BOLD – ABD’nin Hawaii eyaletine bağlı Maui Adası’nda çıkan yangınlar sürerken, can kaybının 53’e ulaştığı açıklandı.
ABD’nin Hawaii eyaletine bağlı Maui Adası’nda devam eden yangınlarda itfaiye ekiplerinin 17 kişinin daha cansız bedenine ulaştıkları, böylece can kaybının 53’e ulaştığı açıklandı. Bölge valisi Josh Green, binlerce Hawaiilinin de evini barkını yitirdiğini duyurdu.
HAWAİİ TARİHİNDEKİ EN BÜYÜK FELAKET
Green düzenlediği basın toplantısında orman yangınlarını “Hawaii eyaleti tarihindeki en büyük felaket” diye niteledi. Green Maui Adası’ndaki tarihi Lahaina kasabasının yüzde 80’inin yangınlar sonucu yok olduğunu söyledi. Green, felaketin boyutunun, Hawaii’nin ABD eyaleti olmasından bir yıl sonra, 1960 yılında Hawaii’nin Büyük Adası’nda 61 kişinin ölümüne yol açan tsunamiyi geçeceğini söyledi. Adanın batı yarısından 14 binden fazla turist tahliye edilirken hala Maui’deki 11 bin kişinin elektriksiz olduğu açıklandı. Vali Josh Green, binlerce bölge vatandaşının evini kaybettiği için acil olarak barınacak yere ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Hawaii’nin sevilen turistik adalarından Maui’de çıkan yangınlarda tarihi Lahaina bölgesinin büyük bir kısmının yok olduğu bildiriliyor. Vali Green, 1700 bina ile kentin yüzde 80’nin tamamen zarar gördüğünü de açıkladı. AFP haber ajansı muhabirinin havadan çektiği görüntülerde üzerinde duman yükselen çok sayıda yanmış enkaz dikkat çekti.
ALEVLERDEN DENİZE ATLAYARAK KURTULDULAR
Yetkililer yaklaşık bin kişinin de kayıp olduğunu belirtiyor. Ancak bu kişilerin çoğuna çöken iletişim sistemi nedeniyle ulaşılamadığı tahmin ediliyor. Adanın batısındaki Lahaina’daki yangın o kadar hızlı bir şekilde kasabayı sardı ki, hayatta kalanlar alevlerden kaçmak için denize atlamak zorunda kaldı
DW Türkçe’nin haberine göre Hawaii Sahil Güvenlik, alevlerin hızlı ilerleyişi karşısında en az 100 kişinin canını kurtarmak için denize atladığını, bunlardan 50’sinin sahiil güvenlik birimlerince kurtarıldığını duyurdu. Lahaina’da yaşayan Kekoa Lansford adlı görgü tanığı, sahilde cansız bedenler gördüklerini aktardı. Lansford “İnsanları kurtarmaya çalıştık. İhtiyaç duyulan yardımı alamıyoruz” diye konuştu.
ABD Başkanı Joe Biden, dün Hawaii için afet durumu ilan etmiş, böylece özellikle evini barkını kaybeden insanlara acil yardımların yapılmasına başlanmıştı. Maui Adası’nda salı günü eş zamanlı olarak çok sayıda yangın başlamış, kuraklığın yaşandığı adada saatte 130 kilometreye ulaşan rüzgar ve fırtına nedeniyle alevler hızla yayılmıştı.
YANGINLARIN SEBEBİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
Amerikan New York Times gazetesi, yangınları tetikleyen kurak arazi yapısına uzak olmasına rağmen Hawaii’deki orman yangınlarının temel sebebinin iklim değişikliği olduğunu yazdı.
Hawaii ve Colorado Üniversitelerinden bilim insanlarının 2015’te yaptığı araştırmaya atıfla, Hawaii’nin yıllık ortalama yağış miktarında uzun vadede bir düşüş yaşandığı ifade edildi. 1990’lardan itibaren yağmur mevsiminde alınan yağış miktarının yüzde 31 düştüğü, kurak mevsimde ise alınan yağışlarda yüzde 6 oranında düşüş gözlemlendiği aktarıldı.
Hawaii üzerine çalışan, Clark Üniversitesinden iklim bilimci Abby Frazier yağış miktarındaki bu değişimde pek çok faktörün etkili olduğunu, bu faktörlerin hepsinde iklim değişikliğinin rolü olduğunu belirtti. Frazier, La Nina etkisi olarak adlandırılan, yüksek yağış bırakan hava fenomeninin 1980’lerden itibaren daha az yağışa sebep olduğunu ifade ederek, diğer faktörlerin ise sıcaklıkların artmasıyla Hawaii üstündeki bulutların incelmesi ve büyük fırtınaların zamanla kuzeye doğru ilerlemesiyle adalara getirdikleri yağış miktarının azalması olduğunu vurguladı.
ABD’li kuraklık gözetleme grubunun yayımladığı verilere göre, orman yangınlarının devam ettiği Maui Adası’nın neredeyse yüzde 16’sı şiddetli kuraklık yaşarken, bölgenin yüzde 20’sinde ise orta derecede kuraklık görülüyor.
Hawaii’nin kuraklaşmayla sık görülmeye başlanan orman yangınları nedeniyle bazı yerel bitki örtüsünün yok olduğu, bu bitki örtüsünün yerini, çabuk tutuşabilen istilacı otların aldığı kaydedildi.