BOLD – AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan İsveç’in NATO üyeliği ve Ukrayna savaşı gibi dış politika konularında benzer bir dış politika benimseyen ve ayrıca iç politikada da benzerlikleri olan Macaristan’a yarın günübirlik bir ziyaret gerçekleştirecek.
Erdoğan, Macaristan Milli Günü’ne denk getirilen ziyaretinde Başbakan Viktor Orban ile bir araya gelecek.
Türkiye ile Macaristan arasında 2013 yılında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kurulmuş ve ilişkiler “stratejik ortaklık” düzeyine çıkarılmıştı. 10 yılın ardından 2023’te ise ilişkiler “Geliştirilmiş Stratejik Ortaklık” olarak tanımlanmaya başlandı.
Cumhurbaşkanı düzeyinde son resmi ziyaretler Macaristan Cumhurbaşkanı Katalin Novak tarafından Mart 2023’te Türkiye’ye ve Erdoğan tarafından da Kasım 2019’da Macaristan’a yapıldı.
MACAR MEDYASI ZİYARETİN SÜRESİNE ŞAŞIRDI
Beklenmedik ziyaretin kısa süreli olması, Macar tarafında da şaşkınlığa neden oldu. Macar medyası Erdoğan’ın ziyaretinin gerekçesinden çok, bu ziyaretin neden bu kadar kısa olduğu ve içeriğinin ne olacağı sorularına yanıt arıyor.
Bu tür ziyaretlerde şimdiye dek alışık olunanın tersine Macar hükümeti tarafından derli toplu bir açıklama yapılmadığı gibi, ziyaret esnasında ya da sonrasına basına açık bir bilgilendirmenin de olmayacak olması, ziyaret etrafında oluşan esrarengiz havayı daha da artırıyor. Her ne kadar Macaristan ve Türkiye arasında son yıllarda oluşan stratejik ortaklık kapsamında masaya konulması beklenen pek çok gündem maddesi olsa da, bunların hiçbirinin öne çıkarılmadığı ziyaretin amacı ne olabilir?
BBC’nin haberine göre Macar kaynakların dikkat çeken sessizliği içinde, Türkiye basınına atıf yapılarak yayımlanan bir haber, Erdoğan’ın bu ziyaretle Macaristan’a uluslararası itibar kazandırmayı amaçladığının altını çiziyor. 20 Ağustos Macaristan’ın en büyük resmi bayramı. Bin yıl önce bu topraklarda Macar Devleti’nin kuruluşunu temsil eden bu gün, geleneksel olarak büyük törenlerle kutlanıyor. Akşamında da Budapeşte çok büyük bir havai fişek gösterisine sahne oluyor.
Erdoğan’ın bu yıl, bu bazı başka liderlerle birlikte kutlamaların onur konuğu olması bekleniyor. Zamanlamada önemli ikinci etken de 19 Ağustos’ta Budapeşte’de başlayan Dünya Atletizm Şampiyonası.
Futbola ve genel olarak da spora olan büyük ilgisiyle tanınan Macar Başbakanı Viktor Orban’ın, Macaristan’ın tarihinde düzenlediği en büyük spor etkinliği olan bu şampiyonaya verdiği önem biliniyor. Erdoğan’ın, Dünya Atletizm Şampiyonası’nın açılış törenlerine katılamasa da, Pazar günü şampiyonada onur konuğu olması ve yapılacak olan 100 metre finalini Viktor Orban ile birlikte şeref tribününden izlemesi bekleniyor. Erdoğan’ın Macaristan’daki bu törenlere ve etkinliklere katılmasının arkasında ise elbette Türkiye’nin Macaristan’a ve Macar hükümetine verdiği değer yatıyor.
SEÇİMLERDE ERDOĞAN İÇİN DUA ETMİŞTİ
Ama bunun yanı sıra şahsi ilişkilere çok önem verdiği bilinen Erdoğan’ın bu ziyaretle Orban’a bir tür “iade-i teşekkür” jesti yapmasının payı olduğundan da kulislerde söz ediliyor. Çünkü Viktor Orban, Türkiye’deki seçimler öncesinde gazetecilere “Erdoğan’ın kazanması için dua ediyorum” demiş ve seçim zaferinin ardından da Erdoğan’ı ilk tebrik eden yabancı lider olmuştu.
Macaristan konuk üye olarak Türk Konseyi üzerinden Asya’ya girmeye çalışırken, Türkiye de Macaristan ve V4 ülkeleri yardımıyla AB içinde pozisyonlar kazanmaya çalışıyor. Bu stratejik ortaklıkta en ilginç nokta da bu birlikteliğin artık deklare edilmiş bir hal alması, iki ülkenin uluslararası politikalarını da açık bir şekilde koordine etmeleri. Bunun en son örneği İskandinav ülkelerinin NATO’ya üye kabul edilmesinde Türkiye’nin çekincelerinin Macaristan tarafından dikkate alınmasıydı. Ankara’nın, elbette bazı gerekçeler göstererek özellikle İsveç’in üyeliğine onay vermediği süre zarfında, Budapeşte de bu iki ülkenin üyeliğini -sudan bahanelerle- veto edeceğini açıklamıştı.
HER İKİ LİDER DE KÜLTÜREL AYRIŞMALARI DERİNLEŞTİRME SİYASETİ GÜDÜYOR
İki ülke sadece son dönemde dış politikada izledikleri yakın tutumlar açısından değil aynı zamanda iç politikada yönetim modelleri ve lider kültleri açılarından da büyük benzerlikler taşıyor. Başbakan Viktor Orban 2010 yılından bu yana iktidarda. DW Türkçe’ye konuşan Macaristan uzmanı Siyaset Bilimci İlteriş Ergun, şu anda Orban’ın dünyadaki bütün sağ liderlere adeta rehberlik ettiğine ve çoğunun Orban’ın oyun planını takip ettiğine dikkat çekerek, bu açıdan hem Erdoğan ile Orban arasında hem de iki ülkenin iç siyasi şartları arasında sayısız benzerlik bulunduğunu söylüyor.
Ergun, Orban’ın etkisinin bariz bir şekilde Erdoğan’ın sonradan ortaya koyduğu milliyetçi dönüşünde görülebildiğini belirterek, Orban’ın iç politikada “mülteci karşıtlığı” üzerinden kurguladığı güvenlik paradigmasını Erdoğan’ın “terör” üzerinden kurduğunu kaydediyor. Her iki liderin de toplumdaki “kültürel ayrışmaları derinleştiren” siyaset izlediğini belirten Ergun, Orban’ın ortaya koyduğu model ile sadece Erdoğan’ı değil ABD, İsrail, İtalya, Fransa ve yakın coğrafyasındaki küçük Avrupa ülkelerindeki siyasetçileri çok etkilediğini belirtiyor. Orban’ın tüm dünyadaki sağ siyasetçileri etkisi altına alan iç politik duruşu “milliyetçi muhafazakarlık” olarak nitelendiriliyor.
Ergun, kendilerini “liberal dünya düzenine meydan okuyan liderler” olarak gören Orban ve Erdoğan’ın din unsurunu toplumun bir parçası olarak görmeleri açısından da benzer olduğunu belirtirken, iki ülkede muhalefetin durumlarının da birbirine yakın olduğunu söylüyor. Macaristan’da Orban’ın partisi Fidesz’in sağ bloğun büyük partisi olarak yalnız başına olduğunu belirten Ergun, karşısındaki muhalefetin sağdan sola çok parçalı bir görüntüyle topluma güven veremediğini ifade ediyor.