede yedi sahneden oluşan “En Güzel Öykü” izleyiciye görsel ve işitsel estetiği iliklerine kadar hissettirdi. Gazeteci-Yazar Nedim Hazar’ın kalemiyle katkı sunduğu müzikal için özel olarak bestelenmiş şarkılar ve şiirler de hikayenin içinde seyirciye sunuldu. Çağdaş danslar ve yorumlarla bezenen gösteride zengin tarihsel bir içerik sunuldu.
Geçtiğimiz yıl “Işığın Yükselişi” müzikaliyle büyük beğeni toplayan Uluslararası Dil ve Kültür Festivali, bu yılda etkileyici sanatsal gösteri sundu. Müzikal, Doğu ve Batı’da yaşanmış olaylarla bugün yaşananların farklı olmadığını, bir bakıma insanlık tarihindeki haksızlıkların, insan hakkı ihlallerinin bugün de tekrar ettiğini anlatıyor.
KUYUYA ATILAN HZ. YUSUF’TAN GÜNÜMÜZDEKİ HAKSIZLIKLAR…
Hz. Yusuf’u babasının çok sevmesini kıskanan kardeşlerin onu kuyuya atmasını, sonra kuyudan kurtulup Mısır’a sultan olmasını sahnede resmeden müzikal, günümüzde Türkiye merkezli yaşanan haksızlıklar ve insan hakkı ihlallerine farklı bir açıdan dikkat çekti. Müzikal, tarihten günümüze uzanırken Türkiye’de bebeğiyle tutuklanan kadınların yaşadıklarını da baskılar nedeniyle Meriç nehrinden geçtikten sonra Yunanistan’da kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Esma Uludağ ve çocuklarının hikayesini da sahnede canlandırdı. O anları izlerken gözyaşlarını tutamayanlar oldu. Müzikali izlerken hüzün ve sevinci bir anda yaşıyorsunuz. Türkiye’de 7-8 senedir olanlar gözünüzün önüne geliyor. Bebeğiyle tutuklanan anneleri, Meriç’ten geçerken can veren masumları düşündürüyor müzikal.
YAŞLI ALMAN KADININ HALAYI GÜLÜMSETTİ
Müzikali izlerken şarkıları dinleyen izleyiciler arasında yaşlı sayılacak Alman bir kadının Türk arkadaşlarıyla halay çektiği anlar dikkatimi çekti. Müziğin ve sanatın evrensel diliyle hangi milletten olursa olsun iletişim kurulabileceğini bir kez daha anlıyorsunuz.
Bu yılki Uluslararası Dil ve Kültür Festivali (IFLC)’ye katılan 23 finalist, yıllar önce daha çocukken Uluslararası Dil ve Kültür Festivali’nde sahne alan isimlerdi. Kırgız Mıktıbek, Arnavut Xhon ve Ingrid, birer sanat öğretmeni gibi festivalde görev aldılar.
Müzikal, sahneye çıkan öğrencilerin ülkelerinin bayraklarıyla poz vermesiyle son buldu.
HAYALLERİNİ GAYEYE ÇEVİREBİLDİĞİN SÜRECE SENİNDİR
Yazıyı En Güzel Öykü Müzikali’nde sahneye yansıtılan bir kısmı şair Nurullah Genç’e ait şiirin mısralarıyla bitirmek istiyorum: ”
“Vuslatın eflatun gecelerinde
Uykusunu kaçırmışsın gündüzün.
Oysa ne yerdesin ne gökyüzünde
Derindesin, rüya kadar derinde
İçinde dünyayı değiştirecek sabrın ve inancın, ve gelecek
Rüyalarını hayale
Hayallerini ise gayeye çevirebildiğin sürece senindir.”