ERSOY ÇELİK | BOLD
Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman, 27 Ağustos Cumartesi günü kaleme aldığı yazısında, muhafazakar kitleleri etkilemek için klişe söylemlerini tekrarlamış ve “Sömürgeci Batı’ya göre AK Parti’ye/Erdoğan’a iktidar olma şansı baştan verilmemeli idi. Madem bu engellenemedi, devamı engellenmelidir” ifadelerini kullanmıştı. Akabinde de “Müslümanları” “safları sıklaştırmaya” ve Erdoğan’ın etrafında kenetlenmeye çağırmıştı.
“YOLSUZLUK HIRSIZLIK DEĞİLDİR” DEMİŞTİ
Hayrettin Karaman, Erdoğan’ın başı ne zaman dara düşse, ne zaman ihtiyacı olsa, derhal fetvalarıyla imdadına yetişen, her türlü hukuksuzluğuna ve yolsuzluğuna kılıf bulan ve fetvalarıyla “dindar” kitlelere tesir edebilen bir ilahiyatçı. “Batı, en başından beri Erdoğan’ı devirmek istiyor” mealindeki sözleriyle de, bir kez daha sahne almış oldu. 17-25 Aralık operasyonlarından bu yana, “Yolsuzluk hırsızlık değildir” , “İhale alan işadamı gönülsüz bile olsa hayır kurumlarına bağış yapabilir” “Seçim öncesi iktidar eleştirilmez” ve cumhurbaşkanlığı referandumu için “Evet demek farzdır” fetvalarıyla sürdürdüğü “çizgisinden sapmadığını” da gösterdi.
BOP EŞBAŞKANLIĞI’NIN ÖVÜNÇLE ÜSTLENMEMİŞ MİYDİ?
En başından itibaren yıllarca Erdoğan’ın en yakınında bulunan Karar yazarı Akif Beki de Karaman’ın son yazısındaki yalanları bir bir sıraladı. Batı’nın askeri müdahaleler, kapatma davası ve vesayet düzeninin aşılmasında sonuna kadar Erdoğan’ın yanında yer aldığını hatırlattı ve ekledi: “Erdoğan, daha yasağı kalkmadan Washington’da, Brüksel’de el üstünde tutulmaya başlamamış mıydı? Bu demokratik dayanışmayı, gururla sahiplenmemiş miydi? Ve daha sonra BOP Eşbaşkanlığını, övünçle üstlenmemiş miydi?”
MUHAFAZAKAR KİTLELERİN GÖZÜNÜ BOYUYOR
Akif Beki yazısına, yukarıda da alıntıladığım üzere, “Bilmesek, içinde yaşamasak sadece dünümüzün değil, bugünümüzün de boyasını değiştirerek, başka bir şeymiş gibi yutturacaklar” ifadeleriyle başlamıştı. Karaman için alenen “sihirbaz” tanımı yaptı Beki. Arapça kökenli “sihir” kelimesi, “bir şeyi olduğundan başka türlü göstermek, hile yapmaki aldatmak” anlamlarına sahip. Karaman, aldatılmaya dünden razı olan “muhafazakar” kitlelerin gözünü itina ile boyuyor, hadiseleri çok farklı gösteriyor, Erdoğan’ın tüm haksızlıklarına meşruiyet kazandırmaya, “yutturmaya” çalışıyor.
ERDOĞAN’IN SALTANATI SÜRSÜN DİYE…
Fazıl bir alime ar etmek için “yutturmak” kelimesi dahi fazlasıyla yeter ama Karaman, Erdoğan’ın saltanatı devam etsin diye, hakkın hatırını ve ilmin izzetini ayaklar altına almaya ısrarla devam ediyor.